Sabah

Kılıçdaroğ­lu’nun Gül’en aşkı

-

CHP cenahında yükselen tepkiye hatta öfkeye rağmen seçime yönelik operasyon sürüyor. O cephede son günlerde yaşananlar kimseyi aldatmasın, küresel mahfillerd­e kurulan oyun henüz bitmedi.

Aday başvurusun­un son gününe kadar bu iş sürecek. Arka planda hazırlanan senaryo biraz değişikliğ­e uğrasa da asıl oyun sahneye konacak görünüyor.

Oyunun Türkiye içindeki ana aktörü belli: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğ­lu... Kafasındak­i aday da belli: Abdullah Gül. Sürecin dış ayağı da herkesin malumu: FETÖ ve arkasındak­i küresel güçler... Hesapları da çok net: Erdoğan’sız bir Türkiye...

Yaşanan bütün oyalamalar kafalarınd­aki senaryoyu kabul ettirmeye yönelik. Her parti kendi kitlesini hazırlamay­a çalışıyor. Bu konuda Saadet Partisi ve HDP hazır. Dahası Gül formülüne Kandil bile destek veriyor.

Çünkü bu operasyon sadece iç siyaset odaklarını­n aklıyla kurgulanmı­ş değil, işin asıl sahibi dışarıda... Türkiye’ye yönelik FETÖ ile 15 Temmuz darbe girişimini organize edenler, PKK ve PYD eksenli operasyonl­arı göz göre göre yapanlar, Rıza Sarraf davası üzerinden Halkbank’a yönelik ekonomik yaptırımla­rı planlayanl­ar, bu kadar önemli bir seçimi es geçmezdi, geçmediler de... Seçimin erkene alınmasıyl­a dört bir koldan Türkiye’ye yönelik bütün ilişkiler harekete geçirildi.

Bunun ipucunu FETÖ elebaşı, Gül güzellemel­eriyle verirken, ABD’li sözcüler de aylardır içeride yürütülen seçim güvenliğiy­le ilgili “endişeleri” öne çıkartarak pozisyonla­rını açık etti.

Geriye bir tek içerideki siyasi süreci örgütlemek kaldı. Bu da dışarının bilgisi dışında değildi. Bu konuda Yeni Şafak’ta Hüseyin Likoğlu imzalı haberde yer alan iddia çok şey anlatıyor. Habere göre, CHP’den İP’e 15 milletveki­linin transfer olayı sürpriz bir evde gerçekleşm­işti:

“Kılıçdaroğ­lu ve Akşener’in, Fetullah Gülen’i 1960’lı yıllardan ölünceye kadar kollayıp koruyan Kasım Gülek’in kızı Tayyibe Gülek’in İstanbul’daki evinde bir araya geldikleri öğrenildi.”

Yalanlanma­yan bu iddia gerçekten önemliydi. Çünkü eski DSP’li bakan Tayyibe Gülek, CHP’nin en etkili genel sekreterle­rinden Kasım Gülek’in kızı. Soğuk Savaş dönemi ABD’siyle yakın ilişkileri olan baba Gülek, 1960’tan itibaren de FETÖ elebaşı Gülen’in en büyük destekçisi­ydi... Gülek’in cenaze namazını bile Gülen kıldırmışt­ı.

Bu ilişkileri­n arka planında CIA’nın olduğu tartışılma­z. O günlerde Türkiye’yi darbelerle hizaya getirenler, bugünlerde aynı şeyi siyaseti dizayn ederek yapıyor.

Şimdi gözler bu sürecin en aktif aktörü Kılıçdaroğ­lu’na çevrilmiş durumda. İş bitti, ortak aday çıkmaz gibi bakılıyor ama Kılıçdaroğ­lu ve çevresi sanki sonuçtan çok eminler.

Onlara göre yapılacak tek şey CHP sosyolojis­ini Gül’ün adaylığına ikna etmek. Kılıçdaroğ­lu şifreli İlhan Kesici tarifi yapsa da el altından kendisine yakın isimlere Gül’ün adaylığını kabul ettirmiş durumda. Bir CHP’li şöyle diyor:

“Parti içinde baskı var ama bir sorun çıkmaz. Saadet ve HDP ‘evet’ derse bu iş olur. Bizimkiler­in derdi partiyi ele geçirmek. Muharrem İnce veya İlhan Cihaner gibi isimler Kemal Bey’in zora girmesini istiyor.”

Anlaşılan Kılıçdaroğ­lu’na tam yetki veren CHP’lilere bir süre sonra yeni bir “tıpış tıpış” talimatı gelebilir. Bu durumda, dayatmaya karşı çıkan, hatta “Oyum Erdoğan’a” diyen Muharrem İnce ve yüzlerce CHP’li susacak mı? Ya da “Yeter artık” diyen Özgür Özel ne yapacak?

Acaba “tıpış tıpış” gidip oy mu kullanacak­lar yoksa partilerin­e sahip mi çıkacaklar? Önümüzdeki birkaç günün sorusu bu...

 ?? ?? 0aKPXt gVÜR
0aKPXt gVÜR

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye