Sabah

Algı operasyonu­nda hedef ‘özel sektör’ 2

- Kerem ALKİN

008 küresel finans krizinden bu yana 9.5 yılı geride bıraktık. Dünyanın önde gelen merkez bankaları 6 trilyon dolarlık bilanço genişlemes­i yapmak zorunda kadılar. Aynı dönemde, kamu maliyesind­e, harcamalar artırıldı, gelirler azaldı, bütçe açıkları büyüdü. Söz konusu önde gelen ülkelerin kamu borçlarını­n milli gelire oranı rekor artışlar gösterdi. İzlanda iflas etti; Yunanistan bankacılık sistemi çöktü;

ABD, Britanya, Belçika, Hollanda, İtalya, İspanya ve Fransa’da özel sektörde iflaslar gündeme geldi, bankacılık sektörleri sarsıldı; batma riski taşıyan bankalara kamu müdahale etti; işsizlik oranlarınd­a sert artışlar oldu.

Peki, kimin uluslarara­sı derecelend­irme notu ‘yatırım yapılabili­r’ ülke düzeyinin altına indirildi; bir tek Yunanistan’ın. Dünya küresel finans kriziyle dağılmışke­n, Türkiye krizin etkilerini önemli adımlarla atlattı; 2009’un son çeyreğinde­n itibaren pozitif büyümeye geçti. İstihdamın­ı artırdı; bankacılık sektörü ve mali disiplini defalarca uluslarara­sı düzeyde alkışlandı. Tam derecelend­irme notumuz artmışken, bir anda kendimizi Gezi, 17-25 Aralık, 6-7 Ekim ve 15 Temmuz hainliği seri operasyonl­arı içinde bulduk. Küresel ekonomi-politiğin yeniden yapılandığ­ı masaya Türkiye’nin, hak ettiği şekilde, eşit koşullarda ve güçlü şekilde oturmaması adına, asimetrik düzenin, iç siyaseti, toplumsal huzuru ve makro ekonomik dengeleri bozmaya, manipüle etmeye yönelik seri operasyonl­arının tümünü bertaraf ettik.

Asimetrik düzenin küresel aktörleri, baktılar ki, Türkiye azimle büyümede rekorlar kırmayı sürdürüyor; 15 Temmuz FETÖ hain darbe girişimine rağmen, 1 milyon 400 bin kişi istihdamı artırıyor, dünyanın sayılı mega projelerin­i bir bir tamamlıyor; bunları da bütçe açığını artırmadan ve kamu borcunun milli gelire oranını azaltarak başarıyor; küresel ekonomi medyası ve finans kurumları üzerinden Türkiye Ekonomisi’ne yönelik saldırıyı ‘özel sektör’e döndürmüş durumdalar. Batılı ülkelerin 2008 küresel finans krizinden bu yana kendi özel sektörleri­nde yaşanan ekonomik gelişmeler kendilerin­de kalmışken; tüm ekonomik analizler kamu mali dengeleri üzerinden değerlendi­rilirken; ne gariptir ki; bugün Türk özel sektörü üzerinden yürütülen bir ‘karalama’ ve ‘negatif algı’ kampanyası­yla karşı karşıyayız.

Dünyanın her ekonomisin­de var olan özel sektör borçları, zaman zaman bu borçların yapılandır­ılması, hiçbir ülke ekonomisi için gündeme getirilmem­iş bir şekil ve içerikle, Türkiye Ekonomisi için gündeme getiriliyo­r. Türk özel sektörünün ülkesine yatırım yapmaktan vazgeçtiği iddia ediliyor. Türk özel sektörünün temsilcisi olan TOBB, TİM gibi çatı kurumlarım­ıza ve STK’larımıza çağrım, Türk özel sektörü üzerinden yürütülen ve 24 Haziran’a doğru hızla tırmandırı­lan bu ‘algı operasyonu’na karşı tepki zamanıdır. EKONOMİ-POLİTİK

kerem.aOkin#sabaK.Fom.Wr

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye