Sabah

Aşk yuvası

-

Kırklareli’nde Ata’nın evi varmış. Atatürk 20 Aralık 1930 tarihinde Kırklareli’nde hepi topu bir gece geçirmiş... Elbette her sene törenlerle kutlanıyor.

Ama bu ev o ev değil.

Zaten geceyi de evde değil trende geçirmiş, kendi özel yataklı vagonunda, ama zarar yok. Olay

Kırklareli il sınırları içinde cereyan ediyor ya.

Geceyi geçirmesi için belediye binasında hem de banyolu bir oda hazırlamış­lar ama bu odada kalmayı reddetmiş.

Bundan hiç gocunmayan değerli Kırklareli

Belediyesi, bir

“$TATüRK EYI”

Yani

Selanik’tekinin kopyasını!

Ziyaret edenler

“DUYGUSAL ANLAR YAşıYORLAR­Mış”...

Çeşitli illerden altmış bin ziyaretçi gelmiş bugüne kadar. Öyle ya, Selanik’e Schengen vizesiyle gidilebili­yor, Kırklareli’ne vize yok.

Peki bu evde neler varmış?

Atatürk’ün, Zübeyde Hanım’ın ve Ali Rıza Efendi’nin silikon heykelleri. (“ÇEşITLI OBJELER” de varmış ama bunların neler olduğu belirtilmi­yor.)

Ülkemizde Atatürk heykeli darlığı çekildiğin­den olsa gerek, heykelini görmek için

Ardahan’dan kalkıp gelen varmış...

Demek ki, her yıl haziran ayının son günlerinde Ardahan’ın

Damal ilçesinin Karadağ yamaçların­a gökyüzünde­ki bulutlarda­n Bunları haber diye yayınlayan vuran Atatürk “SILUETI” bu vatandaşla­rı muhalif basına özel not: Bu kesmiyor. numaralarl­a CHP’ye oy toplayamaz­sınız

O gölge Ata Mahallesi’nden yavrum, marifet Çorum doğru vururmuş ama bazı yıllarda mezarlığın­da geceleri ağlayan kızı da Ölçek köyünden doğru gelirmiş, bulup onun ağzından “$TATüRK’E demek ki vatandaş rahatça BAğLıLıK” demeci almaktır! algılayabi­lmek için “SABIT” bir Müseccel sığırlar için de yeni görüntü istiyor. bir özel not: Bu yazıda eleştirile­n Atatürk’ün “BENI GöRMEK Atatürk değildir. eardic@sabah.com.tr SMS: EAR yaz 4122’ye gönder. (1.60 TL) MH: 444 88 81

(MESAJ) facebook.com/enginardic yaptırmışt­ı... YüZüMü GöRMEK DEğILDIR” şeklindeki vecizesine de hiç kulak asmıyor.

★★★

Bağlantılı bir haber daha: Anıtkabir “MES’UT BIR IZDIYAFA” tanıklık etmiş... Yasemin ile Oktay, Anıtkabir’i ziyaret etmek amacıyla ayrı ayrı oraya gitmişler, kendi arkadaş gruplarıyl­a.

Her Türk gencinin “OLMAZSA OLMAZı” olarak da “SELIIE” çekmişler tabii (Türk Dil Kurumu buna “öZçEKIM” diyor ama takan yok.)

Kendi kendilerin­e “SELIIE” çekmekte zorlandıkl­arından olsa gerek (oysa adı üstünde, kendini çekeceksin!), oğlan kızın resmini çekmiş, kız da oğlanın. Böylece tanışmışla­r, iş ilerlemiş, günün birinde de nikâh masasına oturmuşlar.

Ve de soluğu gelinlik ve damatlıkla tekrar Anıtkabir’de almışlar, bu sefer “SELIIE”lerini bu kıyafetler­le çekmişler. Düğün eylül ayında, düğün davetiyele­rine bu resmi koyacaklar­mış.

Çocukları olunca da ona Mustafa Kemal ismini verecekler­miş.

“YA KıZ OLURSA” sorusunun cevabı yok. Herhalde ya Zübeyde ya Latife, belki de Afet... Makbule ismi zayıf ihtimal...

Fakat bu isimler Osmanlı kokuyorlar yahu, cumhuriyet zagonuna pek uymuyor! Acaba büyük önder kızkardeşi­nin ismini Tuğçesu falan mı yapsaydı?

★★★

 ??  ?? Engin ARDIÇ
Engin ARDIÇ
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye