Sabah

Atlantik’te İran kasırgası

-

ABD Başkanı Donald Trump’ın 6 Kasım’daki ara seçimlere yönelik bir iç siyaset hamlesi olarak görünen İran ile nükleer anlaşmayı iptal etme kararı, her şeyden önce küresel ayrışma ve büyük güçler arası rekabette yeni bir aşamaya işaret ediyor.

Rusya, Çin ve Türkiye’den oluşan bloğa karşı hemen her cephede kaybeden Amerikan yönetimi, bu yenilginin faturasını İran’ı bahane ederek İngiltere, Almanya ve Fransa eksenli Avrupalı müttefikle­rine kesiyor.

Nitekim Amerikan ve Avrupa medyası, “Trump müttefikle­rini kenara itti” diyerek dillerinin altındaki baklayı sonunda çıkardı.

Atlantik’in ilk kez bu kadar net şekilde bölünmesi ve Avrupalı ülkelerin Rusya ile Çin’e yakın bir pozisyon alması küresel siyasette yeni denge ve ittifaklar­ın da habercisid­ir.

Zira İngiltere, Fransa ve Almanya’dan oluşan ‘E3’ diye nitelenen üçlü pakt ortak bir açıklama yaparak İran ile varılan anlaşmaya sadık kalacaklar­ını vurgularke­n AB üyesi 28 ülke de ABD’nin ambargolar­ını askıya alarak tanımayaca­klarını duyurdu.

★★★

Bundan sonra yeni İran stratejisi­nde Avrupa ile ABD arasında iki seçenek öne çıkıyor. İlki, ambargolar­ın Avrupalı şirketleri de kapsaması ve bu şirketlere de ceza kesilmesi riskidir.

Bu olasılık transatlan­tik ticaret savaşların­ı tetikleyec­ektir.

İkincisi de 1990’larda Irak, Küba ve Libya ambargolar­ında olduğu gibi Avrupalı şirketleri­n cezalardan muaf tutulmasıd­ır. Bu da ABD’yi tatmin etmeyecekt­ir. Geriye ticaret savaşları kalıyor. Zaten AB’nin ABD Elçisi David O’Sullivan, “AB şirketleri­nin çıkarların­ı korumak için her şeyi yapacağız” diyerek yeni ekonomik savaşın kodlarını ilan etti.

Çünkü İran ile AB arasındaki ticaret hacminde son iki yılda yüzde 200 artış sağlandı. Örneğin Almanya ve Fransa’nın 40 milyar dolarlık Airbus projesi ile Fransa ve Çin’in dünyanın en büyük doğalgaz alanı olan Güney Pars bölgesinde­ki 5 milyar dolarlık enerji yatırımlar­ından sırf ABD istedi diye vazgeçmesi pek akıl kârı gibi görünmüyor.

Üstelik Rusya ve Türkiye’nin de İran ile milyar dolarlık anlaşmalar­ı bulunuyor.

★★★

Bu anlamda nükleer anlaşmadan vazgeçen ABD’nin asıl hedefi Çin, Rusya, Türkiye ve İran’a karşı Avrupa’yı yanına çekmektir.

Eğer çekemezse de yanında yer almayan müttefikle­rinin milyar dolarlık anlaşmalar­ını baltalamak­tır.

Fakat ABD’nin unuttuğu bir şey var. Peter Frankopan’ın “The Silk Roads/İpek Yolları” adlı kitabında da dile getirdiği gibi ABD etrafındak­i değişen dünyanın dinamikler­ini kavramakta­n hâlâ çok uzak. Soğuk Savaş’tan kalma ucuz numaralar ve ‘terörist devlet’ yaftalamal­arıyla ABD’nin sarsılan askeri, siyasi ve ekonomik pozisyonun­u yeniden elde etmesi artık muhal.

İran krizi ile İngiltere, Almanya ve Fransa’dan oluşan Atlantik’teki son ittifak kalesi de çözülen ABD bundan sonra dünyada tek başına.

Bu nedenle Atlantik’te kopan İran kasırgası ilk olarak küresel meşruiyet, güven ve gücü tartışmalı hale gelen Amerikan transatlan­tiğini vuracaktır.

‘Terör ile savaş’ta olduğu gibi İran merkezli küresel ticaret savaşların­da da kaybeden yine ABD olacaktır.

berFan tutar#sabah Fom tr

 ??  ?? BerFan TUTAR
BerFan TUTAR

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye