Müslüman’ın amacı Allah rızasıdır BİR AYET
Gerçek bir Müslüman attığı her adımda Allah’ı düşünür ve ona göre hareket eder. Böyle bir imana sahip olmak ve böyle nesiller yetiştirmek tüm Müslümanların görevi olmalıdır
Dindar, gerçek Müslüman kimdir, özellikleri nelerdir?
■ Allah’a iman eden ve Yüce Allah’ın herkesin ve her şeyin Rabbi olduğunu bilendir. Allah’ın rahmet bakışıyla evrene bakandır.
■ Hz. Muhammed’in (s.a.v.) son Peygamber olduğuna iman etmenin yanında diğer Peygamberlerin de hakk davetçisi olduğuna iman edendir.
■ Hakkaniyet sahibi olandır.
■ Adaletten sapmayandır. Aleyhine de olsa adaletten yana olandır.
■ Haram para yemeyendir. Hak sahibine hakkını verendir.
■ Merhamet sahibi, şefkatli, onurlu, kişilikli, sözünün eri, her türlü iyiliğe açık, mazlumun yanında olan, mazlumun, mağdurun, çocuğun, ezilmişin dinini ırkını ve dilini sorgulamayandır.
■ Yüzüne baktığında ürkmeyeceğindir. İffetli, izzetli olandır.
■ Lokmasını mağdurla paylaşandır. Yetimi görünce duraksayandır. Ezana, bayrağa, ülkesine bir milimlik iyilik eden her büyüğüne vefalı olandır. İnsanlığın ortak mirasını hoyratça harcamayandır.
■ Allah’tan geldiğine ve yine ona döneceğine iman edendir. Çilesi ve davası olandır.
■ Anlayışlıdır, sabırlıdır, tahammüllüdür... Edeplidir, temizdir, zariftir... Yeniliğe açıktır, ilimden yanadır, cehalete, yobazlığa karşıdır... Gericilikten, geriye düşmekten uzaktır.
■ Namazını kılar, orucunu tutar, zekâtını verir, haccına gider, eksiğiyle-gediğiyle bunlara dikkat eder. Gücü yettiğince.
■ Bir insanı yaşatmak kâinatın tümünü diriltmek gibidir, bir insanı öldürmek bütün insanlığı öldürmek gibidir akidesine bağlıdır. Akide-iman adamıdır. Sahtekârlıktan münafıklıktan, korkaklıktan, şartlara göre eğilip bükülmekten nefret eder.
■ Yağcılıktan, nabza göre şerbet vermekten, günün adamı olmaktan, imanını pazarlık konusu etmekten nefret eder.
■ Hesabı Allah’tır. Derdi Allah’tır. Hedefi Allah’tır. Tasası Allah’tır. Allah onun Rabbi, Hz. Muhammed (s.a.v.) onun dünyadaki yol rehberidir. Ahiret sığınağıdır.
■ Diğer din mensuplarını anlayışla karşılar. Onlara karşı haksızlığı kabul etmez. Onların ibadethanelerine düşmanca tavır içinde olmaz, olanı da engeller. Ama dinini tebliğden de yüksünmez. Çünkü mümindir ve kendisi gibi müminler olsun ister. Bu imanın ve insanın doğasında var.
DERDİMİZ GERÇEK MÜSLÜMAN OLMAK
Dindar insan özetin özetiyle budur. Böyle bir insanı, nesli oluşturmak insaf sahibi her insanın derdi olmalıdır. Kur’an-ı Kerim’in “Müminler felah bulmuştur” ifadesiyle anlattığı işte böyle insanlardır. Hz. Peygamber’in (s.a.v.) Mekke ve Medine’de inşa ettiği İslam bu imana gönül vermiş insanlarla kurulmuştur. Bu vasıflara sahip olandan kim rahatsız olur, kim ürker?
Burada haklı ve yerinde tek bir itiraz yapılabilir. O, yerinde olan itiraz ve soru şudur:
Peki böyle bir nesil oluştu mu? Mevcut olan Müslümanların tümü böyle midir? Elbette ki böyledir diyemeyiz. Zaten böyle olsaydı, bizim bunca olumsuzluğa, haksızlığa, cinayetlere, zulme, kalpazanlığa, kandırmaya endekslenmiş ticaret bezirgânlığına, dini istismar eder sahtekârlara muhatap olmamız mümkün olmazdı. Zaten bizim çabamız ve derdimiz bu olumsuzlukları azaltıp Rabbe layık bir insan inşa etmektir. Bunun yolu da, Kur’an-ı
Kerim’i doğru okuyup, doğru anlayıp doğru uygulamak ve Hz.
Resul’ü, O’nun güzel ve seçkin ahlakını ahlak edinmemizdir.