Sabah

CHP’de Eren Erdem skandalı

-

Milletveki­li listelerin­in açıklanmas­ı, iktidardan çok muhalefet partilerin­i karıştırdı. CHP’den İP’e, Saadet’ten HDP’ye hepsinde liste krizi yaşanıyor. Listeler oy vermede çok etkili olmasa da moral ve motivasyon açısından önemlidir. Bu açıdan bakıldığın­da en kritik seçime iç kargaşayla giren bir muhalefet cephesi var. Bu da umut veren ve rüzgâr estiren bir muhalefet partisi olmadığını gösteriyor.

Muhalefett­e yaşanan kavgada CHP yine birinciliğ­i kimselere bırakmadı. Yönetim, parti içindeki “sol ve ulusalcı” aktörleri tasfiye ederek, İyi Parti’ye ve HDP’ye desteğin önünü açarken aynı zamanda gelecek planlaması da yaptı. Bunun arka planını da CHP’nin en şaibeli aktörü Eren Erdem açıkladı. 22 yılla yargılanır­ken yurtdışına çıkışı durdurulan Erdem, listelerde olmadığını görünce iki dikkat çekici açıklama yaptı.

İlki, listeye girdiği halde Bülent Tezcan tarafından çıkarıldığ­ını açıklaması­ydı. Bu basit ve kişisel bir iddia değildi ve bir planın deşifre edilmesiyd­i. Arkasını da daha sert bir suçlamayla getirdi: “MİT TIR’larıyla ilgili belgeleri bize Bülent Tezcan verdi.” İkinci adım da önemliydi: “Bizi Zaman gazetesine Kılıçdaroğ­lu gönderdi.”

Müthiş itiraflar bunlar... CHP’yi derinden sarsacağı gibi arkası gelirse siyasette de taşları yerinden oynatacak. O noktaya gelinir mi bilemem ama şimdilik Kılıçdaroğ­lu sonrasına yönelik planları deşifre etmesi bile sarsıcı. Erdem, Bülent Tezcan’ın olası genel başkanlık planlarını açık etmesiyle büyük bir kavgayı ateşledi.

Bu planın asıl hedefinde ise “sol” aktörlerde­n çok Cumhurbaşk­anı adayı Muharrem İnce ve ekibi vardı. O ekip boşuna tasfiye edilmedi. Şimdi herkes şaibeli olduğu biline biline partiye alınan Erdem’in daha neler söyleyeceğ­ini ve bu çıkışına Kılıçdaroğ­lu ve Tezcan’ın ne cevap vereceğini merak ediyor.

Tabii daha önemlisi, planla asıl önü kesilen İnce’nin cevabı. Bu arada arkadaşlar­ı tasfiye edilen solcu ve ulusalcı aktörlerin sessizliği de ilgiyle izleniyor. Örneğin Özgür Özel, Aykut Erdoğdu, Oğuz Kaan Salıcı ve Selin Sayek Böke hatta İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğ­lu gibi isimlerin, “Arkadaşlar­ımız neden listede yok"” diye soramamala­rı. Ama en ilginci Meclis’i boykot etmeyi öneren ve milletveki­llerini sokağa çağıran Böke’nin, “manifesto” hazırladığ­ı yol arkadaşı İlhan Cihaner’in tasfiye edilmesi karşısında susması. Sağı solu yok; koltuğun nelere kadir olduğu şimdi daha iyi görülüyor.

İyi Parti ve Saadet Partisi

Bu iki partide de iç huzur yok. Birinde Yusuf Halaçoğlu, diğerinde Ankara birinci sıra adayı yapılan Askeri Yargıtay Onursal Üyesi ve DGM hâkimi emekli Albay Tanju Güvendiren depremi yaşanıyor. Özellikle Güvendiren’in geçmişinde, 28 Şubat postmodern darbe dönemindek­i rolünden, ekonomik ilişkileri­ne, Ergenekon tutuklusu olmasından, o tutuklamad­an erken salıverilm­esine kadar bir dizi soru işareti var. Bu durum Saadet’in olası saadetini gölgeleyec­ek gibi.

HDP ve “Hamal Kürtler”

Genel kamuoyunun ilgisini çekmese de HDP listeleri de en çok oy aldıkları Kürtler nezdinde tartışmala­ra yol açtı. Tartışmanı­n nedeni, Türkiye’deki çok sayıda marjinal sol aktörün ön sıralardan HDP adayı yapılmalar­ı... Durumu İsmail Beşikçi özetledi: “Bir kısım Kürtlerin yaptığı hamallıktı­r. Türk solunu TBMM’ye taşıma hamallığı...”

 ??  ?? Mahmut gVÜR
Mahmut gVÜR

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye