Hz. Peygamber’in (s.a.v) örnek ahlakı
ZEYD bin Sa’ne Medine’de yaşayan zengin yahudi bir tüccardı. Peygamberimizle bir ticaret yapmış ve Peygamberimiz ona borçlanmıştı.
Borcun henüz ödeme zamanı gelmemiş olsa da Zeyd, Hz. Peygamberimizin yanına gider. Hatta son derece yakışıksız bir yöntem kullanarak Peygamberimizin yakasına yapışır ve “borcumu ver” diye bağırır. Halbuki borcunu almasına henüz 2 gün vardır. Hz. Peygamber (s.a.v.) ona henüz sürenin dolmadığını izah etse de adamın saygısızlığı devam eder. Orada bulunan Hz. Ömer yerinden hışımla kalkar ve bu adamın üzerine yürür. Ve “Ey Allah’ın düşmanı! O pis elini Hz. Resulullah’ın yakasından çek” diye bağırır. Hz. Ömer tam müdahale edecekken Peygamberimiz işaret ederek Hz. Ömer’i durdurur.
Sonra Hz. Ömer’e şöyle buyurur: “Hattab’ın oğlu! Biz senden böyle bir müdahale istemiyoruz. Bu adam alacaklı ben de verecekliyim. Biz senden şunu isterdik; Bana: ‘Ey Allah’ın Peygamberi! Bu adamın parasını zamanı gelmemiş olsa da ver’ demeliydin. Bu adama da: ‘Borç böyle istenmez, daha güzel bir şekilde borcunu iste’ demeliydin. İşte sen böyle yapmalıydın.” Sonra Hz. Ömer’e döner ve “şuradan hurmaları al ve adama borcumu öde.” Sonradan da: “Şu kadar ilave hurma ver, ilave hurmaları da bu adamı korkuttuğun için ver” buyurur.
Hz. Ömer adamı alıp götürür ve borcu öder. Adam Hz. Ömer’e “beni tanıdın mı?” diye sorar. Hz. Ömer “hayır” der. Adam der ki; “Ben yahudi olan Zeyd bin Sa’neyim.” Hz. Ömer şaşırır; “şu din bilgini, Tevrat’ı iyi bilen Zeyd mi?” Adam “evet” der. Hz. Ömer der ki; “Peki deminki saygısızlığının nedeni neydi?” Adam der ki; “Tevrat’ta son peygamberin özelliklerinin tümünü Muhammed’de buldum. Sadece bir özellik kalmıştı test edemediğim. O da şuydu; kendisine karşı cahilce davranıldığında yumuşaklığı, hilm ve affı artar deniliyordu. Ben bunu öğrenmek istedim. Anladım ki bu adam -Hz. Peygamber (s.a.v.) - ancak bir peygamber olabilir. Hadi beni O’na götür. İman etmek istiyorum.”
Dikkat ederseniz Zeyd bin Sa’neyi Müslüman eden İslam akidesi veya ibadetlerinden önce İslam ahlakıydı.