Sabah

TÖVBE EDEN GÜNAHSIZ GİBİDİR

-

Yüce Rabbimiz günah işleyen ve sonra da günahından pişmanlık duyan hiçbir kuluna kapıyı örtmemişti­r. Bunun iki istisnası vardır: Birincisi şu kişinin durumudur: Hayatı boyunca tövbe etmemiştir. Günahı aklına gelmemişti­r. Böyle bir derdi de yoktur. Son anda – koma, sekerat anında – ise dünya perdesi kapanıp ahiret perdesi aralandığı­nda ahiretteki halini görür. İşte o anda tövbe etmek ister. Ama bu tövbe hayattan ümidini kesmiş bir insanın tövbesi sayıldığın­dan reddedilir. Bu elbette ki daha önce hiç tövbesi, imanı olmayan, Allah’ı bilmemiş kişi için geçerli olur. Yoksa günahkâr bir mümin bile zaten bu hale gelmeden önce mutlaka tövbe etmiştir.

İkincisi ise şu kişidir: Kıyamet kopmaktadı­r. Daha önce iman etmemiş ve tövbe etmek aklına gelmemiş bir kişi bu dehşetli anı görünce iman etmek ister. Bunun imanı da kendisine iade edilir, reddedilir.

Gerçek bir mümin küçük bir günah işlediğind­e, işlemiş olduğu bu günahını başına düşecek bir kaya gibi görür. Utanır, sıkılır. Pişmanlık duyar. Bunun altında ezilir. Münafık kişi ise işlemiş olduğu büyük bir günahı burnunun üzerine konan sivrisinek gibi uzak görür. Önemsemez. Pişmanlık hissi duymaz. Böyle bir derdi yoktur aslında.

KUL TÖVBE EDİNCE ALLAH SEVİNİR

Hz. Peygamber (s.a.v.) Yüce Rabbimizin tövbe eden kulunun haline sevincini şöyle bir örnekle anlatır: “Bir kişi vardır. Yanına eşeğini almış çölde yola çıkmıştır. Eşeğinin üzerine suyunu ve yemeğini koymuştur. Çöl sıcaktır, yol uzundur. Bir süre sonra iyice bunalan bu yolcu, bir gölgelik bulur ve eşeğinin yanı başında uykuya dalar. Bu kişi bir an sonra uyanır. Bir de ne görsün eşeği kaybolmuş. Adam sağa koşar, sola koşar ama eşeğini bulamaz. Suyu, yemeği ve her şeyi kaybolmuşt­ur. Artık çölü aşması, hayatta kalması da mümkün değildir. Nihayet hayattan bütün bütün ümidini kesmişken eşeği çıkıp gelir. Bütün eşyalar yerli yerindedir. Adam o kadar sevinir ki, bu sevinci esnasında Yüce Allah’a yalvarırke­n şöyle der: “Allah’ım sen benim kulumsun. Ben de senin Rabbinim.” Dili sürçer. İşte Yüce Allah’ın günahkâr olan birinin tövbesine sevinmesi, bu adamın sevincinde­n çok daha fazladır.”

Herhalde başka söze ihtiyaç yoktur. Rabbiniz sizi bu kadar seviyor. Bizi affetmek için bu kadar bahane yaratıyor. Yeter ki siz bir hamle yapınız. En daraldığın­ız, en ümitsizliğ­e kapıldığın­ız yerde O’nu yanı başınızda bulacaksın­ız.

 ??  ?? Müslüman bir günah işlediğind­e bunu önemseyip pişman olan kişidir. Yüce Allah müminlere tövbe edip aynı hatayı tekrarlama­ma şansını verdi. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de “günahından tevbe eden kimse günahsız kimse gibidir” diye buyurdu
Müslüman bir günah işlediğind­e bunu önemseyip pişman olan kişidir. Yüce Allah müminlere tövbe edip aynı hatayı tekrarlama­ma şansını verdi. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de “günahından tevbe eden kimse günahsız kimse gibidir” diye buyurdu

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye