3 Temmuz’un faturasını kim kapatacak?
Biliyorsunuz, 24 Haziran seçimlerinde muhalefetin cumhurbaşkanı adaylarından hiçbiri FETÖ’yle mücadele başlığı açmadı. Ağızlarından tek bir söz çıkmıyor. Bırakın bir çift kelam etmeyi yaşananları da görmezden geliyorlar gibi... Sizin, benim, çocuklarımızın hayatından çalan bu hain yapıdan hesap sormayı düşünen yok. FETÖ’yle mücadeleyi ‘kanının son damlasına’ kadar sürdürme niyetinde olan tek aday sanırım Recep Tayyip Erdoğan...
İki gündür gazetemizi ziyaret eden )enerbahçeªnin başkan adaylarının açıklamalarına bakıyorum. Açıkçası pek de fark göremiyorum. 100 yıllık bir kulübün değerini üçte bire indiren, imajını zedeleyen, maddi kaybın yanında manevi yönden de taraftara zarar veren 3 Temmuz kumpasının hesabının görülmesi gerekmiyor mu? Ali .oç ocudur, bucudur diyemem. Allah var... 3 Temmuz sürecinde kulübe de Aziz Yıldırım’a da sahip çıktı ama yeter mi? 2011’den bu yana taraftarlar bu haksız kumpası yapanlardan, sarı-lacivertli kulübe ekonomik olarak zarar verenlerden tek tek hesap sorulacağı günü bekliyor. Bakıyorum kendisinin bu yönde bir beyanatı yok. Fenerbahçe’ye cebinden para koymayı vaat ediyor. Fenerbahçe için hayatının 1 yılını feda eden ve halen de Yargıtay aşamasında davası süren Aziz Yıldırım’ın ise 3 Temmuz kumpasıyla ilgili söylediği pek çok şey var. Dün gazetemize yaptığı ziyarette anlattı. Başkan olursa ilk yapacağı şey, şike iddialarıyla Avrupa Kupaları’na katılamayan Fenerbahçe’nin uğradığı maddi kayıp için UEFA’ya ve TFF’ye
tazminat davaları açmak olacak. Bu davalardan 50’şer milyon euro tazminat kazanabileceklerini anlatıyor.
Hatırlayın, 3 Temmuz sürecinden önce kulübün piyasa değeri 1.8 milyar dolardı. O dönemde yüzde 15’lik hisse halka arz edilecekti. 270 milyon dolar gelir elde sağlanacaktı. Kulüp 150 milyon dolar borcunu kapatıp kalanını bankaya yatıracaktı. Belki de bugün kasasında nakit olan tek kulüp olacaktı fakat oldurmadılar...
Bir Fenerbahçeli olarak şunu söyleyeyim... 3 Temmuz’u hiçbir zaman unutmayız, unutamayız fakat bu tazminat davaları belki biraz içimizi soğutur...
Öyle değil mi?