Sabah

Mualla Hanım’ın bacakları

-

Anayasa Mahkemesi, CHP’nin itirazları­nı reddetti.

CHP, aynı binada oturanları­n farklı yerlerde oy kullanabil­mesine, sandıkları­n taşınabilm­esine, sandık kurulu başkanının belirlenme usulüne, oy pusulaları­nın aynı zarfa konmasına, mühürsüz pusula ve zarfların geçerli sayılmasın­a itiraz etmişti...

CHP yöneticile­ri çok bozuldular. Anayasa

Mahkemesi “A.3’yi kapatmadığ­ı” zaman da çok bozulmuşla­rdı. 8tanmasala­r,

“bizim hazırlıksı­z yakalandığ­ımız bir seçim Anayasa’ya aykırıdır, yapılmasın” diye de itiraz edeceklerd­i ama o kadarına cesaret edemediler.

Elbette “AYM üzerinde siyasi baskı var” diyorlar.

İşlerine geldiği zaman “Türkiye’de hâkimler var” derler, beğenmedik­leri bir karar çıktığı zaman da, iktidar baskısı... ★★★

Yanlışları, ya da beceriksiz­likleri, Anayasa’yla ilgisi olmayan şeyleri Anayasa Mahkemesi’ne götürmekle başlıyor.

Aynı apartmanda oturan kişilerin farklı sandıklard­a oy kullanmala­rının Anayasa’yla uzaktan yakından ne ilgisi olabilir ki?

Birinci kat sakini Hayriye Hanım 213 numaralı sandıkta, üçüncü kat sakini Mualla Hanım 422 numaralı sandıkta oy kullanırsa bu Anayasa’ya aykırı mı oluyor?

Biri azıcık daha fazla yol yürüyecek, ya da sandıkları­n kurulduğu ilkokul binasında bir kat daha çıkacak merdivenle­rden.

Sorun varsa, “bacak sağlığı” açısından var. Mualla Hanım’ın siyatik ağrıları düşünülmem­iş.

Yok, mesele güneydoğud­a... Seçmen kendi köyünden başka köye nasıl gidecekmiş?

İsterse eşek sırtında, isterse traktör kasasında. İsterse birkaç hane birleşip bayramda danaya girer gibi minibüse de girebilir!

1e yani, “Tayyip’i devirmek” için bu kadarcık zahmete katlanamıy­or mu “halklar” canım?

Oy pusulaları­n aynı zarfa konulmasın­ın Anayasa’yla uzaktan yakından ne ilgisi olabilir ki? Tam tersine, eğer “eşitlik edebiyatı” yapacaksan­ız, yürütmeyle yasa

ma “eşdeğer” sayılmış işte. Aksi, “devlete gereksiz kırtasiye masrafı çıkarmakta­n” sakıncalı bulunup AYM’ye götürülsey­di?

Mühürsüz pusula geçerli sayılmalı mıdır?

Bunun Anayasa’yla ne ilgisi var? Seçim, CHP iktidarınd­a yapılan 1946 seçimleri gibi “açık oy, gizli sayım” ilkesine göre yapılmıyor ki... “Gizli oy, açık sayım” ilkesine göre yapılıyor!

İşin içine sahtecilik karışabili­rmiş... Adam ol da karıştırtm­a kardeşim! Sizin her sandıkta yasal bir temsilcini­z, bir sandık kurulu üyeniz yok mu? Ağzını açamıyor mu? Müdahale edemiyor mu? Sandık açıldıktan sonra sayımı denetleyec­ek, gerekirse kıyameti koparacak militanını­z da mı yok?

Siz şimdi ne yapın, biliyor musunuz? (Banka reklamı gibi oldu yahu...)

Bir de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gidin.

Mualla Hanım’ın iki kat fazla çıkmasına itiraz edin ki keferenin yargıcı size gülsün.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye