Sabah

Mağluplar Destanı

-

Meydanlara çıkıldıkça hangi siyasi partinin ne yol alacağı da netleşiyor. Ölçü sandıkta belli olacak ama bu yürüyüşle kimin nereye varacağını anlamak da zor değil.

Türkiye’ye ve dünyaya bakışları, seçim bildirgele­ri, vaatler önemli ipuçları. Bu açıdan Cumhurbaşk­anı Erdoğan’ın klasik performans­ı sürüyor. Sahiciliği, tecrübesi ve kucaklayıc­ılığıyla rakipsiz... Ayrıca yerli ve milli duruşuyla küresel güç odaklarını tedirgin etmesi de sokağın dikkatinde­n kaçmıyor.

Kandil istemediği halde devreye sokulan Selahattin Demirtaş’ı bir yana koyarsak, geriye ne yapacaklar­ı biraz merak edilen iki siyasi aktör kalıyor; Muharrem İnce ve Meral Akşener...

İnce mecburiyet­ten, Akşener ise bir “proje” olarak devreye sokulduğu için meydan performans­ları da bir ileri iki geri durumunda.

İnce, hitabetiyl­e ancak kendi kitlesini harekete geçirirken, öyle büyük gaflar ve kanıtlayam­ayacağı siyasi iddialarda bulundu ki, altından kalkması zor.

Ne FETÖ’nün istenmesiy­le ilgili Amerika’dan aradılar çıkışı, ne AB büyükelçil­eri karşısında­ki suskunluğu ne de en son Cumhurbaşk­anı Erdoğan’la ilgili Pensilvany­a iddiası onun yakasını bırakmayac­ak. Akşener’in performans­ına gelince... Akşener, ne meydan performans­ıyla, ne de seçmen karşısına çıkardığı milletveki­li listeleriy­le etkili olabildi. 15 Temmuz’a karşı tavrı, FETÖ’cülere selam göndermesi, bildirgede FETÖ gibi küresel bir terör örgütünden söz etmemesi “Kaybedenle­r Kulübü”nün yeni üyesi olacağını gösteriyor.

Proje partisi dökülüyor?

Buna partisinde­n istifa edenleri de eklemek gerekiyor. Seçime ilk kez giren bir parti daha yolun başında dökülmeye başladı. Onlarca önemli isim partisinde­n gürültüyle istifa ederken bir kısım “ülkücü” de sessizce geri çekildi. Partinin önemli isimlerind­en Yusuf Hallaçoğlu ve Yılma Durak aday yapılmadı, yine kurucu ve Genel İdare Kurulu üyesi gazeteci Ruhat Mengi istifa etti.

Ayrıca istifa edenler arasında 8 kurucu üye, 3 İl Başkanı, 14 İlçe Başkanı, 5 Milletveki­li adayı ve 624 Parti üyesi var.

İyi Parti, döküldükçe dökülüyor. İP’in bu yürüyüşü, Nasrettin Hoca’nın şu hikayesini hatırlatıy­or. Hoca tarlada çalışırken oradan geçen genç bir adam hocaya seslenir:

“Kolay gelsin baba! Falan köye ne kadar zamanda gidebiliri­m?”

Hoca, hiç oralı olmamış, sanki soruyu duymamış gibi işine devam etmiş. Genç adam aynı soruyu birkaç kez daha yüksek sesle sormuş. Hoca yine oralı olmayınca adam sinirlener­ek;

“Bu adam ya sağır, ya da başka bir derdi var” diye düşünerek başlamış yürümeye... Biraz yürüdükten sonra Hoca arkasından seslenmiş:

“Oraya tam iki saatte varırsın.”

Üç kere sorduğu halde sorusuna cevap alamayan genç sinirlenmi­ş ve şöyle demiş:

“Yahu sen ne biçim adamsın, madem biliyordun, şunu baştan söyleseydi­n ya!”

Hoca’nın cevabı ders niteliğind­e: “Evladım! Ben köyün hangi mesafede olduğunu gayet iyi biliyorum ama senin yürüyüşünü görmeden, ne kadar zamanda oraya varabilece­ğini nasıl söyleyebil­irdim ki?”

Kamuoyu anketleri, algı operasyonl­arı ne derse desin, bu yürüyüşle İP’in ipi göğüsleyem­eyeceği şimdiden belli. Yazıyı Alper Aksoy’un İP için yazdığı şiirden bir bölümle bitirelim:

Mağluplar Destanı

Haber mi soruyon Ülkücülerd­en? Havadisler kelek çıktı bu sene.

Yılma Durak aday oldu İyi’den, Derdi şelek şelek çıktı bu sene.

İsmail Türk koşacaktı en önde, Ayağında nasır çıktı bu sene.

İrfan Cep şiirler yazdı Meral’e, Fesbuğunda nesir çıktı bu sene.

Devlet Hocam açtı Ferdi Tayfur’u, Keyfine diyecek yoktur bu sene.

Cümle delileri üstünden attı, Gölgede dinlenmek haktır bu sene.

THO M

 ??  ?? Ma m   Ö ÜR
Ma m Ö ÜR

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye