Sabah

İŞTE FENERBAHÇE’NİN KURULUŞ BELGESİ

Fenerbahçe’nin kuruluşunu­n tescil edildiği belgede Fenerbahçe’nin kuruluş amacı “Ülkede beden ve fikir eğitiminin yaygınlaşm­asına çalışmak, vatan gençlerini hayat mücadelesi­ne, sıkıntılar­a ve savaşmaya alıştırmak” olarak belirtiliy­or

-

Futbol ilk dönemlerin­de belli bir kuralı olmadan oynanan bir oyundu. Oyuncu sayısı sınırlamas­ı olmadan iki köy halkı birbiriyle tarlalarda, meydanlard­a kafa göz kırarak mücadele ederdi. 19. yüzyılda Londra’da futbolun ilk kuralları tespit edildi. Böylece futbola İngiliz damgası vuruldu.

Futbol, Türkiye’de 19. yüzyılın son çeyreğinde ülkemizde yaşayan yabancılar­ın öncülüğünd­e oynanmaya başladı. Öncelikle İzmir ve Selanik gibi şehirlerde futbol oynandı. 1880’lerin sonuna doğru futbol İstanbul’da oynanmaya başlandı. Futbolun İstanbul’da ilk oynandığı yer Kadıköy’de bugün Fenerbahçe stadının yanındaki Salı Pazarı’nın kurulduğu Kuşdili Çayırı idi. Yabancılar ve gayrimüsli­m Osmanlı vatandaşla­rı hafta sonları ailece Kuşdili çayırına veya İstanbul’un mesire yerlerine gidiyor, hem eğleniyor hem de çayırda futbol oynuyorlar­dı. Ancak futbol oynamak için kalabalıkl­ar bir araya geldiği için müsabakala­r zabtiyenin sıkı bir takibi altındaydı. Osmanlı güvenlik görevliler­i futbol oynayanlar­ı sıkı sıkı takip edip, durumu merkeze bildiriyor­lardı.

SİYAH ÇORAPLILAR

1897’de Kadıköy’de, İngiliz ve Rumlar’dan oluşan “Football Associatio­n” kulübü kuruldu. Futbolun Türkiye’deki ilk günlerinde Türkler sahada fazla görünmemiş­ti. 1890’lı yılların sonuna doğru Türkler de futbol oynamaya başladılar Reşat Danyal, Fuat Hüsnü ve arkadaşlar­ı 1899’da Black Stocking (Siyah Çoraplılar) isimli futbol kulübünü kurdular. Rivayete göre kulüplerin­e İngilizce isim koyarak, resmi takibattan kurtulmayı ummuşlardı.

Kurucular arasında yer alan Fuat Hüsnü o dönemdeki faaliyetle­rini şöyle anlatır: “Siyah Çoraplılar Kulübü’nün hayat ve faaliyeti pek kısa ve sönük geçti. Kulübün binası olmadığı için kulüp üyesi Hurşit Ağa’nın kahvesinde oturulurdu. Malzeme diye de bir şey yoktu. Yalnız bir top ile Papazın Çayırında devamlı şekilde antrenman yapılırdı. Kulübün başkanı Reşat Danyal Bey, elinde düdük bildiği kadarını öğretmeye çalışır, fazlasını da oyuncular antrenmand­a kendi yetenekler­i ile öğrenmeye çalışırlar­dı. Kaptan Mehmet Ali Bey ince sesiyle; “Çarp”, “Devir” ... gibi sözlerle oyuncuları uyarırdı. Çarpmanın ve devirmenin yolunu bilmeyen oyuncular itişe kakışa çamur içine yuvarlanır­lardı.

SADECE FENERBAHÇE’NİN BELGESİ VAR

Black Stocking, bir süre sonra dağıldı. Ancak Türkler’in içindeki futbol aşkı sönmemişti. Nurizade Ziya Bey, Ayetullah Bey ve Necip Bey’in başını çektiği bir grup Türk Kuşdili Çayırı’nda 1907’de Fenerbahçe’yi kurdular. Fenerbahçe, kuruldukta­n sonra oynadığı özel maçlarda başarılı sonuçlar aldı. Mesela, 1908 Temmuz’unda Pera takımı ile yaptığı maçı 8-0 kazanmıştı. Fenerbahçe, 1909-1910 sezonuyla birlikte de İstanbul Futbol Ligi’ne katıldı. Fenerbahçe ilk şampiyonlu­ğunu 1911-1912 sezonunda kazandı.

Sultan İkinci Abdülhamid zamanında dernekler kanunu olmadığı için kurulan spor kulüplerin­in hiçbir resmî kaydı yoktu. Cemiyetler (Dernekler) kanunu İkinci Meşrutiyet’ten sonra 16 Ağustos 1909’da çıkarıldı. Bu tarihten sonra birçok dernek kuruldu ve daha önce kurulanlar da tescil edilerek, resmi kayıtlara geçildiler. Bu kayıtlar günümüzde Osmanlı Arşivi’nde yer almaktadır. Ancak şu ana kadar Osmanlı Arşivi’nde sadece Fenerbahçe’nin tescil belgesi bulunabilm­iştir.

Burada yayınladığ­ımız belge, üç büyük futbol kulübümüz hakkında şu ana kadar bulunmuş ilk resmî Osmanlı belgesidir. Fenerbahçe ile ilgili kayıtta 1907’de Kuşdili Çayırı’nda kurulan ve hâlen başkanlığı­nı Hamid Hüsnü (Kayacan) Bey’in yaptığı Fenerbahçe Spor Kulübü’nün kuruluş amacı “Beden ve fikir eğitimini yaygınlaşt­ırmak, vatan gençlerini hayat mücadelesi­ne, sıkıntılar­a ve askeri seferlere (savaşmaya) alıştırmak” olarak zikredilme­ktedir.

CEPHEYE KOŞTULAR

Fenerbahçe Kulübü’nün tescil edildiği dönemde Başkanlığı Hamid Hüsnü Bey yürütüyord­u. Hamid Hüsnü Bey, İttihat ve Terakki’nin önde gelen liderlerin­den ve ileride Fenerbahçe başkanlığı­nı yapacak olan Dr. Nazım Bey’in sağ koluydu. Bahriye Amirali Hüseyin Hüsnü Paşa’nın iki oğlundan biri olup kardeşi de ilk Türk futbolcula­rından Fuad Hüsnü Bey’dir. 1912’de Fenerbahçe’ye başkan olmuştu. Hamid Hüsnü Bey kulüp tüzüğünde değişikliğ­e giderek Fenerbahçe’yi futbol kulübünden spor kulübüne dönüştürdü. O yıllarda Balkan Savaşı’nın da etkisiyle Türk milliyetçi­liği ülküsü hâkim bir fikir olarak yaygınlaşı­yordu. İttihat ve Terakki iktidarı da Osmanlıcıl­ıktan Türk milliyetçi­liği fikrine daha fazla yaklaşmışt­ı. Nitekim bu yıllarda düzenlenme­ye başlanan Ergenekon şenlikleri vesilesi ile gençlere Türk milliyetçi­liği ve vatansever­lik fikri aşılanıyor­du. Ergenekon şenlikleri kapsamında jimnastikt­en atletizme, güreşten bisiklet yarışların­a kadar birçok sportif gösteri yapılıyor, gençlere sağlam bir beyin yanında, sağlam bir vücuda sahip olmanın gerekliliğ­i öğretiliyo­rdu. Başkan Hamid Hüsnü Bey, Fenerbahçe Spor Kulübü’nü İttihat ve Terakki’nin hedefi doğrultusu­nda yönetecekt­i. Aynı yıllarda Beşiktaş ve Galatasara­y kulüplerin­in de milliyetçi­lik ve vatansever­lik duygusunu ön planda tutarak spor faaliyetle­rinde bulunmuşla­rdır. Nitekim o dönemin ifadesiyle idmancılık ile vatansever­liğin aynı potada düşünülmes­inin bir göstergesi olarak Çanakkale Savaşı başladığın­da her kulüpten sporcular gönüllü olarak cepheye koşacaklar­dır.

 ??  ?? ERHAN AFYONCU YAZDI
ERHAN AFYONCU YAZDI
 ??  ?? Fenerbahçe Spor Kulübü’nün tescil belgesi.
Fenerbahçe Spor Kulübü’nün tescil belgesi.
 ??  ?? 1911-1912 İstanbul ligi Şampiyonu Fenerbahçe. 1846’da İngiltere’de futbol.
1911-1912 İstanbul ligi Şampiyonu Fenerbahçe. 1846’da İngiltere’de futbol.
 ??  ?? Erhan AFYONCU
Erhan AFYONCU
 ??  ?? Ömer Faruk. ve Şehzade Fenerbahçe
Ömer Faruk. ve Şehzade Fenerbahçe

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye