KURDAKİ OYUN BERTARAF EDİLDİ
Öğretim Görevlisi Kerem Alkin: Türkiye’ye yönelik benzer ekonomik operasyonlar 1988’de, 1994’te ve 2001’de de yaşandı. İçeride ve dışarıda, Türkiye’nin ancak yüksek faiz bedeli ödeyerek kendini kurtarabileceğini savunanlar sırtlandır
OPERASYONUN amacı seçimi etkilemek. AK Parti’nin 16 yıllık ekonomik başarısına gölge düşürmek. Bu nedenle, çakallar ve sırtlanlar, küresel piyasalar üzerinden operasyonu sürdürmeyi deneyecek; biz de bertaraf edecek adımları atmayı sürdüreceğiz.
Erken seçim kararının alınmasıyla birlikte ekonomik kriz söylentileri de Türkiye gündeminin en üst sıralarına tırmandı. Döviz kurları üzerinden başlatılan fırtınayla birlikte kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye açıklamaları kriz lobisinin ekmeğine yağ sürdü. 24 Haziran seçimlerine sayılı günler kala başlatılan bu propagandanın aslında ekonomik değil siyasi bir operasyon olduğundan artık kimsenin şüphesi yok. Medipol Üniversitesi Öğretim Görevlisi Kerem Alkin da, “Çakalların kur operasyonu bertaraf edildi” diyor. İşte Prof. Alkin’in sorularımıza yanıtları:
■Türkiye geçtiğimiz ay döviz kurları üzerinde yapılan küresel operasyonu konuştu. Ne oldu da döviz kurları bir anda böyle çıldırdı?
Arnavutluk’tan Çin’e, Türkiye’nin merkezinde yer aldığı coğrafyaya, Avrasya’nın geniş bir bölümüne ‘dolarizasyon’ coğrafyası denir. Bunun, 1960’lardan, 70’lerden beri anlamı, bu coğrafyadaki toplumlar için yabancı paraların ve bilhassa doların, adeta altın ile yarışacak şekilde, bir başka önemli yastık altı tasarruf saklama aracı olmasıdır.
Bu durum, son 45-50 yılda, tarif ettiğimiz coğrafyada ‘dolar kuru’na karşı aşırı hassasiyet oluşmasına neden oldu. Atlantik merkezli olarak, dünya ekonomi-politiğini yönetmeye soyunmuş olan hegemon yapı, Türkiye’nin merkezinde yer aldığı bu ‘dolar kuru’ hassasiyetinin farkında olması hasebiyle, yine 1970’lerden bu yana, Avrasya’da ülkelerin siyasi dengelerini alt üst etmek, ülkelerin liderlerini iktidardan düşürmek amacıyla ‘dolar kuru’nu bir silah olarak kullanmıştır. Sovyetler Birliği’nin sonunu böyle getirdiler; Balkanlar’ı böyle çalkaladılar; İran’da, 1970’lerin sonlarında Şah Rıza Pehlevi’yi, 2013’te Cumhurbaşkanı Ahmedinecad’ı böyle devre dışı bıraktılar. Demirel’i, Ecevit’i, Özal’ı, 1994-95’te Çiller’i, 2001’de yine Ecevit’i böyle köşeye sıkıştırdılar.
■ Yazılarınızda çakallara ve sırtlanlara vurgu yapıyorsunuz. Bu operasyonun çakalları ve sırtlanları kimler?
Ülkeleri döviz kurları üzerinden sıkıştırmaya yönelik küresel operasyonun beyin takımı çakallardır. Operasyon planı şekillendirildikten sonra, önce ülkenin para birimine yönelik kapsamlı operasyon yürütülür; dolar karşısında değer kaybetmesi sağlanır; ardından aynı çakal sürüsü ülkenin ekonomi yönetimi, hükümeti ve siyasi liderine yönelik güvensizlik oluşturacak şekilde, operasyonun, kıskaç harekâtının ikinci aşamasına geçerler. Aslan yani görevdeki hükümet bu saldırılar karşısında zayıflatıldıktan sonra, ikinci aşamada ‘sırtlan’lar ortaya çıkar. Kıskaca alınmış ülkeden yüksek faiz koparma operasyonuna başlarlar. Ciddi değer kazanmış olan ülke yerel para birimini nedeniyle, ülkenin varlıklarını, hisse senetlerini, gayrimenkullerini hak ettikleri değerin çok altında ele geçirme operasyonları başlar. ■ Daha önce de bu yola başvurdular mı? Türkiye ‘çakal’-’sırtlan’ operasyonunu 1988’de de, 1994’te de, 2001’de de yaşadı. 1860’tan bu yana, kapitalist sisteme, küresel ekonomi politiğe kendi istekleri, arzuları doğrultusunda şekil verdiren küresel sermaye odaklarının, küresel sermayeyi temsil eden ailelerin oluşturduğu asimetrik düzenin hâkimiyetindeki finans, derecelendirme kuruluşları ve ekonomifinans medya kuruluşlarındaki ‘çakallar’la yürütülen ‘kıskaç’ operasyonu ilk aşamadır.
Çakalların saldırılarıyla yaralanmış, mücadele gücü zayıflatılmış olan ülkeye ikinci aşamada ‘sırtlanların’ saldırması, o ülkeden yüksek faiz koparılması, varlıklarının ucuza kapatılması operasyonun ikinci aşamasıdır. Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘faiz’ konusundaki mücadelesi, uluslararası finans çevrelerine yönelik açıklamalarıyla, Türkiye’nin ‘çakal’-’sırtlan’ operasyonlarına baş eğmeyeceğini net dile getiren de tek lider
olma özel- liği taşıyor. Türkiye’nin ancak yüksek faiz bedeli ödeyerek kendini kurtarabileceği ■ iddia eden herkes sırtlandır.
■ Döviz kurlarındaki fırtına durdu diyebilir miyiz?
Diyemeyiz. Çünkü, bu operasyonun amacı seçimlerin sonuçlarını etkilemek. AK Parti’nin 16 yıllık ekonomik başarısına gölge düşürmek. Bu nedenle, çakallar ve sırtlanlar hiç uyamadan, sabaha karşı küresel piyasalar üzerinden operasyonu sürdürmeyi deneyecek; biz de bu operasyonları bertaraf edecek adımları atmayı sürdüreceğiz.
■ Kurdaki bu olağanüstü artışların önüne geçmek için neler yapmalıyız?
Ekonominin yüzde 50’si psikolojidir. Piyasada olumsuz bir psikolojinin oluşmasına asla izin vermemeliyiz. Çin’in, Güney Kore’nin, Japonya’nın Türkiye’ye birlikte proje yürütme iştahını, Elon Musk gibi küresel girişimcilerin Türkiye’ye olan ilgisini öne çıkararak, yeni yatırımların müjdesini vererek, Türkiye’nin üzerine örtülmeye çalışılan karamsarlığı dağıtmamız gerekiyor.
■ Kredi derecelendirme kuruluşlarının seçim zamanı not düşürme kararları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Halkımızın bu kadar aleni olarak yapılan bunca operasyonu, bunca kötülüğü net olarak görmesi, 24 Haziran’ın neden Türkiye’nin ve Avrasya’nın bekası için hayati önem taşıdığını görmeleri en büyük temennim. Sahipleri adına, 24 Haziran’a kadar bu ‘çakal’-’sırtlan’ operasyonunu vahşice sürdürecekler.