Sabah

Çukur sezon finali

-

Gazeteci olarak bir siyasi fikri, partiyi destekleye­bilirsiniz. Milyonlarc­a seçmenin de sahiplendi­ği görüşünüzü, takiye yapmadan, gizlemeden, örtülemede­n kararlı şekilde ifade etmenizde de sorun yoktur.

Çünkü sizi kör bir taraftara dönüştüren, “yandaş” yapan bunlardan hiçbiri değildir.

Şirazenin kaydığı nokta, gazetecini­n temel sorumluluğ­u olan eleştirell­ik yerine muhalifliğ­i koymasıdır.

Çünkü o andan itibaren bir militan gibi amaç aracı haklı kılar seviyesine düşersiniz... Artık yuvarlandı­ğınız çukurda sizin için yalan söylemek, gerçeği eğip bükmek, iftira atmak, hakaret etmek bir hak hatta bir görev ve zorunluluk­tur. Mantık falan gözetmezsi­niz, umurunuzda olan tek şey reaksiyon almaktır.

İşin acı tarafı, yıllardır, medyadaki varlıkları­nı, çoğunluk mutlu olduğu için rahatsız olan “azınlığa” yandaşlık etmeye borçlu olanların bu tarzı, ideal gazetecili­k olarak kutsanıyor.

★★★

Hal bu olunca da, tuttuğu partiyi destekleme­k için hastane koridorlar­ında düzmece haber yapan değil, o yalanı ortaya çıkartan yandaş sayılıyor...

Her seçim dönemi, milletveki­li aday adaylığı için ekranı, köşesini terk edenler, hiç olmazsa danışmanlı­k peşinde koşanlar, tarafsız gazeteci pozlarında geziyor. Sağa sola meslek etiği, bağımsız gazetecili­k dersi veriyor...

Doğru bulduğu siyasi projeleri, parti kulislerin­de değil gazetecili­k mecrasında argümanlar­ıyla açık açık destekleye­nse yandaşlıkl­a itham ediliyor.

★★★

Oysa her şeyin bir frekansı, seviyesi ve ayarı var.

Örneğin dün Fatih Altaylı’nın yaptığı gibi, köşesinden ana muhalefet partisi CHP’nin Genel Başkanı’na “çekil” çağrısı yapmak makul sınırlarda değerlendi­rilebilir.

Zira Altaylı sitemi biraz abartmış olsa da destekledi­ği siyasi adayın, Muharrem İnce’nin, kazanması için “CHP yandaşı derler mi” diye kaygılanma­dan öneride bulunuyor. “Hükümetin Gülen’in iade dosyasını inceledik, eksik yok” türünden açıklamala­rıyla partisinin adayı İnce’nin iddiaların­ı çürüten .emal Bey’e “seçim süresince ortalıkta görünmemes­ini, ekranlara çıkmamasın­ı” tavsiye ediyor.

Çukurun dibindeyse kuşkusuz 6özcü’nün yozdili var. İşi maskeli muhalefet yandaşlığı­ndan nefret pompacılığ­ına taşıyan bu zat dün yine köşesinde coşmuştu. Siyasi tercihleri­nden ötürü milyonlarc­a Türkiye Cumhuriyet­i vatandaşın­a, seçmene (affedersin­iz) “göt kılları” falan diyerek midemizi bulandırıy­ordu. Evet, sistematik yalanla, dolanla, küfürle, tehditle, okuru, aile kavgaların­da “o kadın kim” sorusuna “bu soruyu Erdoğan’a sorabiliyo­r musun” seviyesine getirenler... Ülkenin Cumhurbaşk­anıyla röportaj yapan meslektaşl­arına, hakaret etmeden soru sordukları için küfür eden yandaşlar...

Sezon finali onlar için çok yakında!

Zira bu işin sağı solu, Ak Partilisi, CHP’lisi yok... Eminim sözünü ettiğim yazıyı okuyan aklı başında pek çok muhalifin, CHP’li seçmenin de midesi kalkmıştır.

 ??  ?? Melih ALTINOK
Melih ALTINOK
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye