TÖVBE KAPISI KAPANMAZ
Bağışlayanların en büyüğü yüce Allah’ın affetmeyeceği hiçbir günah yoktur. Günahı ne kadar büyük olursa olsun kimsenin yüzüne günahının büyüklüğü nedeniyle tövbe kapısı kapanmaz
Son günlerdeyiz. Ramazan bitmek üzere. Ramazan günahtan arınmak için önemli fırsat. Bu günlerde tövbe için kapılar sonuna kadar açık. Bu fırsatı kaçırmamak lazım. Hz. Peygamber (s.a.v.) “günahından tövbe eden hiç günah işlememiş gibidir” buyuruyor. Tövbe sadece dille olamaz. Gönülle, bütün organlarla, günaha bir daha dönmemesine olmalıdır. Allah, yalvaran dudağı, eğilmiş kalbi bilir. Onun için sonsuz rahmetiyle kapıları açar.
İnsanoğlu günah işleyebilir. Belki işlememelidir. Ama kötülüğe meyl eden nefis vardır ve nefsi kişiyi tuzağa düşürebilir. Böyle bir durumda, günahtan tövbe geciktirilmemelidir ve tövbe içten olmalıdır.
ALLAH KULLARINI AYIRMAZ
Hz. Muhammed (s.a.v.) buyurdu; “Allahü Teâla’nın, yollarda dolaşarak zikreden insanları araştıran melekleri vardır. Bir yerde Allah’ı zikreden bir topluluk buldukları zaman, birbirlerine; ‘geliniz, işte sizin aradıklarınız burada’ diye çağırırlar. Melekler, onları dünya göğüne kadar kanatlarıyla sararlar. Rableri, onların durumunu meleklerden daha iyi bilmekle beraber, meleklere sordu: ‘Kullarım ne diyorlar?’ Melekler: ‘Seni tesbih ediyorlar, Seni tekbir ediyorlar, Sana hamd ediyorlar, Seni temcid ediyorlar’ diye cevap verdiler. Hakk Teâlâ buyurdu: ‘Beni gördüler mi?’ Melekler: ‘Hayır, vallahi Seni görmediler’ dediler. Allahü Teala: ‘Beni görselerdi ne olurdu?’ diye buyurdu. Melekler: ‘Eğer Seni görselerdi, Sana daha çok ibadet ederlerdi. Seni daha çok tesbih ederlerdi, Sana daha çok hamd ederlerdi’ diye cevap verdiler. Allah’ ü Teala: ‘Benden ne istiyorlar?’ diye buyurdu. Melekler: ‘Senden cenneti istiyorlar’ dediler. Allah’ ü Teâlâ: ‘Orayı gördüler mi?’ diye buyurdu. Melekler: ‘Hayır vallahi, ey Rabbimiz onlar orayı görmediler’ dediler. Hakk Teala: ‘Peki, onlar orayı görselerdi ne olurdu?’ diye buyurdu. Melekler: ‘Orayı görselerdi, oraya kavuşma hırsları ve arzuları artardı, oraya olan rağbetleri ziyadeleşirdi’ diye cevap verdiler. Allahü Teala: ‘Onlar neden sakınıyorlar?’ diye buyurdu. Melekler: ‘Cehennemden’ dediler. Allahü Teala: ‘Peki orayı gördüler mi?’ diye buyurdu. Melekler: ‘Hayır vallahi, ey Rabbimiz, onlar orayı görmediler’ dediler. Allahü Teala: ‘Peki görselerdi nasıl olurdu?’ diye buyurdu. Melekler: ‘Görselerdi ondan daha şiddetle sakınırlar oradan daha çok, çekinirlerdi’ dediler. O zaman Allah’ü Teala şöyle buyurdu: ‘Sizi şahit tutuyorum ki, Ben onları mağfiret eyledim.’ Bunun üzerine meleklerden biri: ‘İçlerinde filanca var ki, o onlardan değil bir ihtiyaç için aralarına girmişti’ dedi. Allahü Teala: ‘Onlar bir meclisin adamlarıdır, içlerinden biri ayrı tutulamaz’ buyurdu.” (Buhari, Daaved 66)