YAŞASIN ULUSUM YAŞASIN DEMOKRASİ
Demokrasi kazandı.. Yüzde 87 gibi bir çoğunlukla sandık başına koşan Milletim kazandı.. Bu Millet, Demokrasi’ye bağlılığını öyle çarpıcı, öyle vurucu şekilde gösterdi ki.
“Bundan böyle bu ülkeyi yönetecekleri hep, her zaman, daima sandık belirleyecek, sandıkla gelenler ancak ve ancak sandıkla gideceklerdir” demektir bu..
Bundan böyle yönetimi sandık dışında bir yolla değiştirmeyi en sapık düşünenler bile akıllarının ucundan geçiremeyeceklerdir. Bu ülkenin geleceğinde artık 15 Temmuzlar olmayacaktır.
Bugünkü Recep Tayyip Erdoğan kazandı.. Parlamenter rejimin son cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’nin en güvenilir, en korkusuz, en rahat oy kullanılır seçimlerini organize ederek kazandı. Seçim öncesi sosyal medya yoluyla çıkarılmaya çalışılan şüpheler ve şaibelere tokat gibi gelen bir seçim günü yaşadık. Alınan önlemler sayesinde, en az olaylı seçim oldu 24 Haziran. Bu milletin paramparça bölündüğünü düşünenler, sandık önlerindeki birliği, beraberliği ve Demokrasi’ye inancı gördüler. Sonuçlarının en hızla alındığı bir seçim yaşadık ayni zamanda.. Sabahlara kadar ekran başında beklemeye alışmıştık.. Bu defa saat on olmadan neyin ne olduğu, açılan ve sayılan sandık sayısı ile ortaya çıktı. Ben mesela, 10.30’ta bizde toplanan konukları uğurladım ve 11’de yatağa girdim.
Örnek seçim güvenliği ve örnek oy sayımı hızı!.
Yarınki Recep Tayyip Erdoğan kazandı.. Türkiye Cumhuriyeti’ne yepyeni bir rejim getiren Yeni Anayasa’nın Yeni Türkiyesi’nin ilk Başkanı açık oy farkı ile Erdoğan oldu.
Saygıyla selam yolladım, Mekteb-i Mülkiye’de “Türkiye Karizmatik Liderler Ülkesidir” diye öğreten Nermin Abadan Hocama..
Erdoğan gerçekten en karizmatik liderdi, adaylar arasında..
Kasımpaşa’nın bir fakir mahallesinde, kıt kanaat geçinen bir ailenin, köşede bucakta kalmış bir devlet lisesinde okuyan gencinin bugün böyle bir seçimi, bu farkla kazanmasını iyi düşünmenize bile gerek yok.. Sebep meydanda.. Liderlik vasfı!. Son zamanlarda hele karizması iyice arttı.. Bugüne dek Amerika’nın dümen suyundan çıkmaz, Avrupa ile hep alttan alarak geçinmeye çalışırdık. Erdoğan hem de nasıl kafa tutan bir lider oldu.. Hem Amerika’ya.. Hem de açık seçik bir Hıristiyan örgütü olduğu için Türkiye’yi almamaya kararlı olduğu halde, oynak siyaset güden Avrupa Birliği’ne, hak ettiği yanıtı veren “Cehenneme kadar yolunuz var. Almazsanız almayın” diyen lider.. Yüzünü Doğu’ya dönüp, tarihin en büyük ilk ekonomisi İpek Yolu’nun yeniden hem de hem kara, hem demir yolu olarak kurulmasını sağlayan lider.
İçerdeki ve sınırlarımızdaki terörle en etkili mücadeleyi, gene hiçbir yabancı güçten izin almadan, “Türkiye’nin Kararı” olarak yürüttü.
Bunlar lider vasıflı bir insanın alacağı kararlardı. Birbiri ardına aldıkça da Karizması yükseldi.
Muharrem İnce, “81 milyonun Cumhurbaşkanı olacağım” demişti. “81 milyona teşekkür ederim” diyen Recep Tayyip Erdoğan oldu. Balkon Konuşmasının en anlamlı, en altı çizilmesi gereken cümlesi buydu. Yeni Türkiye’nin İlk Cumhurbaşkanı oy vermeyenler de dahil 81 milyonu kucaklayarak başladı işe..
Muharrem İnce de kazananlar arasındaydı. Yıllardan beri CHP’nin sıkıntısı “Lider” yokluğuydu. İnce, kampanya boyunca “Aranan lider bulunmuştur” işareti verdi. Şimdi CHP’de beklenen, girdiği her seçimi kaybeden Kemal Kılıçdaroğlu’nun istifa etmesi.. Ana muhalefetin potansiyel lideri artık İnce’dir. Ötesi, yapay olur.
Seçimin “Sürpriz Kazanan”ı Devlet Bahçeli oldu. Hele “İyi Parti” bölünmesi ve Akşener çıkışından sonra “Yüzde beşlerde kalır” denen MHP, İttifaksız da Meclis’e girecek oyu aldı. Akşener yüzde 10’u geçtiği halde, Bahçeli geçen seçimlerdeki oy oranlarını korumayı başardı ve belki kendi partilileri dahil herkesi şaşırttı.