Gitmeyi bilmek!
Ve hemen gidemedim / Ve artık gidemedim / Ve sonra hiç gidemedim... (DIP &ANSEVER böyle diyor. Gitmesi gereken ne düşünür bilinmez ama kalmaya heveslileri, şiirin devamında UYARMAKTA gecikmez şair; “Kurtuluş’ta son durakta bir tramvay ölüsü sanki ben; öylece kalakaldım...”
Eğer söz konusu ilişkiler ise, genelde, gidenin KAçAK, kalanın KORKAK olduğu yorumuna dek esneyen bir kavramdır; GITMEYI BILMEK...
Fakat gidilecek yeri DEğER üRETMEK üzerinden tanımlarsanız, sistemin yorgunluğuna ENTROPI) varırsınız. Hele ki her şeyin hızla değiştiği dünyada... Bazıları gitmeyi bilmemeyi, “GERIYE GITMENIN EN HıZLı YOLU” diye tanımlar.
Aslında YöNETIşIM de böyle tanımlıyor. Misal &+3 gibi bir siyasi parti olsun, 6TK veya şirket; tepe yönetimine gelip, başarı göstermeden, bulunduğu yere kazık çakmayı; “KURUMSAL ZAAF” diye tanımlıyoruz.
6isteme YENI DüşüNCE ve TAZE EYLEMLERIN giriş ve çıkışını tıkamak, öLüMCüL HATA sayılıyor. İlişki de böyle değil midir? Kangren olmuş özel hayatlar gibi; ILIşKIDEN KOVULMUşSUNDUR ama farkında değilsindir.
TECRüBE? Bir yere kadar... Fakat nereye kadar? Geçmişte 30 YıLDA oluşan tecrübeyi, bilişim çağında 3 YıLDA devşirebiliyorsun. Üstelik tecrübe, DüNDEN öğRENMEKTIR ve YARıNA DAIR REPERTUARı kıttır.
GENçLERI EğITME? Öğretmenin iyisi, zamanı gelince KENDINI GEREKSIZ KıLANDıR. Şayet sistemi TEK KIşIYE BAğıMLı hale getirmişsen, ortada SüRDüRüLEBILIRLIK SORUNU var demektir.
KOLTUğUNA Güç VERENLER, zamanı gelince gitmeyi bilenlerdir. KOLTUğUNDAN Güç ALANLARıN gitmeyi bilmesi güçtür zaten. Bu yüzden hayattan gitmeyi bildiren öLüM var koltuktan gitmeyi bildiren YASA var...
(DIP &ANSEVER ile yazıdan gitmeyi bileyim dedim; “Hepimiz kalakaldık / Elimizde tetiği çekilmeyen / Namlusu yönsüz bir tabanca gibi.../
KıLıçDAROğLU üzerine alınabilir. ÖNERİ-YORUM