Sabah

İntihar saldırısın­a hazırlanan PKK’lı teröristle­r öldürüldü

- Tasarım: Ulaş Murat ELMALI

AFRİN’DEKİ Türk Özel Kuvvetleri’nin iki birliğine saldırı hazırlığın­daki PKK/YPG’li teröristle­r, istihbarat birimlerin­ce tespit edildi. Karadan ve havadan yapılan operasyonl­arla 19 terörist öldürüldü, 3’ü sağ yakalandı.

Birkaç gün önce yolum bir vesileyle Beyoğlu’na, İstiklal Caddesi’ne düştü. Caddenin ortasında bir kitapçıya girdim. Belki de, “girme gaIletinde bulundum” demeliyim. Bulunmaz olaydım. Mekâna adım atar atmaz kitap dolu bir masa sizi karşılıyor. Üzerinde yeni çıkan kitaplar var.

Bilmeyenle­r için söyleyeyim, TÜİK istatistik­lerine göre Türkiye’de her ay ortalama 4500 kitap yayımlanıy­or. Bu kitapların yaklaşık dörtte biri ders kitabı. Gerisi edebiyat, tarih, sosyoloji, dini ilimler vs.

Diyeceksin­iz ki dükkân sahibi ne yapsın? Hepsini koyacak hali yok ya! İçlerinden bazılarını seçecek! Haklısınız, seçecek! İşte o seçme ameliyesi çok önemli. Eğer ki sadece devlet düşmanlığı yapan, terörü ve şiddeti öven, bu ülkenin seçilmiş Cumhurbaşk­anı’na hakaret etmeyi alışkanlık haline getirmiş isimlerin kitapları seçiliyors­a orada bir kasıt var demektir.

Ben de işte o kasıta işaret ettim. O masanın bir köşesinin fotoğrafın­ı çektim ve şu mesajla birlikte sosyal medya hesabımdan yayınladım. “Yeter artık! Yerli ve milli bir kültür politikası­nın vakti gelmedi mi? İstiklal Caddesi’nin göbeğinde bir kitapçıdan...”

Paylaştığı­m görselde 5 adet kitap göze çarpıyordu. Bunlardan biri Selahattin Demirtaş’a, biri İdris Balüken’e, biri Eren Erdem’e, bir başkası da Elif Şafak’a aitti. O fotoğrafta yer alan diğer kitabın başlığı ise Akademisye­nlerden KHK Öyküleri’ydi. Eren Erdem’in kitabının başlığı ise tam bir fecaatti: Diktatör Devirme Sanatı. Kitabın kapağına baktığınız­da ilk gözünüze çarpan Erdoğan’ın çizimi. Diğer bir kitap, devlete katil diyen bir bildiriye imza attığı için devlet üniversite­lerinden atılanları aklama derdinde. Ötekiler de malum işte.

Bu manzara bir kültür politikası­nın ürünü. Bu topraklara, bizim değerlerim­ize, bu millete düşman bir politikanı­n sonucu. Batıcı bir kültür politikası­nın yansıması. Uzun yıllara sari bir politika bu. Muharrem İnce’nin seçim gecesi kaçırıldığ­ına inanan kitleyi yaratan da bu politika. Toplumun bir kesimini bu ülkenin değerlerin­e düşman haline getiren de.

Bu bahsettiği­m manzara bir tercihin sonucu. Burada yerli ve milli kültüre düşman bir yaklaşım var. Bunu eleştirmek­ten, daha makul, daha meşru ne olabilir?

Ben de bunu yaptım. Eleştirdim. Bir yandan bu durumu eleştirdim. Öte yandan da özeleştiri yaptım. Bana dönüp de “geçmiş 16 yılda AK Parti bu alanda ne yaptı” diye soranlara da cevabım budur. Boşuna mı yerli ve milli bir kültür politikası üretememiş olmamızdan duyduğum üzüntüyü dile getiriyoru­m!

Ben bunları yazınca yer yerinden oynadı. Hem HDP’li hem CHP’li PKK sempatizan­ları çıktılar sahneye. FETÖ’cüler girdi devreye. Önce sosyal medyada, ardından kendi mecraların­da yayınlar yaptılar.

En militan halleriyle ve büyük bir özgüvenle saldırıya geçtiler, ağza alınmayaca­k hakaretler ettiler. Dahası hedef gösterdile­r, susturmaya, geri adım attırmaya çalıştılar.

Cürümleri kadar yer yakarlar. Bunlara pabuç bırakacak değiliz. Fakat ortaya çıkan enerjiyi görünce ne kadar doğru bir yere vurduğumu daha iyi anladım. Bir de neyi anladım biliyor musunuz? Bunlar sadece “bu düzene dokundurtm­ayız” mesajı vermiyorla­r, aynı zamanda bu milletin kahir ekseriyeti­ni cahil ve kültürsüz görüyorlar.

Uzun yıllar kitap yayıncılığ­ı sektöründe çalıştım. Kitaplar yazdım, dergiler çıkarttım. Kültürel çalışmalar, sosyoloji, iletişim alanında dersler verdim. Bu süreçte gördüm ki kültürel üretim alanında mafyatik bir örgütlenme var. Batıcı ideolojide­n, millet düşmanlığı­ndan beslenen bir yapı bu.

Kim ne derse desin, bugün Türkiye’de kültür endüstrisi­ni elinde bulunduran mafyatik bir düzen var. Bu düzen dağıtılmal­ı. Bu düzen kendi kültürüne, milletine, devlete düşman yetiştiriy­or.

Başlangıç noktasını da söyleyeyim mi? Bu kirli düzenin aktörlerin­i kayırmayı bırakalım. Aşağılık kompleksin­den vazgeçip, özgüvenli olalım. Gerisi gelir. Nasıl ki siyasal alanda bir normalleşm­e ve demokratik­leşme yaşandı. Aynısı kültürel alanda da yaşanmalı...

 ??  ??
 ??  ?? )DKreWWLQ AL78N
)DKreWWLQ AL78N
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye