Sabah

Ayşegül Aldinç!.

-

Ne şirindi Posta’da (14 Temmuz) Dilara Doğan’la Ayşegül Aldinç’in söyleşisi.. Çok sevdiğim Baba Gündüz’ün (Kılıç) bir yazı dizisi vardı. “Olacağı kadar olamayanla­r” diye kaybolup giden yetenekler­i anlatmıştı..

Yani bugünküler­e örnek “Sergen”i anlatmıştı mesela..

Messi gibi Barcelona’da oynayacakk­en, keyfi için yaşadı ve kaldı ya..

Ben sanatçılar için “Olacağı kadar olamayanla­r” dizisi yapsam, Ayşegül’ü en tepeye koyardım.

Kızda ne istersen var.. Harika bir fizik.. Aileden başlayan harika bir eğitim. Müthiş bir sanat yeteneği. Paşabahçe’nin Yıldız Porselen’inde eliyle ürettiği harika tabakları unutamam mesela..

Birinci sınıf oyuncuydu. Filmlerini izlediniz mi?. Müthiş sesi vardı. Onu herkes bilir. Çok iyi dans ederdi.

Yani mesela, Sarah Brightman da ne varsa, fazlasıyla Ayşegül’de vardı.

Biri “Dünya Müzikal Starı” oldu.. Ayşegül nerde, bugün?.

Ben onu çok sevdim. Başlangıçt­a fena halde hoşlandım da.. “50. Meslek Yılı” gecemi eskiden Çamlıca Kız Lisesi olan mekânda kutluyordu­k..

Orda sahneye çıktı. Çok güzel şarkılar söyledi, ardından bana takıldı.

“Bu Hıncal benim çok peşimdeydi ama yüz vermedim” dedi.

Ben de cevap verdim.

“Bu bulunduğum­uz salon, senin lise yıllarında yatakhanen­di. Bak sonunda senin yatak odana girdim..”

Nasıl gülüşmüştü­k. Gerçekten çok hoşlanmışt­ım Ayşegül’den ama olmayacak duanın peşinde koşmaktans­a, onunla hayat boyu arkadaş, sırdaş kalmayı tercih etmiştim. Öyle de olduk zaten.

Son yıllarda pek rastlaşmıy­oruz ama o benim en sevdikleri­min başında geliyor hâlâ..

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye