Çay atıklarından oto parçası ürettiler
-est’e otomatik vites seçeneği eklendi 5 yılda 12 bin kişi caddeden piste geldi Performans tutkunlarına özel i30 Yüzde 10 maliyet avantajı var Cirosunun yaklaşık yüzde 3’ünü Ar-Ge faaliyetlerine ayıran Ford Otosan, çay atıklarından alternatif iç gövde par
amiral gemisi Jest modeline, yeni Euro 6 motor ve otomatik şanzıman seçeneği eklendi. Jestronic adı verilen yeni modelde, Euro 6 normlarını karşılayan 170 bg gücündeki yeni motor bulunuyor. Ayrıca, kendi sınıfında ilk ve tek olan otomotik vites seçeneğiyle donatıldı. Sınırlı sayıdaki yeni Karsan Jestronic, 205 bin TL’den başlayan lansmana özel fiyatlarla satışa sunuldu.
İstanbul Park, “Caddede Olmaz Piste Gel” projesiyle yarış heyecanını yaşamak isteyen amatör ve profesyonel pilotları piste çekmeye devam ediyor. 2013’ten bu yana 12 bin kişinin katıldığı projeyle, yüksek hıza bağlı trafik kazalarının azalmasını da amaçlıyor. Hız tutkunu sürücüler 5 bin 378 metre uzunluğundaki pistte 20’şer dakikalık seanslar halinde araçlarını kullanabiliyorlar.
c segmentindeki modeli i30’un sportif versiyonu N’den esinlenerek yepyeni bir donanım paketi oluşturdu. N Line adı verilen bu yeni seride tasarımdan sürüş performansına kadar birçok değişiklik göze çarpıyor. Geniş hava girişli ön tampon ve siyah zeminli farlar otomobile yarışçı bir ruh katarken arkadaki difüzör ve çift çıkışlı son susturucu da i30’un sportifliği destekliyor. Süspansiyon sistemi ve frenleri de güncel modelden farklı. İÇ gövde parçasına katılan çay atıklarından elde edilen özel dolgu sayesinde parça başına maliyetin yüzde 5-10 azaltılması öngörülüyor. Ayrıca parçanın yüzde 20 daha hafif olması sayesinde aracın yakıt tüketiminin azalması ve karbon emisyonunun 4.0 g/km’a kadar düşürülmesi amaçlanıyor. ·'E Türk otomotiv sektöründeki ilk Ar-Ge çalışmalarını başlatan ve kuruluşundan bugüne Ar-Ge yatırımlarına kesintisiz devam eden Ford Otosan’ın Ar-Ge bütçesi son üç yılda yüzde 40 arttı. 2015’de 388 milyon TL olan Ar-Ge bütçesi, 2016’da 465 milyon TL, 2017’de ise 512 milyon TL’ye ulaştı.
Dünyada Ar-Ge harcamaları son 10 yılda ikiye katlandı. 2017 sonunda Ar-Ge için 2 trilyon doların üzerinde harcama yapıldı. Ar-Ge harcaması yapan sektörlerin başında ilaç, teknoloji ve otomotiv geliyor. Türkiye’de de otomotiv en fazla Ar-Ge harcaması yapan sektörler arasında yer alıyor. En fazla Ar-Ge merkezi olan sektörler listesinde ise makine sektöründen sonra ikinci sırada bulunuyor. Bugün itibariyle Türkiye’deki 942 adet Ar-Ge merkezlerinden 121 adeti otomotiv firmalarına ait. Son yıllarda ciddi anlamda Ar-Ge’ye yatırım yapan otomotiv firmaları, önemli inovatif çalışmalara imza atıyor.
3R2-E kapsamında çay atıkları karbonizasyon, küçültme, kurutma, harmanlama ve enjeksiyonlu kalıplama işlemlerinden geçiriliyor. Otomobillerde kullanılan iç gövde malzemesinin hammaddesi Polipropilen
Cirosunun yaklaşık yüzde 3’ünü Ar-Ge faaliyetlerine ayıran ve birçok yeni teknoloji geliştiren Ford Otosan, son olarak çay atıklarından alternatif iç gövde parçası geliştirdi. Şirket, böylece kaynak kullanımı ve atık oluşumunu azalttı. Ayrıca ürettiği yeni parçanın daha hafif olması nedeniyle daha düşük yakıt tüketimi ve daha düşük sera gazı emisyonuna
içerisine tebeşir tozu yerine bu özel süreçlerden geçirilmiş çay atıklarından elde edilen özel dolgu malzemesi ekleniyor.Çay atıklarının fiziksel performansı tebeşir tozuna göre yüzde10-15 daha iyi.” sebep olmasını sağladı. Ford Otosan mühendisleri şimdi de kahve atıklarının da üretimde değerlendirilmesine yönelik bir proje üzerinde daha çalışmalarını sürdürüyor.
Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, atıkları değerlendirme çalışmaları kapsamında gerçekleştirdikleri projenin dünyada ilk olduğunu söyledi. Proje ile seri üretime uygun dolgu malzemesi üretilerek çay atıklarının kompozit materyallerde değerlendirilmesi amaçlandığını anlatan Yenigün, şöyle devam etti: “Dünyada çay tüketimi en fazla olan ülkelerden olmamız bakımından en kolay bulunur atıklardan olan çaya odaklanan proje sayesinde, hem atıkların geri dönüştürülmesi ile hem de bu özel parçanın daha hafif olması sayesinde yakıt tüketimi azaltılarak doğaya çift yönlü fayda sağlanıyor.”