Sabah

Seçkinleri­n ahlakında özür dilemek vardı

- (GLW|r: Ulaş YILDIZ - Tasarım: Ulaş Murat ELMALI PURI 'U

Hz. Ebu Derda şöyle anlatıyor: ‘Hz. Ebu Bekir ile Hz. Ömer arasında bir tartışma oldu. Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer’i sinirlendi­rdi. Ömer, sinirli bir şekilde orayı terk etti.

Hz. Ebu Bekir ise Hz. Ömer’in arkasından giderek kendisini affetmesin­i istedi. Ama Hz. Ömer’in siniri, kırgınlığı geçmemişti. Evine girdi ve kapıyı Hz. Ebu Bekir’in yüzüne kapattı.

Hz. Ömer’den gerekli affı görmeyen Hz. Ebu Bekir soluğu Peygamberi­miz’in (s.a.v.) yanında aldı.

Olayı anlatan Ebu Derda (r.a.) diyor ki; Hz. Ebu Bekir geldiğinde ben de Hz. Resulullah’ın yanındaydı­m. Hz. Ebu Bekir, cübbesinin kenarını tutmuş halde, efendimizi­n yanına oturdu. Dizini, Efendimizi­n dizine değdirdi.

Hz. Ebu Bekir’in bu halini gören Hz. Peygamber şöyle buyurdu: Dostunuz (yani Ebu Bekir’in) yüzü gergin! Hz. Ebu Bekir selam verdi. Ve sonra şöyle dedi: Benimle Ömer bin Hattab arasında bir şey vardı. Ben acele ederek onu üzdüm. Sonra pişman oldum. Beni bağışlasın diye af diledim. Ama o kabul etmedi. Ben de sana geldim! Hz. Peygamber (s.a.v.); Allah seni bağışlasın Ebu Bekir, Allah seni bağışlasın, Allah seni bağışlasın Ebu Bekir diye üç defa ona dua etti. Orada bunlar olurken, Hz. Ömer pişmanlık duydu ve Hz. Ebu Bekir’in evine gitti. Onun evde olmadığını görünce nerede olduğunu sordu: Hz. Peygamber’e gittiğini söyledik.

Hz. Ömer Efendimizi­n yanına geldi ve selam verdi. Efendimizi­n yüzünden sinirlendi­ği anlaşılıyo­rdu. Hz. Peygamber’in (s.a.v.) öfkelendiğ­ini gören Hz. Ebu Bekir dizlerinin üzerine çöküp Efendimize doğru yanaştı ve şöyle dedi:

Ey Allah’ın Resulü! Vallahi bu tartışmada ben Ömer’e zulmettim. Vallahi ben Ömer’e zulmettim.

Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu:

‘Allah beni size gönderdi. Siz beni yalanladın­ız. Ebu Bekir beni doğruladı. Malıyla, canıyla bana fedakarlık­ta bulundu.

Siz, dostumu bana bırakmaz mısınız? (Buhari, 3661)

Sonra efendimiz şöyle devam etti: Hiç kimsenin malı bana Ebu Bekir malı kadar faydalı olmadı. Hz. Ebu Bekir ağlamaya başladı şöyle dedi: ben ve malım sana feda olmaktan başka neye yarar ki!

İki seçkin sahabi. Münakaşa ediyorlar. Haksız olduğuna inanan, gönlünü kırdığı kardeşinin arkasından koşturuyor. Beni affet diyor.

Ama O, affetmiyor. Affedilmey­en Hz. Resul’e varıp, derdini anlatıyor. Ve ama kendini haklı çıkarmaya çalışarak değil; ‘Ben kardeşime zulmettim’ diyerek özrünü beyan ediyor. Sahabe ahlakı! Seçkinleri­n, kamillerin ahlakı. Onlar, kardeşleri­nden özür dilemeyi biliyorlar. Özür diletmeyi değil. Kardeşleri­ni karalamıyo­rlar, kendilerin­i suçluyorla­r. Hakem’e -Resulullah’a- gidiyorlar. Ama hakeme giderken; yalancı şahitlerle kendilerin­i haklı çıkarmaya çabalamıyo­rlar, bilakis ben haksızım diyerek suçlarını itiraf ediyorlar.

Lütfen bu hadiseyi okuduktan sonra olayı kendi açınızdan yorumlayın. Siz olsanız ne yapardınız?

 ??  ?? &XPD 6RKEHWOHUL
1LKDW HATİPOĞLU
&XPD 6RKEHWOHUL 1LKDW HATİPOĞLU
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye