ABD FEVRİ TUTUMDAN ARTIK VAZGEÇMELİ
PKK terörüne kurban verdiğimiz, ömrünün baharında şehit düşen al yazmalı Aybüke Öğretmeni, evlatlarının canını kurtarmak için bombalarının üzerine atılan Hatice Belgin’i, geçtiğimiz günlerde 11 aylık bebeği Bedirhan ile şehit olan Nurcan Karakaya kardeşimizi burada özellikle rahmetle anmak istiyorum. Bugüne kadar hiçbir şehidimizin kanını yerde koymadık. Milletimiz müsterih olsun, şehit yakınlarımız gönüllerini ferah tutsun. İşte bir haftada 56 teröristi etkisiz hale getirdik.
■ Teröristleri kutsayanlar, terör örgütüne payandalık yapanlar devletimizin pençesinden asla kurtulamayacak. Parlamentoya girsinler diye onlara destek verenler de bunun hesabını verecekler. Nereye gizlenirse gizlensinler, nereye kaçarsa kaçsınlar, sırtlarını kime dayarsa dayasınlar, ağzı daha süt kokan masum sabilerin kanını döken alçaklardan katliamlarının hesabını muhakkak soracağız.
■
Amerika’nın özellikle son, İzmir’deki Papaz Brunson olayıyla alakalı attığı adım bir stratejik ortağa yakışmayacak bir adımdır. Amerika bu adımla birlikte aslında Türkiye’ye karşı ciddi bir saygısızlık yapmıştır. Bir taraftan model ortak diyeceksin, öbür taraftan stratejik ortak, müttefik diyeceksin, PKK ile FETÖ ile ilişkisi olan buradaki bir Papazını savunmanın gayreti içine gireceksin. Türkiye bir hukuk devletidir. Türkiye bu hukuk devleti anlayışı içinde hukukun gereği neyse bunu yapacak.
■ 6 kez Amerika’ya girip çıkan, Halk Bankamızın Genel Müdür Muavinini tutuklamak suretiyle kalkıp da bizimle bir takasa girmeyin. Böyle bir anlayış bizim anlayışımız değildir. Halk Bankamıza hiçbir alakası olmadığı halde, bir bedel ödetme yoluna gitmeyi de asla doğru bulmuyoruz. Çünkü suçlu bedelini öder, ama suçu yoksa, ona bedel ödetme gayreti içine girmek kimsenin de haddine değildir.
■
‘Amerika’daki mal varlıklarına el koyuyoruz’ mantığı mantık değildir. Yani bu Teksas’takilerin işi olabilir. Ama kalkıp da Amerika’da herhangi bir mal varlığına sahip olmayan bakanlarımla ilgili böyle bir yaklaşımı kabullenmek asla mümkün değildir.
■
Şimdi ne olacak? Biz dün akşama kadar sabrettik. Ben de bugün arkadaşlarıma talimatı veriyorum. Amerika’nın Adalet ve İçişleri bakanlarının Türkiye’deki mal varlıklarını donduracağız, varsa. Arapların güzel bir atasözü var, ‘men dakka dukka’. Biz de bunu yapacağız. Hiçbiri mütekabiliyet anlayışının dışında değildir. Siz böyle yaparsanız, bunun mütekabiliyeti budur. Biz de bunu yaparız.
■
Sayın Trump’a bunları söyledim. Dışişleri Bakanım Singapur’da Dışişleri Bakanı’na söyledi, daha yeni. Söylenen ne? Türkiye ile bu alanda bu şekilde bir yaklaşım doğru değil. Eğer burada samimi hareket edeceksek, gerçekten stratejik ortaksak ortaklığımızın gereğini yapalım. Sizlerle Somali’de beraber olmadık mı? Biz sizlerle Afganistan’da beraber değil miyiz? Biz sizlerle dünyanın tile aramızdaki meseleleri stratejik çözmemiz ortaklık anlayışını ön plana çıkararak fevri tutumdan mümkün. Sergiledikleri o döneceklerine vazgeçerek en kısa sürede aklıselime aramızdaki inanıyorum. Yakında düşünüyorum. ihtilafları geride bırakacağımızı
değişik yerlerinde, NATO’da bir ve berber olduğumuz için ortak adımlar atmadık mı? Siz ortaklarınıza bu tür bir yaklaşım içinde olursanız, biz sizleri nasıl tanımlayacağız? Türkiye bu anlayışla, bu şekilde yaklaşımla terbiye edilemez.
■ TRUMP BÜYÜK OYUNA GELDİ: Bu sadece Evangelist, siyonist bir yaklaşımın tezahürüdür. Sayın Trump çok büyük bir oyuna gelmiştir. Bu oyunu Sayın Trump’ın bozması gerekir. Bizler bu noktada kararlıyız ve kararlı olarak duruşumuzu dürüst olduğumuz için aynen devam ettireceğiz.
■ ARKASINDA AMERİKA VAR: Şimdi FETÖ’nün askerleri nerede, Amerika’da. Kim var arkasında, kusura bakmasınlar, Amerika var. Nerede Almanya’da. Maalesef Almanya, oturup bunları konuşacağız, bu nasıl dostluktur, ittifaktır? Bu ittifakı bozmaları gerekir veya sahiplenmeleri gerekir.
■ Bölgemizde yaşanan karmaşanın ülkemizi de etkisi altına almaması için kendi kabuğumuza çekilmek yerine sorunların üzerine gitmeyi tercih ettik, savunma yok, taarruz. Milletimizin birliğini, vatanımızın toprak bütünlüğünü, ülkemizin bekasını tehdit eden her mesele karşısında aktif bir politika ortaya koyuyoruz. Sınırlarımızla birlikte komşularımızı da güvenli, huzurlu, müreffeh hale getirene kadar durmayacağız.
■ Türkiye tüm devletlerle ve uluslararası kuruluşlarla, kurumlarla ilişkilerini kazan-kazan anlayışı doğrultusunda sürdürmeyi ilke edinmiş bir ülkedir. Sorunların çözüm yolunun krizleri tırmandırmaktan değil diplomasiden geçtiği inancıyla diyalog mekanizmalarını ön plana çıkartıyoruz.
■ Önümüze çıkartılan sıkıntılar karşısında stratejik bir sabırla yolumuza devam etmenin gayreti içinde olacağız. Türkiye’yi ve temsil ettiğimiz değerleri kendi iç politikalarının malzemesi haline dönüştürenler nasıl bir felaketin kapısını açtıklarını yakında anlayacaklardır. FETÖ meselesi ve Suriye politikası başta olmak üzere ülkemizin üzerine titrediği konuların Amerika tarafından hiçe sayıldığını görüyoruz. Amerika’nın çok basit bazı meseleleri bu derece büyütmesini bu arada sapla samanı karıştırmasını üzüntüyle takip ediyoruz.
■
Tehdit diliyle ve saçma sapan yaptırım kararlarıyla Türkiye’ye geri adım attıracaklarını sananlar bu ülkeyi de bu milleti de hiç tanımamışlar demektir. Bizim Amerikan sisteminin içeriklerini bilmemekle suçlayanlar bu ülkenin tarihinden, kültüründen bihaber oldukları anlaşılıyor. Biz bu tür baskılara asla boyun eğmedik, eğmiyoruz. Türkiye. Avrupa’nın olduğu gibi Amerika’nın da iç politika malzemesi yapılamaz.
■ 2 bin 200 yılı aşan bir devlet geleneğine ve hafızasına sahip bir milletiz. Bizi dün söylediğini bugün yalanlayan, rüzgara göre yön değiştiren devletlerle karıştıranlar çok yanılıyorlar.