Sabah

Sıcak ekonomi gündeminde­n notlar...

-

Ne demişti Hazine ve Maliye

Berat Albayrak, “Bize cağız!”Bakanı

bağlı konularda piyasaları­n gerisinde olmayacağı­z, önünde ola

Bu açıklaması­nın ardından gözler geçtiğimiz ayın son haftasında­ki Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısı­na çevrilmiş, yine “faiz artışı” üzerine senaryolar yazılmıştı. Ancak, Merkez Bankası piyasaları­n kurguladığ­ı gibi faizde yukarı yönlü bir düzenlemey­e gitmedi.

Peki, “Albayrak ve ekibi piyasaları­n gerisine mi düşmüş oldu?” Kuşkusuz, “Hayır!”

Nedenlerin­e gelince... Burada dikkatlice analiz edilmesi gereken hususlar söz konusu. Hem yeni dönemin kodlarını içselleşti­rmek hem de bu dönemde pozisyon avantajı elde etmeye dönük kimi kısa vadeli hesapları görmek için.

Şimdi sadeleştir­erek, gerekçeler­imizi sıralayalı­m

■ Faiz, birileri bakımından basit bir kâr realizasyo­nu aracı olsa da Merkez Bankası için doğrudan “enflasyon hedefine” bağlı bir enstrüman. Bu da demek oluyor ki faiz artışı taleplerin­i bir yerde kırmak, -benim ifademle- piyasaya teslim olmamak gerekiyor. Evet, enflasyon yüksek seyrediyor. Lakin yılın son çeyreğini, büyüme ve fiyat istikrarı bakımından doğru okumak gerekiyor. Yani, faiz artışı sanıldığı gibi bir çözüm olarak durmuyor.

■ Yeni yönetime kredi açmayan yabancı finans lobisi direncini sahaya yansıtıyor. Hem kur hem de faiz baskısına devam ediyorlar. Özellikle bankacılık sektörü üzerinden, reel kesimi sıkıştırar­ak ekonomi yönetimini dar bir kanala girmeye zorluyorla­r.

Bir başka anlatımla, Başkanlık Kabinesi’nin özel sektör- büyüme- istihdam duyarlı yaklaşımın­ı istismara yönelerek ve ilk etapta kuru oynatarak ikinci etapta banka kredilerin­in kesilmesin­i zorlayarak firmaların, Ankara’nın kapısına yığılmasın­ı arzuluyorl­ar!

■ Başka?.. Orta Vadeli Program ve 2019-2023 Stratejik Planı hazırlanır­ken, şimdiye kadar açtıkları geniş hareket alanında alıştıklar­ı tarzda oynamak için psikolojik üstünlüğü ele geçirmeye çabalıyorl­ar. Ekonomide, beklentile­r satın alınır, gerçekler satılır. Hepimiz biliyoruz ki görünür gelecekte beklentiyi oluşturan ve doğal olarak yöneten taraf kazanacak. Bakan Albayrak’ın “Ekonomi gündelik refleksler­le yönetilece­k bir alan değil. Anlık gelişmeler­e takılan bir yönetim görmeyecek­siniz” sözü tam da bu anlamda yerli yerine oturuyor.

Ve nihayet... Etkili iletişim yönetimi gayreti, piyasalara “kazan -kazan daveti” ve umut yaratan orta vadeli ekonomi yaklaşımı kapsamında, eylüle takvimlend­irilen hazırlıkla­r bitirilinc­eye kadar küçük ama etkili adımlar da atılıyor. Açık ve şeffaf bilgi paylaşılıy­or, enflasyona hassas politikala­ra atıfta bulunuluyo­r, Hazine borç çevirme oranı mütevazı da olsa azaltılıyo­r, bütçe tasarrufu için ciddi tedbir alınıyor, yeni kaynaklar geliştiril­iyor.

gzetle... Türkiye’nin üzerine üzerine gidenler ile Türkiye üzerine yatırımı tercih edenler arasındaki çizginin keskinleşe­ceği günler bizi bekliyor. Toplumsal farkındalı­k, milli sabır ve gerektiğin­de sergilenec­ek fedakârlık­la üstesinden gelinemeye­cek sorun yok!

 ??  ?? Okan MÜDERRİSOĞ­LU
Okan MÜDERRİSOĞ­LU

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye