Sabah

Tokat gibi

-

Mahmut Makal da öldü. Pek kimsenin umurunda olmadı. Fakir Baykurt da böyle göçüp gitmişti.

Bunlar bir zamanlar 7ürkiye’yi “kasıp kavuran” yazarlardı...

Çünkü artık köy ve köylü “modası” yoktur, evinin duvarına makrame asan, yün çorap bağlayan, bağlama dayayan aydın tipi ortadan kalkmıştır.

Evinin duvarına Nuri İyem’in “fabrikasyo­n” yöntemiyle yüzlerce çoğaltmış olduğu “ablak köylü kadını” tabloların­ı asan kaç kişi kaldı acaba?

Bugün 7alip Apaydın’ı okuyan var mıdır? Cahit Atay’ın “Pusuda”, “Sultan Gelin” ya da “Karaların Memetleri” oyunları niçin artık oynanmıyor? Hidayet Sayın diye bir oyun yazarı duymuş muydunuz? “Pembe Kadın”ı bugün kaç kişi seyreder?

Onu bırak, yetmişli yıllarda gene aydın çevreleri kasıp kavuran Hasan Hüseyin’i okuyan kaldı mı?

★★★

Mahmut Makal’ın ünlü “Bizim Köy” romanı 1950 yılının ocak ayında yayınlandı. CHP’nin iktidardan düşmesinde­n dört ay önce...

9e de 'r. Yahya Kanbolat’ın deyimiyle “atom bombası gibi patladı”...

Bu bir roman falan değildi tabii, muhteşem bir “sosyolojik gözlem” eseriydi. Nitekim Fransa’da Plon yayınevi tarafından bu kategoride yayınlanmı­ştır.

Okumayan kalmamıştı, tıpkı 1955 yılının bir diğer bombası, İnce Memed gibi. (Kılıçdaroğ­lu da en son bunu okumuş.)

Mahmut Makal bu kitapta korkunç, tüyler ürpertici bir “Orta Anadolu köyü” tablosu çiziyordu...

Akıl almaz derecede geri, ilkel, cahil, tıpkı bir Amazon ormanları kabilesi gibi... 'emek ki, Muhlis Sabahattin’in utanmadan çizdiği “çiftlik sahibinin oğlu Ahmet Bey’e âşık olan köyün yıldızı güzel Ayşe” yaşamıyord­u... Öyle bir köy yoktu... Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı apıştı kaldı.

Hani o anlı şanlı Köy Enstitüler­i on yılda ne işe yaramıştı? Rejimin yaldızı dökülmüş, Anadolu’nun gerçek ve içler acısı durumu kabak gibi ortaya çıkmıştı.

Acı gerçeğin ortaya konmasında­n son derece rahatsız olan CHP iktidarı (İsmet İnönü cumhurbaşk­anı, Şemsettin Günaltay başbakan, Emin Erişirgil içişleri bakanı), polis marifetiyl­e Mahmut Makal’ın evini bastı, kitapların­a el koydu, onu tutukladı.

Gerekçe? “Komünizm propaganda­sı yapmak” tabii

Arslan solcu CHP...

★★★

Memlekete el koyan ve dikta kuran bürokratla­r, Anadolu gerçeğine daha önce de, otuzlu yılların başında da toslamışla­r, savuşturmu­şlardı: Yakup Kadri’nin ünlü “Yaban” romanıyla. Bu roman, köylünün berbat durumunu ve bürokrasiy­e ters bakışını çok iyi özetliyord­u. Köylüyle “cumhuriyet­in sahipleri” arasında müthiş bir uçurum vardı. O uçurum hiçbir zaman da kapanmadı.

Fakat bizim arslan aydınlarım­ız, bir yandan “aman da ne zor imiş burçak yolması” ya da “hele bacı madımak bitti mi” diye türkü çağırırken bir yandan da oylarını ısrarla CHP’ye verdiler. Ellilerde de, altmışlard­a da, yetmişlerd­e de... Bugün de veriyorlar. Hiçbir şeyden zerre kadar ders almadan.

9e de iktidara gelen halk çocukların­a üstelik bir de hakaret ederek.

HDUGLF#VDEDK FRP WU 606 ($5 \D] ·\H J|QGHU

7/ 0+ 0(6$- IDFHERRN FRP HQJLQDUGLF

 ??  ?? (QJLQ $5',d
(QJLQ $5',d
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye