CHP’DE DURMAK YOK KAVGAYA DEVAM
Muharrem İnce’den, koltuğu bırakmamak için direnen Kılıçdaroğlu’na gönderme: Kiracı evi boşaltmıyor, ‘700-800 imza da getirseniz kurultayı toplamıyorum’ diyor
Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP), 24 Haziran seçimlerinin ardından başlayan kurultay kavgası devam ediyor. Muhalifler, olağanüstü kurultay taleplerine ‘yeterli imza yok’ diyerek kapıları kapatan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı bu kez de ‘tüzük kurultayı’ hamlesine hazırlanıyor.
MUHALİFLER TOPLANDI
Kılıçdaroğlu’nun MYK’da yaptığı değişiklikle de ikna olmayan muhalifler, bundan sonra genel merkeze karşı izleyecekleri strateji ve yol haritasını belirlemek için dün Ankara’da Muharrem İnce başkanlığında bir araya geldi. CHP’den ‘Atatürk posteri’ krizi nedeniyle ihraç edilen eski milletvekili Aylin Nazlıaka’nın da katıldığı toplantıda, olağanüstü kurultay kapısının kapanmasının ardından dillendirilen tüzük kurultayı, yeniden olağanüstü kurultay için imza kampanyasını başlatmak ve kurultay için yerel seçimler sonrasını beklemek gibi seçenekler masaya yatırıldı. HEDEF TÜZÜK KURULTAYI
Yerel seçimlerin mevcut yönetim anlayışıyla kaybedileceği dile getirilen toplantıda, belediye başkan adaylarının belirlenmesinde söz sahibi olunması, ön seçim için yönetim üzerinde baskı oluşturulması ve 249 delegenin imzasıyla parti yönetiminin tüzük kurultayına zorlanması gibi görüşler dile getirildi. Tüzük kurultayında ise 622 delegenin imzası bulunarak genel başkan seçiminin yapılarak mevcut yönetimin değiştirilmesi görüşü ağırlık kazandı. Toplantıya ilişkin açıklama yapan PM üyesi ve çağrı heyeti sözcüsü Gaye Usluer, “630 delegemiz imzalarının arkasındalar, gereğinin yerine getirilmesini istiyorlar” dedi.
Kurultay için imza veren delegelerin 200 kadarının katıldığı toplantıda Muharrem İnce de 40 dakika kaldı. İnce, kurultayla ilgili yol haritasına ilişkin görüşlerini delegelerle paylaştı.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan İnce şunları söyledi:
“İki yıllığına seçilen genel başkan ve parti meclisi üyelerine, delegeler partinin tapusunu vermez, yönetme yetkisini verir. Atatürk’ün partisinin tapusu bütün millete aittir. Dolayısıyla partilerin yöneticileri kiracılardır. Ev sahibi biziz. Kötü, hor kullanıyorsun evi, bakımını yaptırmıyorsun, çatısı akıyor. Kiracı diyor ki ‘Hayır, tahliye etmeyeceğim.’ Peki biz ev sahibi olarak evi tahliye etmiyor diye evi yakacak, yıkacak mıyız? Hayır. Arkadaşlara (delegelere) tavsiyem bu. Tahliye etmiyor olabilir. Kiracı, ‘Ben tanımıyorum, 700-800 imza da getirseniz kurultayı toplamıyorum.’ diyor. Bunu millete anlatacağız.”