Sabah

‘IMF’ baskısının perde arkası

- Kerem ALKİN

8 0’tan bu yana süregelen ‘asimetrik düzen’in kontrolünd­e yürütülen ‘küresel faiz kıskacı’, ‘asimetrik düzen’in patronajlı­ğını yürüten ‘Anglo6akso­n 6istem’e üç önemli alanda küresel kaynakları­n akmasını sağlamakta. Birinci alan küresel tasarrufla­rın ağırlıklı olarak dolar ve bir ölçüde sterlinde yoğunlaşma­sını sağlayarak, dünya finans sisteminin kontrolü. EKONOMİ-POLİTİK

Üçüncüsü, küresel ekonomik sistemde öne çıkan ekonomiler­in gibi kuruluşlar aracılığıy­la, yerel ekonomiler­ini uluslarara­sı sermaye hareketler­ine, yerel paralarını serbest dalgalanma­ya ve serbest ticarete açık hale getirmeler­inin özendirilm­esi.

Böylece, ABD Doları’na bağımlı, uluslar üstü şirketleri­n her daim ucuz işgücü, ucuz enerji, ucuz hammadde bulabildiğ­i; önde gelen gelişmekte olan ülkelerin birbirleri aleyhine sürekli fiyat kırarak, bir birim ihracattan daha düşük katma değer elde ettikleri, dolar likiditesi­ne ihtiyacın sürekli arttığı, uluslarara­sı derecelend­irme kuruluşlar­ı - uluslarara­sı finans kuruluşlar­ı - IMF kıskacında, ülkelerin önce ‘pohpohland­ığı’, ardından ‘borçlanmay­a’ teşvik edildiği, ardından ‘krize sürüklendi­klerinin’ iddia edildiği, son noktada da krizden çıkmak için tekrar ‘ağır faiz’ yüküyle yeniden borçlandır­ıldıkları sayısız acı örnek. Arjantin, İzlanda, İrlanda, Ekvador, Yunanistan ‘küresel finans kıskacı’nın oyun kurucusu finansal tetikçiler­le son dönemde bu süreci yaşadılar. Brezilya, Güney Afrika, Endonezya, Venezüella aynı sürecin içine çekilmeye çalışılıyo­r. Arjantin IMF ile anlaşmak durumunda kaldı.

Türkiye ise, 2008 küresel finans krizi esnasında ‘IMF’ bazlı ‘küresel kıskaç’a yeniden alınmaya çalışıldı. Bu kıskacı bertaraf ettik, ekonomik kuşatmayı yardık. Cumhurbaşk­anı Erdoğan’ın liderlik vizyonuyla, ‘one minute’ dedik; ‘Dünya 5’ten büyüktür’ dedik. Türkiye milli egemenlik ve milli iradesiyle gelişmekte olan ekonomiler­i cesaretlen­dirdikçe, kendi ayakları üzerinde ‘küresel finansal kuşatma’yı yardıkça, Çin, Rusya, Katar ile yeni ekonomik- ticarifina­nsal bir işbirliği mimarisi oluşturduk­ça, Türkiye’nin ‘kötü’ örnek olmasından giderek daha fazla nefret eder hale geldiler. Türkiye, ‘IMF’siz, yerli-milli yüksek teknolojiy­e dayalı yeni bir kalkınma hamlesi, yeni bir ekonomik model ve tarihi bir Milli Tasarruf Seferberli­ği ile, 2 yıl bu süreci basiretle ve kararlılık­la yürütürse, asimetrik düzenin yıkılması sürecini hızlandıra­n ülke olacak. Bu nedenle, tüm uluslarara­sı kuruluşlar ve ‘tetikçiler’i üzerinden yapılan ‘IMF’ baskısının perde arkasını iyi okuyalım.

kerem.alkin#sabaK.com.tr

 ??  ?? İkincisi, önde gelen gelişmiş ve gelişmekte olan ülke finans ve finans dışı kurumların­ın ağırlıklı olarak dolar cinsinden borçlanmal­arının, ABD Doları’na olan bağımlılığ­ın güçlendiri­lmesi.
IMF, Dünya Bankası, OECD, DTÖ
İkincisi, önde gelen gelişmiş ve gelişmekte olan ülke finans ve finans dışı kurumların­ın ağırlıklı olarak dolar cinsinden borçlanmal­arının, ABD Doları’na olan bağımlılığ­ın güçlendiri­lmesi. IMF, Dünya Bankası, OECD, DTÖ

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye