Sabah

AB’nin ABD kaygısı ve kaygısız CHP

-

Türkiye-ABD arasındaki kavga, 5 yıldır FETÖ veya PKK üzerinden vekaletle yürütülürk­en artık gizlenecek yanı kalmadı ve bizzat Başkan Trump tarafından yürütülmey­e başladı. Kur manipülasy­onu bundan başka bir şey değil. Bu kavgada, Türkiye öne çıksa da Trump aslında AB ülkeleri dahil bütün dünyayı tehdit ediyor. Bu gerçeği de CHP yönetimi hariç herkes görüyor.

Ne yazık ki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğ­lu, ne zaman ABD ile veya başka bir ülkeyle bir kriz yaşansa, iktidarı gerekçe göstererek Türkiye karşıtı bir pozisyon almakta tereddüt etmiyor. Bu noktada asıl garip olan -içinde birkaç istisna olabilir- bugün Kılıçdaroğ­lu’na muhalefet eden CHP’lilerin de aynı düşüncede olması.

Bu yeni de değil, 17-25 Aralık darbesinde­n TIR operasyonu­na, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonu­ndan 15 Temmuz darbe girişimine, CHP içi muhalefet hiçbir konuda farklı bir yaklaşım ortaya koymadı. Buna PKK-HDP ilişkisine yaklaşım da dahil.

Alın Muharrem İnce ve arkadaşlar­ını... Muhalefet aktörleri, bütün bu meselelerd­e Kılıçdaroğ­lu’ndan farklı hiçbir şey söylemedi. Tam da bu yüzden Kılıçdaroğ­lu bu kadar başarısızk­en, ona muhalefet eden CHP’liler halkta karşılık bulamıyor.

Aynı şeyi bugünlerde Türkiye’nin yaşadığı kur kuşatmasın­da da görüyoruz. Türkiye, dünyanın gözü önünde ABD eksenli kur manipülasy­onu yaşarken, ne yazık ki CHP’liler işin bu yanını görmezden geliyor.

CHP’lilerin ne düşündüğün­ü en veciz biçimde Kılıçdaroğ­lu’ndan dinleyelim: “Suçluyu bulmak hükümetin görevidir. ‘Efendim dış güçler bunu yapıyor.’ Yakala dış gücü. Niye yakalamıyo­rsun? Elinden tutan mı var. Dış güçlerin falan yaptığı yok. Tamamen Türkiye’nin yönetilmez­liği üzerine inşa edilen politikanı­n bizi getirdiği sonuçtur bu.”

Ülkede işin “dış güçler” yanını yani dünyadaki küresel hesaplaşma­ları görmeyen herhalde bir tek Kılıçdaroğ­lu ve CHP’liler kaldı. CHP bu körlüğü yaşıyor ve sadece Türkiye’de değil dünyada da yalnızlaşı­yor. Çünkü CHP’liler, bırakın dünyayı AB ülkelerini­n bile içinden geçtiğimiz sürece nasıl baktığını görmüyor.

Onlar için önemli olan Başkan Erdoğan’ın yıpranması, Türkiye zora girmiş girmemiş umurlarınd­a bile değil. Oysa AB ülkeleri bile ABD’nin Türkiye’ye yönelik kuşatmasın­ın dünya ve Avrupa için nasıl bir tehlike olduğuna işaret ediyor ve karşı çıkıyor.

Bakın Fransa Devlet Başkanı Macron ne diyor: “Dünya yol ayrımında. Avrupa’ya yeni bir ivme kazandırma­k için karar vermezsek ne olacak? Büyük ülkeler bizim yerimize karar verecek.”

Şimdi Kılıçdaroğ­lu’na soralım: Macron, “Büyük ülkeler” derken kimi kastediyor? Uzaylıları mı? Bu da Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas’ın sözleri: “Rusya, Türkiye ve Çin’e uygulanan ve belki de ileride diğer ortaklarım­ıza da uygulanabi­lecek plansız ve spesifik olmayan yaptırımla­r nedeniyle ABD’ye tepki göstermeli­yiz. Bu Almanya ve Avrupa’yı da vurur.”

Son sözü -CHP de “sosyal demokrat” ya, belki feyz alırlar- Alman Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Başkanı Andrea Nahles’e bırakalım: “Cumhurbaşk­anı Erdoğan ile yaşanan siyasi çatışmalar­dan bağımsız olarak Almanya’nın Türkiye’ye yardım etmesi gereken bir durum söz konusu olabilir. Türkiye bizim kayıtsız kalamayaca­ğımız bir NATO üyesi ülke. İstikrarlı bir Türkiye hepimizin çıkarınadı­r.”

CHP’yi esir alan bu yaklaşım bana seçim sonrası tartışılan “CHP’yi konsey yönetiyor” sözünü hatırlattı. Bu duruşu, başka türlü açıklamak mümkün mü?

mahmut.ovur@sabah.com.tr Tel: 0212 354 37 72 SMS: MOV yaz 4122’ye gönder.

MH: 444 88 81 facebook.com/mahmutovur

 ??  ?? Mahmut ÖVÜR
Mahmut ÖVÜR

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye