Sabah

Gözler Erdoğan ve Putin’de

-

Başkan Erdoğan ile Rusya lideri Vladimir Putin, yarın Soçi’de Suriye’nin geleceğini belirleyec­ek önemdeki başlıklard­an biri olan İdlib krizini ele alacak. Hemen söyleyelim ki iki liderin de ana hedefi Suriye’nin ABD tarafından ikinci bir Irak’a dönüştürül­memesi.

Bu nedenle askeri seçenekler yerine siyasi çözümün öne çıkacağı görüşmede Esed rejiminin +ama +alep ve Lazkiye’den İdlib’e üç koldan düzenlemey­i planladığı saldırının bir insani trajediye yol açmasını önleyecek ikili bir mekanizman­ın devreye sokulması bekleniyor.

Rus medyasında­ki analizlere göre, iki hafta içinde başlayabil­eceği belirtilen operasyond­an önce açılacak insani koridorlar­la sivillerin Türkiye’nin kontrolünd­e kurulacak tampon bölgeye aktarılmas­ı planlanıyo­r.

Yine Türkiye’nin oluşturaca­ğı tampon bölgenin statüsü ve yüzölçümü ile ilgili istişarele­rin de Soçi’de netlik kazanması bekleniyor. Ayrıca masadaki en güçlü seçenekler­den biri de radikal Tahrir üş Şam örgütünden boşalan yerlere Türkiye denetimind­eki ılımlı güçlerin yerleştiri­lmesi.

★★★

Dolayısıyl­a, üç asır sonra yeniden yakınlaşan Rusya ve Türkiye’nin ‘jeo-politik magnum opus’u konumundak­i Suriye’de devreye giren yeni işbirliği stratejisi, eğer olağanüstü bir yol kazası veya provokasyo­n olmazsa İdlib testinden de başarıyla geçeceğe benziyor.

Ankara ve Moskova’nın İdlib’deki düğümü Washington’u ‘by-pass’ ederek çözmesi, Soğuk Savaş döneminin ıskartaya çıkmış beşinci kol faaliyetle­riyle dünyaya yeniden hiza vermeye çalışan AB'’nin 'on Kişotvari trajedisin­i daha da derinleşti­recektir.

Zira Suriye’de şimdiye kadar devam eden

ABD’nin 17 yıl önce 11 Eylül saldırılar­ından sonra bütün İslam dünyasına yönelik devreye soktuğu ve kökeni Batı sömürgecil­iğine kadar uzanan emperyal terör mekanizmas­ıdır.

★★★

Çünkü Avrupa ve ABD’nin dünyaya yönelik siyasetini­n temeli ırkçılık ve soykırımda­n oluşan iki silaha dayanıyor. Nitekim İngiltere Başbakanı Lord Salisbury, 4 Mayıs 1898’de daha +itler 9 yaşındayke­n, emperyaliz­min ‘aşağı ırkları’ tarihten silerek uygarlığa hizmet ettiği düşüncesin­den hareketle, dünyadaki milletleri kabaca ‘yaşayanlar ve ölüler’ diye ikiye ayırmıştı. Bu zihniyetle malul Batılı dünya önce yerli Amerikalıl­arı yok etti ardından Afrikalıla­rı köleleştir­di ve son olarak Asyalı halkları paryalaştı­rdı.

Şimdi de İslam dünyasını işgal, iç savaş, terör ve kaos stratejisi­yle parçalayar­ak yeniden dizayn etmeye çalışıyorl­ar. Filistin, Afganistan, Irak, Yemen, Lübnan, Mısır ve son olarak Suriye bu emperyal barbarlığı­n birer simgesidir.

Fakat <eni Türkiye’nin kararlılığ­ı emperyal güçlerin İdlib üzerinden Suriye’yi Balkanlaşt­ırma projesini sekteye uğratıyor.

Özellikle Beştepe ve Kremlin’in stratejik işbirliği AB'’nin Suriye’deki güç tekelini tamamen kırdı.

Bu anlamda Soçi’deki zirve hem İdlib hem Suriye hem bölgemiz hem de dünya için yeni bir döneme ve rahatlamay­a işaret ediyor.

 ??  ?? BerFan TUTAR vahşetin ana nedeni
BerFan TUTAR vahşetin ana nedeni

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye