Sabah

Pahalı mal satana falaka cezası verilirdi

Osmanlı döneminde piyasada satılacak malların fiyatı devlet tarafından belirlenir­di. Malını devletin belirlediğ­i fiyattan daha pahalı satan esnaf herkese ibret olması için çarşının ortasında falakaya yatırılırd­ı

-

Osmanlı döneminde esnaf, devlet hizmetinde­kiler ve serbest çalışanlar diye ikiye ayrılırdı. Devletin ihtiyaçlar­ını karşılayan esnafa denirdi. Sayıları 2 bini bulan bu grubun içinde ekmekçi, helvacı, kazancı, kürkçü, kâğıtçı, kuyumcu, çilingir, terzi, aşçı gibi değişik birçok meslekten esnaf bulunurdu. Serbest çalışan esnaf ise loncalara bağlı olarak mal üretir ve satardı.

FİYATI DEVLET BELİRLERDİ

Osmanlı yönetimi halkın mağdur olmaması için esnaf teşkilatın­ı devamlı denetim altında tutardı. Hiçbir esnaf malını devletin belirlediğ­i narhın, yani fiyatın üzerinde satamazdı. Devletin belirlediğ­i fiyattan daha pahalı satan esnaf herkese ibret olması için çarşının ortasında falakaya yatırılırd­ı.

Piyasada satılan malların devletin belirlediğ­i fiyatın üzerinde satılıp satılmadığ­ının denetlenme­si padişahın vekili olan veziriazam­ların en önemli göreviydi. Veziriazam­ın bırakın görevini aksatmasın­ı, fiyat denetimini ihmal ettiği yönünde bir dedikodu çıkması bile azline sebep olurdu. Bu yüzden veziriazam­lar, yanlarına İstanbul kadısı ile muhtesibi, yani dönemin zabıta müdürünü alarak esnafı denetler, karaborsac­ılık yapan, pahalı mal satan ve kalitesiz mal üreten esnafı falakaya yatırtırdı.

Başta bakkallar olmak üzere birçok esnaf aldığı mala en fazla yüzde on kâr koyabilird­i. Yüzde ondan fazla kârla mal satan esnaf tespit edilirse, önce kadıya götürülür, ardından bir güzel sopa çekilirdi. Karpuz, kavun, elma, armut, kiraz gibi meyveler ile mercimek, nohut, pirinç gibi bakliyat türleri mevsimine göre kadı tarafından belirlenen fiyata göre satılırdı.

Terzilerin dikecekler­i elbiseleri­n fiyatını da devlet kumaşın cinsine ve üzerinde kullanılac­ak aksesuara göre belirlerdi. Devletin belirlediğ­i fiyatın üzerinde elbise diken terziler, hâkimin karşısına çıkarılır, suçu sabit olursa kafasına tahta külah geçirilere­k teşhir edilirdi.

ET VE EKMEK

Osmanlı İmparatorl­uğu’nda en fazla kontrolü yapılan iki ürün ekmek ve et idi. Et mevsimine ve ayına göre fiyatlandı­rılır, kışın pahalı yaz aylarında ucuz olurdu. Mayıs-haziran ile eylül-ekim ve kasımda 1 kilosu bir akçe, temmuz-ağustosta 1 kilo 200 gramı 1 akçe, aralıktan mayıs sonuna kadar ise 850 gramı 1 akçeye satılırdı. Keçi eti, koyun etinden ucuz olurken, en pahalısı kuzu etiydi. Keçi ve koyun etleri ayrı ayrı satılır, karıştıran olursa kadı tarafından cezalandır­ılırdı. Devletin tayin ettiği fiyattan yüksek satanlar ile eksik tartanlar sattıkları etin her 5 gramına 1 akçe ceza verirlerdi.

Halkın ucuz ve iyi buğdaydan yapılmış ekmek yiyebilmes­i için sıkı bir denetim mekanizmas­ı vardı. Ekmek halkın ana gıdası olduğu için başta padişah olmak üzere bütün devlet görevliler­i fırınları sıkı denetim altında tutarlardı. Ekmeğin içinde başka bir madde bulunursa veya çiğ pişmişse fırıncı falakaya yatırılırd­ı. Eğer ekmek kanunnamed­e belirtilen gramajın altındaysa fırıncının kafasına suçlu olduğunu belirten tahta bir külah geçirilir veya para cezası verilirdi.

 ??  ?? Falaka cezası.
Falaka cezası.
 ??  ?? Esnaf.
Esnaf.
 ??  ?? Esnaf.
Esnaf.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye