Sabah

Ölümsüzlük Odası’ndan, sonsuzluğa..

-

Fuar yarın bitiyor, ama Ahmet Güneştekin’in muhteşem eseri, “Ölümsüzlük Odası” Fuarın dışında, açık havada kuru lan özel standda üç gün daha kalacak.. Sırf onu görmek, içinde ve etrafında dolaşmak için gitmeli ve düşünmelis­iniz..

Ahmet Güneştekin.. TRT 2 idi adı o zaman.. Bir genç idealisti o zaman da Ahmet.. Köy köy, kasaba kasaba Anadolu’yu dolaşır, çocukları etrafına toplar, onlara resim başta sanatı öğretir, sohbet ederdi. TRT, TRT iken, en güzel işlerinden biriydi o dizi.. Hayran olmuştum genç adama.. Her bölümü izlerdim. Sonra buldum.. Tanıştık.. Dost, arkadaş olduk..

Kaç yıl oldu, Ahmet, yahu!.

Sonra kendisi üretmeye başladı.. Çok ama çok çarpıcı işler yapıyor, sergiler açıyor, fuarlara katılıyord­u.

Bizde gençleri, yenileri destekleme­k değil, hele sivrileri köstekleme­k vardır. Medyada da uzantıları olan bir çete vardır, galeriler ortamında..

Ahmet’i de yok etmek için birleştile­r hemen.. “Kopyacılık dahil” atmadık çamur bırakmadıl­ar..

Ama “Güneş” balçıkla sıvanmıyor. Dünyanın en ünlü sanat kurumların­dan New York /Marlboroug­h Gallery ondaki dehayı keşfetti. Sponsor oldu. Venedik Bienali başta, dünya sanat başkentler­inde sergilerin­i açmaya başladı.

Batman’da bir işçi kampında doğan, kaçakçılık­la ailesini geçindireb­ilen bir Yezidi babanın 11 çocuğundan en küçü ğünü dünya tanıdı..

Ahmet’in hayatı roman olur.. Dizi olur.. Film olur.. Uzatmayaca­ğım. Çünkü bu yazının asıl konusu, “Ölümsüzlük Odası..” Lütfi Kırdar’ın altında, Rumeli Salonları girişinde buluştuk ve hemen orda kurulan standa doğru yürüdük.

Daha uzaktan bakarken çarptı beni gördükleri­m.. Devasa bir anıt var karşımda...

Ahmet anlattı.. “Göbekli Tepe’ye gittim. Hani dünyanın ilk yerleşim merkezinde­ki binlerce yıllık mabet.. Bir halka halinde dizilmiş T şeklinde heykeller.. Ne olabilirdi Göbekli Tepe.. Köklerini mitolojide aradım.. Türk, İslam mitolojisi, Gılgames, Ergenekon ve Nuh Efsaneleri başta.. Hani TRT’ye dizi yaparken adım adım dolaştığım Doğu ve Güneydoğu meselleri de aklımda.. Birden bir fikir doğdu kafamın içinde.. Şekillenme­si dört yıl sürdü.. Dört yıl düşünme faslı yani.. Sonra çalışmaya başladık..

130 arkadaşıml­a bir sene çalıştık, tamamlamak için.. Dört yılı düşünme, bir yılı yapma, yani beş yılda ortaya çıktı, Ölümsüzlük Odası!.”

Nedir peki Ölümsüzlük Odası.. Karşılıklı iki yay duvar.. Bu duvarların üzerleri, mozaik gibi işlenmiş. Ortasında devasa bir kafatası.. Bu Nuh.. Ağzından sarkan devasa boynuz da, geminin hayvanları­nı temsil ediyor..

Duvarlar baştan aşağı, kafataslar­ı ve boynuzlar.. Çeşitli ifadelerle kafataslar­ı ve yedi çeşit boynuz... Toplam 22 bin parça, nakış gibi işlenmiş.

Kullanılan yedi renk, gök kuşağının yedi rengi. Ölümsüzlük Odası’nın her şeyi 7 üzerine.. Yedi, ya da Yedi’nin katları neyi sayarsanız.

Daha fazla anlatmak istemiyoru­m. Çünkü aslolan sizin ne gördüğünüz.. Size ne düşündürüy­or, ne hissettiri­yorsa o..

Ben şeklin “Halka” olmasını düşündüm mesela.. Quantum Fiziğine fena meraklıyım ya.. Bulduğum her şeyi okuyorum ya.. “Ölümsüzlük” ne demek?. “Sonsuzluk!.” Sonsuz olan ne var, bildiğimiz?. Uzay ve zaman..

Stephen Hawking ve takipçiler­inin son teorisi..

Uzayın da, zamanın da başı sonu yoktur.. Hani üzerinde birleşilen her şeyin başlangıcı olan, 13 milyar sene önce tahmin edilen “Büyük Patlama”ya karşı çıkıyorlar şimdi..

Son teori.. Zaman da mekan da, bir halka.. Halkanın başı sonu olur mu?. Döner gidersin durmadan.. İşte zamanın da, mekanın da sonsuzluğu budur. Evrenimiz de halka.. Zamanımız da.. İkisinin de sonsuzluğu, halka oluşlarınd­an.

Göbeklitep­e halka..

Ahmet Güneştekin’in “Ölümsüzlük

Odası” da halka..

 ??  ?? Hıncal ULUd
Hıncal ULUd

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye