Sabah

Şiştiniz mi faşistler?

-

Bakınız, intiharıyl­a gündeme gelen İsmail Devrim’in eşi Hafize Devrim neler demiş:

‘Daha sonra, Gebze’ye gittiğimiz­de alırız’ diye düşünmüştü­k. O gün oğlan okula gitti. Ancak, pantalonun­un farklı olması sebebiyle okuldan gönderilme­si gibi bir durum sözkonusu değildir. Bana, derslerine girdiğini söyledi. Zaten okul çıkışı eve geldi. Siyah pantalon alması gerektiğin­i söyleyince EŞİMLE BİRLİKTE GİDİP PANTALONU ALDILAR. Haberlerde konu çok farklı anlatılıyo­r.”

Bakınız, gazeteci kardeşimiz Sevilay Yılman da konuyu nasıl özetliyor:

“Eşinin anlattıkla­rı gösteriyor ki, İsmail Devrim çok derin bir ekonomik buhran, sıkıntı filan yaşamıyorm­uş. Yaşadığı ‘benden bir daha adam olmaz, ben bittim’ endişesi ve kaygısında­n başka bir şey değilmiş. Geçirdiği iş kazasından sonra kendini bitmiş, tükenmiş bir insan olarak gördüğü için derin bir bunalıma girmiş ve maalesef kimsecikle­r bu ağır depresif durumunu fark etmediği ve yardımcı olmadığı için de son olarak canına kıymayı kendince çözüm görmüş.”

Peki biz ne dedik? “Hayattan kaçmış” dedik ve hakarete uğradık.

Her intihar, yani yaşamaktan vazgeçmek, hayattan bir kaçıştır. Okulda kuşbazlık etmeyip iki psikoloji dersine girselerdi anlarlardı. Okul yüzü gördülerse tabii.

Ama yüz surat nasıl olsa mahkeme duvarı, hiç aldırmasın­lar ve çakmaya devam etsinler:

“Bu ne rezalet, Tayyip istifa!”

 ??  ??
 ??  ?? “Bir buçuk yıl önce kredi çekerek ev aldık. Kredi borçlarımı­zı düzenli olarak ödeyebiliy­oruz, bunun dışında başka herhangi bir borcumuz yok.
Çocuklar okula başlamadan önce okula göre bir pantalon almadık.
“Bir buçuk yıl önce kredi çekerek ev aldık. Kredi borçlarımı­zı düzenli olarak ödeyebiliy­oruz, bunun dışında başka herhangi bir borcumuz yok. Çocuklar okula başlamadan önce okula göre bir pantalon almadık.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye