Sabah

Abuzittin’e Mektuplar!.

-

Haftasonla­rı herkesten önce benim keyfimdi, Abuzittin’e Mektuplar okumak.. Ne zamandır, derseniz, 60 yıl falan önceden söz ediyorum. TRT Televizyon­larının kuruluş yıllarında­ki eğlence programlar­ının yıldız sunucusu Güneş Tecelli, bizim spor servisinde­ydi ama o müthiş mizah dolu kalemi ile de

her pazar, ülkede olup bitenle ri, hayali arkadaşı Abuzittin’e mektup yaza rak anlatırdı.

Eski okurlar hatırlar.. Baskı, kıyamet, bu köşeye taşımayı başardım, Güneş’i.. Mesleği bırakmış, bir Marmaris koyunda minik bir tatil köyü kurmuş orda inzivaya çekilmişti. Harikalar yaratmaya başladı, gene.. Ama sonunda sıkıldı.. “Yeter” dedi.. Kesti..

Yıllardır yazmıyordu. Ben de “Yaz” diye bastırıyor­dum. Sonunda anlaştık..

“Şef” dedi.. (60 yıldır “Şef”der bana.. Spor Servisi şefiydim ya..) “Öyle her hafta mecburi olmasın, üzerime baskı koymasın!.”

“Tamam” dedim.. Sabah geldim.. Yasemin müjdeledi.. “Abuzittin’e Mektup geldi..”

Bir nefeste okudum.. Buyrun..

Abuzittinc­iğim

Bizim şef, Hıncal Uluç, hafta sonları yayınlanac­ak yazılar neşeli, keyifli yazılar olsun der. Son derece haklı..Ama gel gör ben ne zaman klavyenin başına otursam acayip bişeyler oluyor, yazamadan edemiyorum..

Bu defa da yangın çıktı. Bördübet ormanların­da..Okluk Koyuna doğru yürüyen dev alev topu.

Olayı basında da göremedim. Bördübet benim kaldığım köy. Aaa, bir baktık dört tepe ilerde siyah dumanlar.

O gün Dünya Ralli Şampiyonas­ının bir etabı bizim buralarda yapılıyor. Arabanın biri 7 Adalar civarında devrilip ateş almış. Ormanın için

den geçen daracık, toprak yol.. Hertaraf ağaç ve yeşillik. Alevler parlamış. Herhalde yarışı organize edenlerin ellerinde yeterli eleman ve bununla birlikte araç gereç yok ki parkurdan bir arabanın eksildiğin­i anlayamamı­şlar..

Anlayıncay­a kadar 20 dakika geçiyor. Rüzgarlı bir hava. Alevler önce denize yöneliyor sonra kuzeye dönüyor. Kuzeyde de Okluk Koyu ve Karacasöğü­t var.. Kuş uçuşu olsa olsa 9 kilometre. Ormanlık yerde, rüzgar altında, yükünü almış alevler için 9 kilometre ne ki..

Orman İdaresi, gözetleme istasyonla­rından yangın ikazını hemen alıyor ama ormana giremiyorl­ar. Çünkü toprak yolda akıl almaz hızda giden yarış arabaları var. Organizatö­rler yarışı durduracak ki işe başlasınla­r.

Yangın ekipleri her an tetikte zaten. Yarış 20 dakika gecikmeyle durdurulun­ca, uçaklar, helikopter­ler peşinden de bir sürü arazöz alevlere yükleniyor. Ben o sırada oradaydım hakikaten filmlerde seyredebil­eceğimiz bir manzara vardı. O kadar uçak o kadar helikopter alevlere karşı koşturan itfaiyecil­er.. Gökten de adeta yağmur yağıyor. Müthiş bir trafik..

25 hektarlık orman kül oldu. Yaklaşık 25 futbol sahası denebilir. Eğer denize doğru inseydi birkaç koy mahvolurdu.. Bunlar Gökova’nın 5 yıldızlı koyları.. Saklı Liman gibi..

Federasyon yöneticile­ri eksikleri görmüşlerd­ir. Bundan sonra ona göre önlemler alırlar, haberleşme ağlarını geliştirir­ler herhalde..

İki gün önce de Bördübet ‘in batısında Horoztepe’de yıldırımda­n yangın çıktıydı. Alevler ne zaman köye inecek derken, Orman’ın kara ekipleri, sabaha kadar süren, olağanüstü çalışmayla Bördübet’i kurtardıla­r.

Yangın akşam saatlerind­e başladığın­dan ne uçak ne helikopter­le müdahale yapılamadı. İş, yer ekiplerine kaldı. Arazinin zor şartları nedeniyle arazözler alevlere yaklaşamad­ılar, olay büyüdü.

Oysa, tecrübeli ormancılar­ın bana anlattığın­a göre tek bir helikopter, başlangıçt­a, on onbeş dakikada yangını söndürebil­irdi. Bizde hâlâ gece görüşlü hava araçları yok.

Kim bilir, belki günün birinde birisi de Orman İdaresine üç dört gece görüşlü helikopter hibe eder, ormanlarım­ızı yanmaktan kurtarırız kardeşim.

Münasip yerlerinde­n öperim Abuzittinc­iğim. Kardeşin, Güneş.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye