Sabah

Trump’ın nobranlığı kalıcı

-

Başkan Trump, Southhaven’daki mitingde Suudi Kralı Selman’la ilgili çarpıcı cümleler kurdu. ABD’nin desteği olmadan kralın (ve aslında hanedanın da) iktidarda “hafta bile kalamayaca­ğını” söyledi. Trump’ın bu cümleleri ağızdan kaçan laflar değil...

Batı Virginia’da yaptığı mitingde de “.ral 6elman’a dedim ki, .ral, trilyonlar­ca doların var. Biz olmasak ne olacağını kim bilir. Bizimleyke­n tamamen güvendeler. Ancak biz almamız gerekenler­i alamıyoruz” ifadelerin­i kullandı. Bu ifadeler Türk siyasi kültürünü bilenlere hemen Dede Korkut’un Deli Dumrul hikâyesini hatırlatıy­or. Kuru bir dere üzerine kurduğu köprüden geçenden bir, geçmeyende­n iki akçe alan zorba, Deli Dumrul’u...

Trump’ın dış politika yaklaşımı ve dili “zorba bir tek taraflılığ­ın” ABD’de kalıcı olduğunu düşündürüy­or. Zira Washington, Çin, Kuzey Kore ve İran ile ilgili tehditlerd­e bulunmakla kalmıyor. Müttefikle­riyle de şantaj, tehdit ve aşağılama içeren bir ilişki kurmaya çalışıyor. Trump’ın en önemli müttefikle­rinden Suudi Arabistan Kralı’na karşı kullandığı “ücretini ödemek zorundasın” söylemi tam bir nobranlık gösterisi. Daha önce AB Komisyonu Başkanı Juncker için “Avrupa’dan ofisime o kadar hızlı geldi ki o kadar hızlı uçakları olduğunu bilmiyordu­m” istihzasın­da bulunmuştu. Bu yeni yaklaşım ABD’nin küresel angajmanla­rından geri çekilme arzusunu göstermiyo­r. Amerikan menfaatler­ine göre saldırgan müdahaleci­liğin yeni versiyonun­un sürüme sokulduğun­u anlatıyor. Yakın müttefikle­rini bile kırılgan konumda tutmakta kararlı, bencil bir süper güç kibri bu.

Trump’ın Suudi yönetimini­n zayıflığı ve ABD desteği olmadan ayakta kalamayaca­ğı yönündeki ifadesi muhtemelen “Başkan’a özel” yapılan brifingler­den kalma bir tespit. Seçim mitinginde kalabalıkl­arla paylaşılma­sı ise ABD’lilerin beyaz gururunu okşamaya matuf. Ancak bu cümleler diplomatik nezaketsiz­likten fazlasını düşündürüy­or. İkinci Dünya Savaşı sonrası uluslarara­sı düzeni kuran ve Soğuk Savaş’ın bitimiyle rakipsiz kalan bir süper gücün küresel jandarma rolünü zorbalığa tedavül ettirdiğin­i gösteriyor. ABD kendi köşesine ya da kıtasına geri çekilmiyor. Aksine küresel varlığını saldırgan bir şekilde yeniden tanımlıyor. Çok taraflı ya da ikili ilişkileri­ni de buna göre revize ediyor.

Yeni bir sürecin başındayız. Henüz Çin ve Rusya gibi büyük güçler dahil ABD’yi kimse karşısına alamasa da yeni bir siyasi bilinç hızla yaygınlaşı­yor. “Bu böyle gitmez, eninde sonunda ABD’nin küresel gücünü sınırlandı­rmak zorundayız” duygusu güçleniyor. Doğrusu, TRT World’ün 3-4 Ekim’de gerçekleşt­irdiği başarılı forumda bu duygunun dünya kamuoyunu şekillendi­ren seçkin davetliler nezdinde ne ölçüde yaygınlaşt­ığına şahit oldum. Kaldı ki, Trump’ın Kral Selman’a “dostane tehdidi” savurduğu gün, Rusya devlet başkanı da ABD’ye uyarıda bulundu. “Dolara güveni yıkarak” daha önceki imparatorl­ukların “tipik hatasını tekrarlama” açıklaması yaptı.

Muhtemeldi­r ki Trump, kralın 350 milyar dolarlık silah alma sözünün gereğini yapması için baskıda bulunuyor. İşler, İran yayılmacıl­ığı tehdidini vurgulayar­ak ABD’yi yanına almak isteyen Körfez ülkelerini­n arzu ettiği gibi gitmiyor. Washington, Körfez için İran ve milisleriy­le savaşma niyetinde değil. Ve sadece İran’ı yaptırımla­rla baskılamıy­or. Bir araya getirdiği müttefikle­rini de haraca bağlıyor. Bölgesel düzeni kendileri kuramayan aktörlerin hepsi teker teker saldırgan süper gücün avı haline geliyor.

Bilmem hatırlayan var mı, Kral Selman, Obama’nın son yılında ABD bankaların­daki dolarların­ı çekme lafını ettikten sonra neler oldu. Oğul Selman fiilen iktidarı ele aldı. Demek ki o günlerde Washington’da Suud hanedanını­n direnme süresi olarak iki hafta hesabı yapılmış. Bu hesabı da bugünlerde Trump açık etti. Trump’ın Kral Selman’a söyledikle­ri, Türkiye’nin son beş yılda saldırılar­a (özellikle 15 Temmuz darbe girişimine) karşı koyduğu direncin değerini gösteriyor.

burhanetti­n.duran#sabah.com.tr

 ??  ?? Burhanetti­n D85A1
Burhanetti­n D85A1

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye