Sabah

Siyaset, din ve milliyetçi­lik ekseninde Ukrayna ve Rus Ortodoks kilisesini­n ayrılığı

- ŞENER AKTÜRK / KOÇ ÜNİVERSİTE­Sİ

Fener Rum Patrikhane­si tarafından Ukrayna Ortodoks Kilisesi’nin Rus Ortodoks Kilisesi’nden ayrılarak kendi yönetimini kendisi tayin edebilen “otosefal” statüsünü onaylaması­na tepki olarak Rus Ortodoks Kilisesi de Fener Rum Patrikhane­si’yle ilişkileri­ni sona erdirdi. Rusya’ya yakın haber kaynakları bu gelişmeyi 1054’te Ortodoksla­r ve Katolikler arasında Papa ve Patriğin birbirleri­ni karşılıklı aforoz ettiği “Büyük Ayrılık”tan bu yana Ortodoks tarihinin en büyük bölünmesi olarak adlandırdı­lar. Gerek Rus Ortodoks Kilisesi’nin tarafını tutanlar gerekse Ukrayna Ortodoks Kilisesi’nin bağımsızlı­ğını destekleye­nler karşı tarafın attığı adımların dini değil siyasi hamleler olduğu konusunda hemfikir. Fener Rum Patrikhane­si ve otosefal statüsü tanıdığı Ukrayna Ortodoks Kilisesi’nin tavrını onaylayanl­ar tarafından Rus Ortodoks Kilisesi Rusya’nın Ukrayna toplumunu kontrol etmek üzere araçsallaş­tırdığı siyasi bir aygıt, bu ayrılıkta Rus Ortodoks Kilisesi’ni destekleye­nler tarafından ise Fener Rum Patrikhane­si Ukrayna’yı Rusya’dan koparmaya çalışan ABD emperyaliz­minin yörüngesin­de bir aktör ola

rak görülüyor. Ukrayna Cumhurbaşk­anı Petro Poroşenko’nun Ukrayna Ortodoks Kilisesi’nin otosefal statüsü kazanmasın­ı alenen destekleye­rek lobi yapması ve son kararı bir zafer olarak kutlaması bu siyasallaş­manın yansımalar­ıydı. Bu sonucun Poroşenko’nun yaklaşan 2019 seçimlerin­i kazanma şansını artırdığı yorumları da yapılıyor. Rusya’nın popüler kabul gören resmi tarih yazınına göre ise “Kiev Rus” devleti tarihin ilk büyük Rus devleti olduğuna ve Rusların 988’de Kiev Prensi Vladimir liderliğin­de vaftiz olarak topluca Ortodoks Hıristiyan­lığa geçtiğine inanıldığı için de Kiev hem dini hem siyasi tarihsel referans noktası bir mekan olarak görülüyor. Dolayısıyl­a Kiev’dekiler dahil Ukrayna’nın dini mekanlarıy­la Rusya’dan alenen kopmuş olması Rus dini ve milli kimliği için ağır bir kaybı işaret ediyor.

Ukrayna ve Rusya’da pazar ayinlerine katılma oranı gibi karşılaştı­rmalı araştırmal­arda kullanılan kriterlere göre dindarlık oranları çok düşük olsa da Komünizm sonrası dönemde ağırlığı artan bir kimlik öğesi olarak Hıristiyan­lığın rolü yadsınamaz. Katolikliğ­in aksine Protestanl­ık ve Ortodokslu­k modern milliyetçi­lik akımları sonucu büyük ölçüde ulus devletlere tekabül eden ulusal kiliselere bölünmüştü­r. Ukrayna Ortodoks Kilisesi’nin bağımsızlı­ğı modern dönemde kurulan Ortodoks çoğunluklu yeni ulus devletleri­n kendilerin­e ait bağımsız birer patrikhane (Bulgarista­n, Romanya, Sırbistan) veya en azından birer başpiskopo­sluk (Arnavutluk, Yunanistan) edinmesi eğiliminin son halkasını temsil ediyor.

Halihazırd­a Ukrayna’da biri Moskova Patrikhane­si’ne sadık diğer ikisi Moskova tarafından gayrimeşru sayılan toplam üç farklı Ortodoks kilisesi bulunmakta­dır. Fener Rum Patrikhane­si Moskova’nın gayrimeşru saydığı Kiev Ortodoks Patrikliği’ni otosefal olarak tanıdı. Kiev Patrikliği’nin Ukrayna’dan yaklaşık 25 yıl sonra ancak bağımsızlı­ğını kazanabilm­iş olması, bazı milliyetçi­lerinin vurguladığ­ı üzere gecikmiş de olsa Ukrayna’nın Rusya’dan bağımsızlı­ğını nihayet gerçekten kazandığın­ın bir işareti olarak yorumlanab­ilir. Fener Rum Patrikhane­si’ni eşitler arasında birinci tanıyan, Rusya’dan sonra dünyada en kalabalık nüfusa sahip Ortodoks Hıristiyan ülke olarak Ukrayna’nın bağımsız bir patrikhane­ye kavuşması, 19. ve 20. yüzyılda bağımsızlı­ğın ilan eden diğer Ortodoks devletleri­n

ulusal kiliseleri­nden daha büyük bir anlam ifade etmektedir.

Türkiye’nin Rusya ile arasında Karadeniz-Kafkasya havzasında­ki iki önemli tampon ülkeden biri olan (diğeri ve daha önemlisi Gürcistan) Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve istikrarı Ankara için önemlidir. Bir yandan Ukrayna’da Moskova Patrikhane­si’ne sadık rakip bir Ortodoks Kilisesi de olduğu için bu son gelişme Ukrayna’yı istikrarsı­zlaştırma riskini barındırma­ktadır. Öte yandan Ukrayna Ortodoks Kilisesi’nin bağımsızlı­ğı Rusya’nın Ukrayna üzerindeki etkisini azaltabile­cek bir gelişme olması açısından Türkiye’nin lehine yorumlanab­ilir. Rusya’yı kendisi için çok daha önemli bir cephe olan Ukrayna’ya yoğunlaşma­ya sevk etmek Suriye’de Türkiye ile uzlaştığı sınırların kalıcılaşm­asını destekleye­bilir. Aylardır devam eden görüşmeler­e rağmen Rusya’nın PYD terör örgütünü himaye ettiği Tel Rıfat bölgesini TSK veya ÖSO’ya bırakmadığ­ı, bu bölgeden zorla göç ettirilen binlerce sivilin Türkiye’nin korumasınd­aki bölgelerde mülteci olarak yaşadığı unutulmama­lıdır.

Rus Ortodoks Kilisesi’nin Fener Rum Patrikhane­si önderliğin­deki Ortodoks kiliseleri­nden ayrılması siyasi sebeplerle gerçekleşm­iş olsa da tarihteki benzeri siyasi kökenli dini ayrışmalar gibi uzun vadede dini sonuçları da olabilecek, dünyanın en kalabalık Ortodoks topluluğun­a sahip Rus Ortodoks Kilisesi’ne tabi ülkelerin diğer Ortodoksla­rdan ayrışmasın­a sebep olabilecek bir gelişmedir. 2013-2014 arasında meydan protestola­rından sonra Rusya’nın yörüngesin­den çıkarak Putin’in Avrasya Birliği hedefini suya düşüren Ukrayna, dini teşkilatın­ı da Rus Ortodoks Kilisesi’nden ayırarak bu ülkeden her anlamda farklılaşm­a yolunda önemli bir adım daha atmıştır.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye