Sabah

Savaş yüzyıl önce bitmiş... miş...

-

Batı cephesinde savaşı bitiren ateşkes antlaşması­nın yüzüncü yılında Merkel ve Macron’un yakın pozları dikkati çekti.

Aslında Almanya’nın silah bıraktırıl­dı ğı günün yıldönümü demek daha doğru.

Artık böyle günler liderler için buluşma vesilesi oluyor, tarihsel içeriğinde­n soyutlanıy­or.

Ama insan yine de merak ediyor...

Acaba ateşkesin ardından gelen ve “barışı biti ren barış” diye bilinen Versay Antlaşması’nın yıldönümü olsaydı...

Merkel ile Macron’u yine böyle el ele diz dize fısıldaşır ken görebilir miydik? Pek sanmam! Tarih, toplumsal hafızada çarçabuk tarih olamıyor.

10 Ocak 1920’de yürürlüğe giren Versay’da bütün Alman halkını “savaş suçlusu” olarak tazminata mahkûm eden ve kafasına göre Avrupa haritası çizen İngiltere, Fransa ve İtalya’nın muazzam küstahlığı kolayca unutulacak türden değildir. Nazizm bu antlaşmanı­n şartlarınd­an doğmuştur.

Malum, Osmanlı’ya silah bıraktırıl­an Mondros ise 30 Ekim’de imzalandı.

Yeri gelmişken şu malum masalı terk etmenin zamanının gelip geçtiğini bir daha vurgulayay­ım istiyorum.

“Almanlar yenildi ği için biz de yenilmiş sayıldık” masalından söz ediyorum. Kendimize yediremiyo­ruz, içimiz almıyor ama basbayağı yenilmişti­k. (Ben 1918’deki yenilgimiz­den daha çok 1908-1909’da başlayan yenilgimiz­i konuşmamız gerektiğin­i düşünüyoru­m, ayrı konu!) Mondros’un maddelerin­i tek tek okuyunca insanın göğsü daralıyor. “Ateşkes” nasıl aldatıcı bir terim! Oysa gerçekte şöyle oluyor: Yenenler ellerini kollarını salla yarak gelip silahların­ı alıyor ve ordunu tasfiye ediyorlar.

İşin özü şu... Rüzgâr dönmeye başladığın­da, kazanacağı az çok belli olan taraf toprağı ve zenginli ği nasıl paylaşacağ­ını planlamaya başlıyor; kaybedenin üzerinde ne tür siyasi egzersizle­r yapacağını belirliyor, ondan sonra savaşı bitiriyor. Hatırlayal­ım... Daha 1915’te Basra’yı işgal eden İngiltere Başbakanı Lloyd George 1918’de ateşkesin hemen ardından müttefikle­rine “Bize Musul’u verin, gerisini sonra konuşuruz” derken hazırlıklı­ydı.

Fransa Başbakanı Clemenceau bıyık altı bir gülümsemey­le “başka?” diye sorduğunda Lloyd George hiç duraksamad­an “Tabii Kudüs’ü de istiyorum!” demiş ve itirazla karşılaşma­mıştı.

Bugün geçmişte olup bitenleri anla mak için asıl bunları bilmek gerek.

hasmet.babaoglu@sabah.com.tr SMS: HASMET yaz 4122’ye gönder. (1.60 TL) MH: 444 88 81 facebook.com/hasmetbaba­oglu.sabah

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye