Kim daha dindar, bazen kafam karışıyor
Kendini .emalist olarak tarif edenler, ideoloMilerinin, ülkede bir din devleti kurulmasına engel olduğunu savunuyorlar.
Bu işe katkıları ne kadardır bilemem ama laikliği, inanç özgürlüğünün en mantıklı garanti si kabul eden biri olarak hedeflerini yerinde bulduğumu söyleyebilirim.
Zira resmen “din devleti” olan İran’da, 6uudi Arabistan’da veya
İsrail’de yaşayan yurttaşların halini biliyorum.
=amana dire nip, “bir din” üzeri ne kurulan bu dev letlerin hiçbirinde özgürlükten eser yok. Yalnızca inançsızlar ya da devletin kinden farklı bir dine inananlar için değil... Bir paradoks, çelişki gibi gelebilir ama bu ülkelerde “resmi” kabul gören dinin mensupları da esaret altında!
★★★
Nasıl olur demeyin, denemesi beda va.
Gidin sorun bakalım... İran’da soka ğa çıkarken, tesettürlerini kontrol edecek zabıtaları gözetmek zorunda olan Müslüman kadınlar mı kendileri ni daha özgür hissediyorlar? Yoksa giyi nirken, devletin ahlak zabıtalarını değil, kendilerini ikna etmelerinin yeter li olduğu, kılık kıyafet nizamlarının geride kaldığı laik Türkiye’de yaşayan lar mı?
İsterseniz, Tevrat’a uygun şekilde İsrail’in devletleşmemesi gerektiği ni savunan koyu dindar bir Yahudi düşünün... Sizce dinine uygun gördüğü bu fikrini İstanbul’da mı daha özgürce söyleyebilir yoksa Tel Aviv’de mi?
★★★
E madem din devletine karşı olmala rına katılıyorsun da niçin .emalistleri eleştiriyorsun diye düşünenleriniz ola bilir.
Eleştiriyorum çünkü söyledikleriy le ve iddialarıyla, yaptıklarının çeliştiğine şahit oluyorum...
Diğer dinlerle sempatik münasebet lerinden ötürü, laikliklerinin mezara kadar değil İslam’a kadar olduğunu görüyorum...
Laikliği, eleştirilere konu olacak şid dette devrimlerle yerleştirmeye çalışan Atatürk’ün pratiklerinden yeni bir din yaratmaya çalıştıklarını izliyorum... Haksız mıyım?
Baksanıza, en son olarak 10 Kasım töreni yapılırken “Atatürk ilah değil di” diyen çarşaflı bir kadını şeytan gör müş gibi taşlıyorlardı.
Ne yani, aynı çarşaflı kadın (Bu arada neden hep kadın?) “Atatürk ilahtı” dese alkışlayacaklar mıydı?
Bu “şeriatçı” arkadaş asıl o zaman Atatürk gibi seküler bir devrimciye hakaret etmiş olmaz mıydı?
Bence Kemalistlerin bu tepkiselliğinin altında karşıtlıktan ziyade, eşine ancak dinler arasında rastlanabilecek bir ilah, yol gösterici kim rekabeti yatıyor?
Ne var ki Atatürk’le aldatan ve onun siyasi mirasını çaktırmadan bir dine dönüştürmeye çalışanların hiç şansı yok gibi görünüyor. Zira biri evrensel, diğeri yerel.
Elbette kim neye inanıyor beni hiç ilgilendirmez. Ama Atatürk’ü bir ilah olarak değil bir insan olduğunu kabul ederek izleyenleri fena halde ilgilendir diği kesin.
Haşa, “bir insan” falan dedim diye bana da beddua etmesinler şimdi?
Pelih alWinRk#saEah FRP WU SMS: MA \a] 4122·\e J|nGeU (1 60 TL) MH: 444 88 81 Faks: (0212) 354 36 19