ERMAN TOROĞLU
Koç... Fenerbahçe...
2006’dan itibaren 6 yıllık idarecilik var. Şimdi de başkan. Yani futbolun uzun zamandır içinde. Fikret Orman... Beşiktaş... 2000’de idareci olmuş, 4 sene yöneticilik yapmış. Son 6 senedir de başkan.
Yani bu ikili dahiliye doktoru olsalar bir hastanın MR’ını ya da röntgenini çekmeden çok şeyi konuşurlar. Çünkü tatbikatı biliyorlar. Şimdi bu ikili çıkıyor, bir toplantıda hasta olan Türk futbolu için ahkâm kesiyorlar. Ya arkadaşlar... Körler sağırlar, birbirini ağırlar. Hani bir laf var ya “Eğri oturalım, doğru konuşalım.” Türk futbolu bu hale niye geldi? Neden bu durumda? İki tane sebebi var: Bir, acemi yöneticiler, bu işi bilmeyenler... Bunların oranı en fazla yüzde 10, hadi diyelim yüzde 20. Sevgili okuyucular, gerisi hırsızlık. Hem de büyük harfle bir daha yazıyorum, HIRSIZLIK! İnsanları aptal yerine koymayın, çocukluğumdan beri bu alemin içindeyim. Bu ülkeye çok başkanlar ve yöneticiler geldi ama benim hatırladığım, doğumumdan bugüne kadar bir tane başkan için herkes birleşiyor: Süleyman Seba. Neden? Hırsız değildi. Kusura bakmayın, yazı biraz ağır oluyor. Var düzgün başkanlar... Faruk
Ilgazlar, Selahattin Beyazıtlar, sayarsınız. Hiç kimse Süleyman Seba’nın hırsız olduğunu söyleyemez. Bakın kulüplere, büyükler dahil. Devlet memuru olmasına rağmen bir tek adam bir kulübe neler kazandırmış? O kazandırırken kimleer kimleeer bunlardan nemalanmışlar? Arkadaşlar... Bu kulüplerin hepsi borsaya bağlı... Bütün bunlar olurken borsadan ses çıkmıyor ve bu hırsızlar yıllarca bağıra bağıra baskın çıkıyorlar. Devlet bunları bilmiyor mu? Yüzde 100 bildiğini zannediyorum ama şu var. “Nereden buldun” işlemiyor. Arkadaşlar... Kıçında don olmayanlar yıllar sonra büyük paralarla oynuyorlarsa onlar akıllılar, bizler aptalız. Hepinize hayırlı işler...
Buradaki felsefe, ‘Büyük düşünmek, pahalı düşünmek değildir” şeklinde olmalı