Sabah

Kerkük petrolü Türkiye’ye akacak

-

Uluslarara­sı siyasette kimse sınırsız değildir. Herkesin ve her tercihin alternatif­i vardır. Devletler her adımlarınd­a stratejik tercih yaparlar. Bir alana odaklanmak diğerini kaçırmaya neden olur. Bir devleti sıkıştırma­k diğerine yol vermek anlamına gelir. Bir hedefe ulaşmak için öbürünü bırakmak zorunda kalırsınız.

ABD uluslarara­sı siyasetin en güçlü aktörü. Ama o da sınırsız değil. Her attığı adımda o da tercihler yapıyor. Her seferinde yaptığı tercihleri­n kendisi için de sonuçları oluyor. Bir hedef için bir diğerini terk etmek durumunda kalıyor. Farkına varsa da varmasa da bu böyle. Eğer farkına varmadan ve doğru düzgün bir planlama yapmadan aynı anda farklı hedeflere yüklenirse çoğunu kaybetme şansı çok yüksek olur.

Mesela hem Rusya hem Çin hem İran hem Avrupa hem Türkiye’yle aynı anda kavga edemezsini­z. Hem Irak hem İran hem Türkiye hem Suud’a aynı zamanda baskı uygu layamazsın­ız. Uyguladığı­nızı sanırsınız ama günün sonunda bir yöne doğru akmak zorunda olduğunuz için diğer yöne baskı uygulayama­zsınız. Eğer bu hesapsız kitapsız tavra devam ederseniz yalnızlığa savrulursu­nuz.

İran ambargosu şekillenir­ken, Amerika’nın Türkiye’ye dair tavrının değişmemes­i mümkün değil. Evet uzun süredir ABD Türkiye’yi baskı altına almaya çalışıyor. Türkiye’nin canını yakmayı becerebili­r ancak diz çöktürmeni­n yakınında bile değil. Zaten gereğinden fazla yükselen gerilimi indirmeye yönelik adımlar attığını görüyoruz. ABD ilişkilerd­e normalleşm­e arayışına girdi. Ancak bunun da ne kadar uzun vadeli olacağı şüpheli. Ama bunun ne kadar süreceği büyük oranda İran meselesine bağlı.

İran’a ekonomik yaptırımla­r uygulamak büyük oranda diğer ülkeleri ikna edebilmeyi gerektirir. ABD İran’ın ticaret ortakların­ı ikna etmek zorunda. Bunun için de iki yöntem var. Ya havuç dağı tırsınız ya da sopa. Ya teşvik eder siniz ya tehdit edersiniz. ABD zaten tehdit sopasını uzun süredir kulla nıyor. Hatta gereğinden fazla zorla dı ve sopa kırıldı. Türkiye’yi tehditle ikna edemeyeceğ­ini gördü. Bu yüz den normalleşm­e arayışı başladı.

Türkiye için İran ambargosun­da en öncelikli konu enerji meselesi. İran’dan çok yüksek oranda enerji ithal ediyor. Bunun yasaklanma­sını kabul edemez. ABD bu nedenle yeni bir adıma daha imza atıyor. Kerkük-Ceyhan boru hattı bir yıl aradan sonra tekrar akmaya başlayacak. Irak merkezi hükümeti petrolü doğrudan Türkiye’ye gönderecek. Barzani Kerkük’ü kaybettiği günden bu yana durdurulmu­ştu. ABD bu adımla hem Bağdat’ı hem Ankara’yı ikna etmek istiyor. Bağdat para kazanacak, Türkiye alternatif enerjiye kavuşacak. Hatta bu amaç çerçevesin­de Barzani’ye de baskı uygulandı. Ve sindirildi. Kerkük petrolü akarken Barzani kenardan izleyecek.

Türkiye elini sürmeden sadece sonuç aldı. Petrol kaynakları çeşitlendi. Barzani ve İran kaybetti. Ankara ve Bağdat kazandı. ABD’nin İran hedefi ciddiyete bindikçe ABD bu tür teşvikleri daha fazla gündeme getirecek. Türkiye bunları avantaja çevirse de ABD’nin beklentile­rini otomatik olarak yerine getirmeyec­ek. Pazarlıkla­r devam edecek. İran ne kadar direnirse, Türkiye’nin eli o kadar güçlenecek. Ama hepsinden önemli si İran’a yönelik baskı arttıkça Türk Amerikan ilişkileri gevşeyecek. Şimdi biraz da İran düşünsün.

KaVan \aOFin#VaEaK FRm WU SMS +BY \a] ’\e J|ndeU

 ??  ?? +aVan BaVUi YALdIN
+aVan BaVUi YALdIN

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye