FORMULA 1 PİSTİNE ÇIKACAĞIZ
Türkiye Varlık Fonu (TVF) Genel Müdürü Zafer Sönmez, ana değerlerinin altını şöyle çiziyor; “şeffaflık ve hesap verebilirlik.” Fon’un Akmerkez’deki ofisinde Zafer Sönmez ile Varlık Fonu’nun yeni yapısını konuştuk. Zafer bey, bana ve Hürriyet Gazetesi Genel
Yayın Yönetmeni Vahap Munyar’a, Fon’un bu yeni ve güçlü yüzünü, seminer formatında, beyaz tahtaya çizerek anlattı.
Tahtaya ilk olarak şu soruyu yazdı: Türkiye Varlık Fonu ne değildir? Sönmez neler olmadığını şu vurgularla özetliyor: “Banka değildir, borç vermez. Merkez bankası değildir, para politikası belirlemez. Hazine değildir, devlet için borç bulmaz. Emeklilik fonu değildir, maaş kesintisi havuzu olmaz. Özelleştirme İdaresi değildir, öyle bir amacı da, yetkisi de yoktur.” Devamında ise ‘ Varlık Fonu nedir?’ sorusunun cevabını dinledik. Sönmez üç noktaya dikkat çekiyor: “Türkiye Varlık Fonu, Türkiye’nin sermaye çözüm platformudur. Bunun yanı sıra Türkiye’nin stratejik yatırım platformu ve Türkiye’nin büyük ve stratejik yatırım partneridir.”
Sönmez bu noktada Arda Ermut’un başında bulunduğu Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’ni de atıfta bulunarak; “Türkiye’nin büyük ve stratejik yatırım partnerliği konusunda birinci sırada Yatırım Ofisi, ikinci sırada biz geliyoruz” diyor. Tahtaya bir bina çizen ve çatının tepe noktasına işin adını büyük harfle DEVLET A.Ş. olarak koyan sönmez sözlerini şöyle sürdürdü: “Burayı devletin özel sektör mantığı ile çalışan holding şirketi olarak tanımlıyoruz. Biz şu anda bir ev inşa ediyoruz.” Evin bölümlerini isimlendirip, içini de açan Sönmez, “örneğin portföy şirketleri: ‘Bize stratejinizi anlatın’ deyip, kendilerine nasıl katkı verebileceğimiz konusuna kafa yoracağız” diyor ve devam ediyor; “Bir başka örnek THY... Uçak almayı THY’yi yönetenler bilir. THY’yi yönetenlere karşı
“ukala” tavrımız olmayacak.
Varlık
Fonu’nu Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Sayın Cumhurbaşkanımıza anlatırken de tahta istedim. Bu şekilde anlattım. Öncelikle Varlık Fonu bünyesindeki şirketleri tek tek anlamaya çalışacağız. Hep, ‘Şirketlere nasıl katkıda bulunabiliriz, nasıl değer katabiliriz’ çabasında olacağız.” Şu anda Türkiye’deki birçok şirket gibi Varlık Fonu’na bağlı şirketlerin piyasa değerlerinin çok düşük olduğuna da dikkat çeken Sönmez’in konuşmasından şu konular belirginleşiyor; “deyim yerindeyse toprak altında, çamura bulanmış pırlantalarımız’ var. Biz o pırlantaları parlatacağız. Bünyemizdeki şirketleri 3 tipte topladık. Ana iş, hibrit iş ve civar işler. Bunların bir kısmı ‘ölü toprağı’ serilmiş gibi. Bazı işler de lisansı alınmış ama şirketleşmemiş durumda.Elindeki kalem üzerinden anlatırsam: Bu kalem şu anda 1 lira mı? Biz alıp, belki bir anlamda altın kaplama yapıp daha değerli hale getireceğiz.” Sık sık Kuala Lumpur ve İstanbul’da görev yaptığı Malezya Varlık Fonu “Khazanah”ı örnek gösteren Sönmez’in, gündeme sıkça gelen stratejik yatı- rımlara ilişkin sözleri şöyle; “Kanal İstanbul, elektrikli araç gibi yatırımların bir parçası olabiliriz. Yerine göre “girişim sermayesi görevi de üstlenebiliriz. Kendi şirketlerimizi büyütme işini başkalarına bırakmayacağız. ‘Girişim sermayesi’ olarak girdiğimiz şirketlerin yönetiminde olacağız.” SINGAPUR’UN Varlık Fonu Temasek ile Malze ya’dan Khazanah’ın tecrübeleri önemli. Tema sek’te 10 yıl uyku dönemi olmuş. Bugünlere geli şi 45 yıl sürmüş. Khazanah’ın 25 yıllık geçmişi var. Sönmez, “Türkiye Varlık Fonu’nu ilk kuran ekipte yer alanlara da teşekkür ederim. Bizden öncekiler bu arabayı mevcut haliyle otobana çıkarmış lar. Biz şimdi Formula 1 pisti ne girmeye bakacağız. Biz den sonrakiler de alıp uzaya götürsün” sözleriyle tecrü benin önemini özetliyor.