Sabah

Formalite de olsa!..

-

Aslında buna da şükür demek lazım “Sfenks konuştu” diye.. Başta İstanbul Valiliği, ülkede bunca devlet dairesinde “Basın ve Halkla İlişkiler Büroları” ve bu büro larda halkın vergileri ile maaş alan tonla insan varken, bıra kın ilgili yazıları, doğrudan sorulan sorulara bile cevap vermez bu çay kahve memur ları.. Salla başını, al maaşını.. Geçen cuma İçişleri Bakanımıza, İstanbul Taksileriy­le ilgili on soru sor muştum.

İçişleri Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğ­i hemen, uzun ve ayrıntılı yanıt geldi dün.

Ama sadece ilk 4 soru ma cevap vermişler.

Bu ilk dört, cevabı devlet istatistik­lerinde kayıtlı, kolay ve bilinen sorulardı. İstanbul’da kaç taksi var, en son plaka hangi yıl verildi. O yıldan bu yana, İstanbul nüfusu kaça yüksel di. İstanbul’a kaç kilometre yol eklendi, gibi.

Esas cevap beklediğim sorulara hazırlık için yazmış tım onları..

İstanbul’da sorun “Plaka Mafyası” idi çünkü.

Bakanlık “Plaka mafya sından ne kadar haberdardı” mesela.. Plakaların kaçı ger çek taksiciler­in elinde, kaçı plaka mafyası tarafından acımazsızc­a çalıştırıl­an tak sici esnafına kiralanıyo­r du?. Yeni plaka verilmeyin ce mafyanın elindeki plaka karaborsas­ı nasıl yükseli yor, elleri direksiyon­a değ meyen adamlar taksici esnafını hayvan gibi çalıştı rarak nasıl milyarlar kaza nıyordu, mesela.

Yani asıl.. Bakanlık “Plaka mafyası” ile müca deleyi düşünüyor muydu?. Onu sormuştum ben.. Kelime yok.

Yani görünüş.. Böyle gelmiş, böyle gidecek?.

“Taksici ezilecek, peri şan olacak, eve fasul ye parası götürmek için müşteri kazıklamay­a adeta mecbur edilecek, ama plaka mafyası, gün gün daha da zenginle şerek devlet eliyle payi dar olmayı sürdürecek. Öyle mi Sayın Bakanım” demiştim. İşte ona cevap olacak altı sorumun tümünü görmezden gel miş, Müşavirlik. Anlayın halimizi ki, “Buna da şükür” diyo ruz.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye