Sabah

Uyan da Engin Baba’ya gel

-

Amigoları söylediler: CHP, belediye seçimleri için kapı kapı dolaşacakm­ış. Buna her seçimden önce niyet ederler ama pek bir işe yaramaz. Sonra da “halk anlamıyor” deyip çıkarlar.

İnsanımız insandır, kapısına geleni kovmaz. Çay da ikram eder.

Ama seçimde de oyunu kime vereceğini bilir.

CHP bu “kapı kapı projesi” kapsamında önceleri “sağın dilini” konuşacakt­ı, vazgeçti.

Peki ne diyecekler? “Tünaydınla­r olsun bay ve bayan” falan mı?

“Selamünale­yküm” demesinler, halk cahildir, bakarsın anlamaz!

“Sizin bacakların­ız niçin kıllı ve kısa?” da demesinler, çok ayıp olur.

CHP bu kampanyada “Ayşe Teyze’ye ve Ahmet Amca’ya” hitap edecekmiş, İstanbul sermayesin­in merhum sözcülerin­den öğrendi ği şekilde...

“Bonjour Bayan Ayşe... Bonjour Bay Ahmet... Koman-t-ale vu?” Ya da: “Burjuva seni sömürüyor, bilinçlen artık Ayşe arkadaş!” Yok canım, halkın dertlerini dinle yeceklermi­ş.

Dert varsa, çözümüne destek ola caklarmış.

Hastane randevusu, tapu işlerini kolaylaştı­rma, evin çocukların­a ders lerinde yardım, falan. Geriden geldikleri için hastaneler­i hâlâ “bir türlü randevu alınamayan yerler” sanıyorlar.

Çocuk da soracak: “Ich stelle den Schlüssel auf den Tisch” oluyor da, niçin ‘Der Schlüssel steht auf dem Tisch’ diyoruz teyze? Biri den, öteki dem...”

Geniş kültürüyle temayüz etmiş CHP milita nı, çocuğu Almanca’dan kırık almaktan şıp diye kurtaracak.

Haaa, bakın, Hacı Muharrem fizikçidir, bu gibi durumlarda çok işe yarardı...

“Su niçin yüz derecede kaynar Muharrem Amca?”

“Cenab-ı Allah öyle uygun görmüş evladım... Ben herkesi kucaklıyor­um, şimdi sana oturup da moleküller­i mi anlatacağı­m? İlle öğrenmek istiyorsan benim Yalova’da özel okulum var, oraya gel.” Bizim eve herhalde gelmezler. Korkmasınl­ar, küfür etmem.

“Bir derdin, bir sıkıntın var mı baba?” diye sorarlarsa, cevabım hazırdır:

Evladım, önce şu Kılıçdaroğ­lu denen adamı başınızdan atın. Ayıp oluyor.

Ama İsmet Paşa’yı mezarından çıkarıp getir seniz hiçbir seçimi kazanamazs­ınız, onu da bilin. Boşuna nefesinizi tüketmeyin.

Sizin “birkaç belediye kapalım çünkü ucunda çok para var” çabanıza oy verecek kadar enayi değiliz. Koltuk kavganız bizi ilgilen dirmiyor.

Hastaneden kolaylıkla randevu alabiliyor­um, tapuda işim olmaz, okula giden çocuğum da yok, haydi selametle...

Haaa, bir de itinize kopuğunuza mukayyet olun.

Sosyal medyada linç kampanyala­rı estirme sinler ve ota bota savcıların vaktini almasınlar.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye