DAHA AZ KODLA DAHA çOK Iş YAP
ve dünyada kod yazmadan yazılım geliştirme imkânı sunan Octopod yazılımı, Ar-Ge projesi olarak karşımıza çıkıyor.
Fikir babası, şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Balo şöyle diyor: “Octopod, Türkiye’yi yazılım fabrikası haline getirebilecek bir proje. Çünkü no code ile 6 ila 20 kat daha hızlı yazılım yapabiliriz. Türkiye olarak 6 ayda yazılan bir yazılım 15 günde geliştirebiliriz. Yazılım geliştirecek kişiler 4 yıl üniversite ardından 3 yıl tecrübe ile yetişirken, no code platform Octopod ile 9 saatlik eğitimle yeni mezun biri yazılım geliştirebiliyor olabilir.”
Türk Telekom gibi dev dönüşüm projelerine imza atan şirketler yeni nesil platformlarla çok daha kısa sürede bitirme olanağına da kavuşuyor. Sadece lojistik sektörü değil, pek çok alanda bu tür platformların sayısı artıyor.
13 ÜLKEDE KULLANILIYOR
Kod yazmadan veya çok az sayıda kodla iş yapma olanağı sunan Octopod gibi platformlar yeni bir yazılım dilini ortaya çıkarıyor. Kurumların uzman yazılımcı bağımlılığını minimum seviyeye düşürerek, dijitalleşme sürecinin Şenol Balo kısalmasını sağlıyor.
Örneğin, bir no code projesi 1.5 yılda 10 bin kullanıcıyı geçti. Aynı ekiple eski metotla kod yazarak 10 yılda yapılacak proje, Octopod ile bir yılda tamamlanabiliyor. Şu an 13 ülkede de yer alıyor.
40 MILYAR DOLARLIK PAZAR
Analistler, “Dijital dönüşüm için yazılımcıları beklersek, başarısız olacağız” diyor. Çünkü kod yazmak büyük bir vakit, emek, insan kaynağı gerektiriyor. Bu nedenle ciddiyetle ele alınması gereken konu, no-code, lowcode pazarı. Bu pazar 3-5 yıl içerisinde her yıl yüzde 100 büyüyerek 40 milyar dolarlık bir pazar olacağı öngörülüyor.