Artık kan emicilere hizmet etmem
Geçtiğimiz 10 ayda ikna yoluyla teslim olan 146 teröristin ifadeleri ortaya çıkıyor: Devlet babama kalp nakli yaptırmış babam ‘dön’ deyince devletime sığındım
Bakanı Süleyman Soylu’nun ‘PKK ile mücadelede ikna çabaları sonuç verdi. 2018 yılında teslim olan 343 teröristten 146’sı ikna yöntemiyle dağdan indi’ açıklamasının ardından SABAH bu konuda önemli bilgilere ulaştı.
Buna göre teröristlerin teslim olmasında en önemli faktör aile oldu. Diğer taraftan örgüt içi yaşanan tecavüzler de militanların teslim olmasında önemli etken oldu.
İkna sonucu teslim olan teröristlerin ifadeleri dikkat çekerken, militanların gerekçelerinde çarpıcı detaylar yer aldı.
İNFAZ, VAHŞET, SAPIKLIK
n Dağdayken en çok kalp hastası olan ve maddi imkânsızlıktan dolayı gerekli tedaviyi olamayan babamı hasta yatağında bıraktığıma üzülüyordum. Kürt kızlarının tecavüz edilmelerine tanık oldum. Kapana kısılmış fare gibi dilimi ısırıp, dişlerimi sıkmaktan başka bir şey yapamazdım zaten. 2 yıl bu psikoloji ile yaşadım. Ben dağdayken devlet babama kalp nakli yaptırmış babam ‘dön’ deyince devletime sığındım. 41 ay dağda kan emici vampirlere hizmet ettim. Şimdi devletimin kapısında 41 ay hizmet etmek istiyorum.
n Kanmış, kandırılmış, yanılmış olduğumu Kandil’e ayak bastığımın üçüncü günü anladım. 2 yıl içinde de son nefesimi verdiğim ana kadar beynimden silip atamayacağım, infaz vahşetlerine, sapıklık düzeyindeki tecavüzlere tanık oldum. 22 ay 7 günlük yaşadıklarımı unutmadan kendimi devletime affettirmek için elimden geleni yapacağım.
ARKADAŞINA İNFAZ ETTİRDİLER
n Firaz Amed kod adlı grup sorumlusunu, Suriye’den ve Mahmur kampından getirilen 13-14 yaşlarındaki 4 kız çocuğu ile birlikte mağarasının içinde yaptırdığı suni havuzda görünce beynimden vurulmuşa döndüm. 3 yıl göremediğim annem ‘Eve dön kuzum. Devlet evimize kadar geldi’ deyince sanki dünyalar benim oldu. Şükürler olsun ölmeden döndüm. Şırnaklı Dilan, Muşlu Zeynep, Batmanlı Hülya keşke onlar da dönebilselerdi. Dilan ve Zeynep uğradıkları tecavüz sonrası kendilerini Zap suyuna attılar. Hüseyin ve Davut’u ise kaçarken yakalanınca aynı tastaki çorbayı paylaştığı arkadaşına infaz ettirdiler.