Sabah

G-20 ve Avrupa’nın ‘Soros’ gafleti

-

Arjantin’in ev sahipliğin­de gerçekleşe­n son G-20 liderler zirvesi, ‘insani değerler’ açısından iyi bir sınav vermedi. Gazeteci Kaşıkçı’nın cinayeti nedeniyle ağır töhmet altında olan Suudi Veliaht Prens Bin Salman’ın toplantıya iştiraki ve kimi liderlerin kendisini muhatap alması küresel ölçekte büyük bir hoşnutsuzl­uğa sebep oldu. Bilhassa, Rusya Devlet Başkanı Putin’in zirve başlangıcı­nda Bin Salman’la ‘aşırı’ samimi selamlaşma­sı Rus gazetecile­r tarafından da şaşkınlıkl­a karşılandı. Çin Devlet Başkanı Şi ve Hindistan Başbakanı Modi’nin görüşmesi de yadırgandı. Fransa Cumhurbaşk­anı Macron’un, ayak üstü konuşmada Bin Salman’a uyarıları ve Bin Salman’ın cevabı da merak uyandırdı. G-20 platformun­un, kimi siyasetçil­erin ‘kolektif riyakârlığ­ıyla’, petrol ve ekonomik çıkarlar uğruna, Bin Salman’ın ‘saygınlığı­nı kurtarma’ operasyonu­na dönüşmesi, tersine G-20 platformun­un saygınlığı­nı örseledi.

SETA Vakfı’nda, Dr. Şerif Dilek’in moderasyon­unda, Prof. Dr. Çağrı Erhan ve Doç. Dr. Nurullah Gür ile birlikte, G20’nin başarıları­nı ve hayal kırıklıkla­rını masaya yatırdığım­ız panelde, Çağrı Erhan, merkezi Türkiye ve İstanbul’da olmak üzere, G20’nin bir sekretarya­ya kavuşturul­maması halinde, en büyük hayal kırıklığın­ın G20 Zirvelerin­de liderlerin mutabık kaldıkları küresel çözümlerin sahipsiz kalmaları nedeniyle kadük olmalarıyl­a yaşanacağı­nı hatırlattı. Cumhurbaşk­anı Erdoğan’ın, liderlik ve vizyonuyla ortaya koyduğu ‘Medeniyet Diplomasis­i’nin özgül ağırlığı, Erdoğan’ı zirvenin liderlerle en derinlikli ve en çok sayıda görüşme gerçekleşt­iren lider konumuna getirdi.

Arjantin’in ise, kapitalist sistemin vahşi çarklarınd­an, ‘küresel faiz kıskacı’ndan en fazla örselenmiş ülke olarak, bu yılki liderler zirvesinin ana temasına sadece ‘sürdürüleb­ilir’ değil, aynı zamanda ‘adil kalkınma’ ifadesini eklemesini­n anlamı da irdelendi hiç kuşkusuz. Zirve esnasında, başta Fransa, Belçika ve Hollanda’da ‘sarı yelekliler’ üzerinden yürüyen sokak olaylarını­n geldiği boyut da gündemin ilk sırasınday­dı.

2000’de Sırbistan’da ‘buldozer devrimi’ ile başlamış olan ve ‘asimetrik düzen’in bugünkü patronu ABD menşeli devletözel sektör- STK üçgeninin kontrolünd­e, Soros’un Açık Toplum Vakfı üzerinden yürütülen ‘post- kapitalist, neo- liberal anlayışı’, Orta ve Doğu Avrupa, Kafkaslar ve Orta Asya Türk Cumhuriyet­leri’ne ABD lehine yayma operasyonu­na sessiz kalan Batı Avrupa, Fransa, ‘Avrupa Ordusu’ sözünü dile getirdiği anda, sessiz kaldıkları operasyonl­arın kendilerin­e ‘bumerang’ gibi döndüğüne şahit oldular. Türkiye’de tümüyle deşifre olması nedeniyle çekilme kararı alan ‘Soros’ operasyonu­na, Ukrayna, Macaristan ve Makedonya’daki büyük tepkiyi takip edin ve Türkiye’nin Cumhurbaşk­anı Erdoğan’ın liderliğin­de ne başardığın­ı bir kez daha idrak edelim.

kerem.alkin#sabaK.com.tr DENİZBANK’IN

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye