‘SARI YELEKLILER’
Hoşnutsuzluğun birikimidir PolIs AkADEmIsI ÖğrEtIm ÜyEsI ProF. Dr. MEHmEt ŞAHIn, “EylEmlErIn yAyılmAsı, AvrupA GEnElInDE EkonomI polItIkAlArınA tEpkInIn zEmInInIn Güçlü olDuğunu GöstErIyor. AB kEnDI sorunlArınA BIlE çArE olAmıyor
Fransa’da 17 Kasım’da bir kamyon şoförünün sosyal medyada yaptığı “Fransa’yı bloke edelim” başlıklı bir eylem çağrısının sosyal medyada hızla yayılmasıyla başlayan “Sarı Yelekliler” eylemleri Avrupa’ya yayılmaya başladı.
Sosyal medya üzerinden örgütlenen bu insanlar parti binalarında, derneklerde, sendikalarda, AVM’lerde ve parklarda komiteler oluşturdu. İlk eylem bin 400 noktada gerçekleştirildi ve tam 280 bin kişi katıldı. Eylemler daha sonra Belçika ve Hollanda’ya da sıçradı. Gezi eylemlerinde günlerce canlı yayın yapan Batı medyası ise hızla Avrupa’ya yayılan Sarı Yelekliler eylemlerini önemsiz göstermeye çalışırken, polis şiddetinin üzerine örtme gayreti de gözlerden kaçmıyor. Avrupa Birliği (AB) içinde bir krize neden olan bu eylemlerin arka planını Polis Akademisi Öğretim Üyesi Prof. Mehmet Şahin’e sorduk.
Avrupa’yı saran gösterilerin arka planında sadece akaryakıt zamları olduğunu düşünmüyorum. Eylemler hızla Avrupa’da mevcut düzene karşıtlığa doğru dönüşüyor. Akaryakıt zamlarının çok ötesine geçti. Şöyle bir hatırlatma yapayım; Arap Baharı
Tunus’ta başlamıştı ama hatırlarsanız ilk eylemler Paris’te patlak vermişti. Yeni dalganın da Paris’te başladığını gördük. Bu eylemleri Avrupa’daki mevcut politikalara yönelik hoşnutsuzluğun bir birikimi olarak görmek gerekir. Bu hoşnutsuzluğu akaryakıt ve emekli aylıklarından ibaret zannetmek bizi yanıltır. Böyle olsaydı olaylar Fransa’dan Belçika ve Hollanda’ya sıçramazdı. Eylemlerin Avrupa’ya yayılması, Avrupa genelinde ekonomi politikalarına tepkinin zemininin çok güçlü olduğunu gösteriyor.
Sosyal medya üzerinden bir örgütlenme modeli gelişti. Genelde de bir sembol etrafında birleşiliyor. Burada karşımıza “sarı yelekler” ile çıkıyorlar. Bir eylemin sosyolojik bir tabanı varsa arka planda bunu yönlendirecek bir irade hemen devreye girer. Burada da eylemlerin bir merkezden yönetildiği düşünüyorum. Evet sorun AB’de. Bilindiği gibi AB, Avrupa’nın mevcut sorunlarını ortadan kaldırmak için kurulmuş bir oluşumdu. AB içindeki barış ortamı genişleyecek ve derinleşecekti. AB bırakın dünyanın sorunlarına çözüm üretmeyi, kendi içindeki sorunlara bile çare olamadı.
Avrupa ekonomisi bugün değil 2008’den bu yana tehlike sinyalleri veriyor. Zaman zaman toparlanmalar oluyor ama bunun üstesinden tam anlamıyla gelemediklerini görüyoruz. 2019 zamlarıyla dünyadaki en pahalı akaryakıt belki de Fransa’da satılacak. Avrupa’daki ekonomik tartışma kısa dönemde bitmeyecek gibi görünüyor.
Eylemlerin belli bir noktada duracağını düşünüyorum. Eylemler bütün Avrupa geneline yayılma eğiliminde. Avrupa ülkeleri bu eylemcilere karşı ortak bir tavır takınacaktır. Avrupa’da ortaya çıkan bu durum aşırı sağ grupların ortaya çıkmasına ve bunlara fırsat yaratılmasına neden olur. Bu durum AB açısından iyi bir durum değil. AB ülkeleri ABD’den bağımsız bazı politikalar izlemeye başladı. Türkiye’ye yakınlaşmaları ve anlamaya çalışmalarını da buna ekleyebiliriz.