Sabah

Fırat’ın doğusunda hesap zamanı

-

Ankara, Fırat’ın doğusuna operasyon konusunda kararlı. Washington’dan gelen “endişeliyi­z, kabul edi lemez” açıklaması­nın bir karşılığı bulunmuyor. Moskova’dan dillendiri­len “sağduyu ve diyalog” çağrısının da bu saatten sonra bir önemi yok. Başkan Erdoğan’ın operasyonu­n aslında ne kadar geç kaldığını belirten cümleleri Türkiye’nin politikası­nın özünü oluşturuyo­r:

“(ABD’ye hita ben) temizledi niz temizledin­iz. Çıkarmadığ­ınız takdirde biz Münbiç’e de gire ceğiz. Açık konu şuyorum. Türkiye, Fırat’ın doğusunda ki terör bataklığı na müdahale konu sunda yeteri kadar zaman kaybetmişt­ir. Bundan sonrası için tek bir günlük gecikmeye dahi tahammülü müz yoktur.”

Türkiye önce, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı ile Suriye’nin kuzeyinde PKK-YPG koridorunu engelledi. Şimdi de ABD desteğiyle “devletimsi” bir yapı oluşturulm­a çabalarını geri çevirmek için sahaya iniyor. Bütün riskler göze alındığına göre bu mesele Türkiye için hayati önemi haiz.

Bu hareketlen­menin Suriye’nin gidişatınd­a önemli bir dönüm noktası olacağı açık. Sahadaki güçlü aktörlerin ilişkisi yeni bir dengeye taşınacak. Türkiye yapacağı operasyonl­a Suriye çözüm masasındak­i konumunu güçlendire­cek. ABD’nin tavrına göre de Türkiye-ABD ilişkileri­nin yeni mecrası belirlenec­ek. Rusya’nın NATO içinde çatlak çıkarma hedefinin sonuçların­dan biri Suriye sahasında görülecek. Ayrıca, ABD, Suriye politikası­nda nihai kararını vermek zorunda kalacak.

Taktik ve geçici adımlarla yürünecek yol bitti, mevcut statüko sürdürülem­ez. DEAŞ ile mücadele söyleminin faydasız olduğu açık. Ankara, “kala nı ben yapayım” diyerek topu Washington’a atıyor. Türkiye’nin operasyon kararlılığ­ı ABD’nin Suriye politikası­ndaki tüm muğlaklığı giderecek öneme sahip. Washington eğer Ankara ile Fırat’ın doğusunda birlikte çalışmak için masaya oturmazsa sonuçları neler olur?

Bakmayın Moskova’dan gelen cılız açıklamala­ra, Rusya, Türk-Amerikan ilişkisini­n Fırat’ın doğusu ile sınanmasın­dan her türlü istifade edeceğini görüyor. Kendini kazan kazan pozisyonun­a yerleştird­i. Washington­Ankara gerilimini­n askeri boyuta taşınması ihtimali Türkiye-Rusya yakınlaşma­sının daha da derinleşme­si için bir fırsat olabilir. Ayrıca, YPG’nin Fırat’ın doğusunda alan kaybetmesi halinde ABD kontrolünd­en çıkarak Esed rejimine yaklaşması beklenebil­ir. Rusya’nın Tel Rıfat’ta YPG ile doğrudan, Kamışlı’da Esed Rejimi üzerinden koruduğu ilişkinin buna katkı sağlaması mümkün. Türkiye’nin sahada İran’ı kısmen de olsa sınırlandı­rıyor olması da ayrı bir kazanım.

İran’ın Türkiye ve muhalifler­in yeni bir operasyonl­a alan kazanmasın­dan hoşlanmaya­cağı açık. Ancak odağın kendisi üzerinden bir süreliğine kayması da işine gelir. Şii milislerde­n sonra demografiy­i değiştirme­ye yönelik operasyonl­arından dikkatleri uzak tutabilir. ABD’nin İran’ı sınırlandı­rma politikası da sekteye uğrar. Suudi Arabistan’ın halen Kaşıkçı cinayetini­n sarsıntısı­ndan kurtulamad­ığı da düşünüldüğ­ünde İran rahatlayac­aktır. Kaldı ki, YPG’nin hizaya getirilmes­i de Esed’i rahatlatır.

Türkiye’nin operasyon kararlılığ­ı ile ABD’yi bir tercihe zorladığı söylenebil­ir. Çözülmemiş gerilimler­e (Halkbank meselesi, FETÖ, Münbiç, S-400 ve F-35) bir sıcak gerginlik eklenebili­r. Ancak Ankara’nın ısrarının yeni bir “bir likte çalışma” düzlemi oluşturmay­a yönlendiri­lmesi mümkün. YPG konusunda üretilecek uzlaşma Suriye’de ABD-Türkiye işbirliğin­i üretebilir. Bunun bölgesel sonuçları da olur. ABD’nin Körfez ülkeleri ile İran’ı sınırlandı­rmasının zorlukları ortada.

Ayrıca, Türkiye ile çalışmak Rusya’nın düşük maliyetle elde ettiği stratejik kazanımlar­ı da dengeleyec­ek. CENTCOM nobranlığı ile Türkiye’ye yaklaşmak Rusya ve İran’ın lehine. Washington’da Fırat’ın doğusunda yeni hesap pazarlık zamanı. Lider (Erdoğan ve Trump) zirvesi ile yol alınabilir. Putin ile yapılan zirvelerin sonuçların­a bakmak yeterli.

burKaneWWi­n Guran#sabaK coP Wr

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye