“Gazeteci” diye Manisa’dan yükselen ses!.
0 Kasım Cuma günkü Manisa Olay Gazetesinde Bülent Hasgönüllü adlı yazarın köşe başlığıydı “Gazeteci.” Manisa Gazeteciler Cemiyeti Onursal Başkanı Ertuğrul Aytaç’a ağabeyim Öcal plaket vermişti ya.. Onun haberi vardı içinde. Manisa’ya gittiğimizde Ertuğrul gösterdi. Ben alıp gazeteyi karıştırırken buldum ve her satırını heyecanla okudum, “Gazeteci”nin..
Siz de okuyun, tüm gazeteciler de... En başta da Dilek, Atakan ve Orhan kardeşlerim!..
★★★
Gazeteci
“Ne?
Ne zaman?
Nerede?
Nasıl?
Neden?
Kim?” soruları ile toplumun yanıt aradığı olaylara
Cevap getiren kişidir. Gazetecinin beyninin dehlizlerinde Kuşku, şüphe dolaşmalıdır. Elbette demiyoruz, “PARANOYAK” olsun!
Soru işaretleri,
Acaba kuşkuları, KARANLIKLARIN şifre kırıcılardır.
Hayatta hiçbir şey sonsuza kadar sır kalamaz.
Sırları ifşa eden, gizemi çözen, İnsanlardır, gazeteciler.
Kamu görevi yapan, Kamuoyuna gerçekleri sunan insanlardır.
Senin benim gibi
2 eli,
2 gözü,
2 kulağı
2 ayağı, 2 böbreği olan
2’ de bir, siyasetin ve iş dünyasının kirli Çamaşırlarını ortaya çıkaran, etten kemikten sinirden
Yaratılmış canlılardır. Gazetecileri,
Kurttan, aslandan, ayıdan
Köpek balığından daha tehlikeli gören- ler
Her türlü pis işlere girmiş, insan müsveddeleridir.
“Katli vaciptir “denilerek Bomba ile havaya uçurulanlar ile Arkadan sıkılan kurşunla, öldürülen gazeteciler ile
Doludur basın tarihi.
Ölümle kol, kola yaşarlar. Kefenlerine kan değil, mürekkep bulaşmıştır!
Her gazeteci potansiyel bir
Avdır!
Devletler, siyasiler, yer altı dünyası, Gazeteciler susturulursa toplumun sağır, dilsiz, kör
Olacağını bilirler.
Bunların ereklerinde Topluma, 3 maymunu oynatmak vardır.
“DUYMAYACAKSIN, GÖRMEYECEKSİN, KONUŞMAYACAKSIN”
İşte gazeteci bu yüzden toplumun İçinde Toledo olan 20 bin tur var.. Bu muhteşem, bu cennet Mardin’i mutlak önce biz görmeli, biz aşık olmalı, biz değerini bilmeliyiz..
Gidin Mardin’e.. Ama en az 3 gün, üç gece lazım, Mardin’i şöyle bir dolaşmak, ordaki muhteşem, tarihi, doğal, kültürel harikaları görmek, yaşamak için.. Bir turla anlaşmanızı tavsiye ederim. Şimdi Mardin’de harika oteller ve lokantalar da varmış, üstelik.. Bu Mardin’i yaşamadan olmaz!.
Bu Mardin’i yaşama dan ölmek!. O işte hiç olmaz!. Sağlıklı yaşam uzmanıdır. Yazmazsa kim öğrenir? Çizmezse kim görür?
Yaşam, hep karanlık,
Hep zulüm, hep baskı.
Demiri kesen kılıçtan,
Çeliği büken bilekten,
Savaş araçları olan
Tank, top, uçak ve gemilerden Daha güçlüdür kalemin gücü! Yazdın mı? 7.6 ile yer sarsılır. Çizdin mi? Gök çöker!
Ama
Ölüm karşısında diz çökmez gazeteci... İstanbul’da çalıştığı gazetenin önünde, Yazmaya 5’ kala.
Bir kurşun sesi durdurdu zamanı. Kahpe bir kurşun, arkasından saplandı bedenine.
Yüzükoyun yere kapaklandı. Üstünü örttüler gazete sayfalarıyla. “GAZETECİNİN KEFENİ, GAZETE SAYFALARI OLDU” Sanmayın;
Neden?
“Niçin
Ne?
Ne zaman?
Nerede?
Nasıl?
Neden?
Kim?” soruları öksüz kalacak.
Elbet! Bir gazetecinin bedeninde Yeniden hayat bulacak... Gazeteciler öldürülse de, SORULARI ÖLÜMSÜZDÜR!