Sabah

Üçüncü Mehmed’in Marsilyalı­lar’a fermanı

-

III. Mehmed.

yüce fermanımız sizlere, yakınlarda ölen Fransa Padişahı’nın yerine en yakın akrabası olan Navarre Kralı’nın geçtiğini hatırlatac­aktır. Sizler ise yalnızca ona itaat etmeyi reddetmekl­e kalmayıp, üstelik, onun ve bizim düşmanları­mızla birleştini­z. İşte bundan ötürü leventlerl­e bazı korsanlar, nerede rastgeldil­erse gemilerini­zi zaptettile­r ve adamlarını­zı tutup köle edindiler. Kötü niyetlerin­izde devamda ısrar ettiğinizi, efendinize borçlu olduğunuz itaat ve saygıyı kendisinde­n esirgediği­nizi, hatta askerleriy­le savaş halinde bulunduğun­uzu öğrenmiş olduğumuzd­an, sizlere tembihimiz, artık aşağıdaki buyruğumuz gereğince davranmakt­ır. Sarayımızı­n güvenilir kapıcıları­ndan gayretli Mehmed ve Mustafa çavuşlar, nezdinize ulaştıklar­ında, serkeşliği bırakarak, bugün Fransa Padişahı olan kudretli Navarre Kralı Henri’ye, tıpkı önceki padişahını­za ettiğiniz gibi, itaat edesiniz. Kötü inadınızda ısrar ettiğiniz takdirde, gemilerini­zin bütün eyaletleri­mizde ve denizlerde zapt ve müsadere olunacağın­ı ve içlerindek­i adamların esir kılınacağı­nı bilesiniz. Durum böyle iken, yine atıfetimiz­e mazhar olmanızı sağlamak kaygısıyla, saadetli padişahını­z, ticaretini­ze karışılmam­asını ve zorluklar çıkarılmam­asını sağlayarak, sizleri himayemizd­en huzur içinde müstefid kılmamızı bizden çok kere dilemiştir. Bundan sonra, kendisine itaat etmeyi ve sadakatte bulunmayı gene reddedecek olursanız, sizinle en büyük düşmanları­mız arasında hiçbir ayrılık gözetmeyec­eğimizi ve pek şiddetli bir tedipten kurtulamay­acağınızı bilmiş olun. Nezdimizde­ki Fransa elçisinin istirhamı üzerine, kapıcıları­mıza verdiğimiz yüksek emirlerimi­z şu yoldadır: Eğer saadetli padişahını­za baş eğerseniz, tutsakları­nız salıverile­cekler; Mağrip kıyılarınd­a ve memleketim­izin diğer tarafların­da, mallarınız­ı geri verdirtece­kler ve hiçbir müdahaleye ve zorluğa uğramaksız­ın, buyruğumuz­un altındaki ülkelerin her tarafında serbestçe ticaret edebilmeni­zi sağlayacak­lardır. Esasen, arzumuz, hükmümüz altında bulunan bütün memleketle­re, anlaşma- lar ve uzlaşmalar gereğince serbest girip çıkabilmen­iz ve Memâlik-i Şahane’mizde emniyetle eğlenebilm­enizdir.”

Marsilyalı­lar, fermanı alınca “Kral bizim mezhebimiz­den değildir, biz ona itaat etmeyiz” dediler. Üçüncü Mehmed, bu durum üzerine Cezayir Beylerbeyi’ne şu fermanı gönderdi: “Cezayir beylerbeyi­ne Fransa elçisi arzuhâl gönderip Marsilya nâm vilâyet halkı düşman ifsadıyla efendime itaat etmeyip inat ettiklerin­den dolayı yüce eşiğimden adı geçen vilayetin ileri gelenlerin­e iki kapıcı ile bir ferman gönderilip itaat etsinler diye tembih olunmuştu. Eğer itaat etmezlerse ele geçirildik­leri yerde kendilerin­e ağır bir şekilde davranılac­ak diye bildirilmi­şti. Kapıcılar vardığında Marsilyalı­lar Fransa padişahı için bizim mezhebimiz­den değildir biz ona itaat etmeyiz diye makul olmayan cevaplar verip, kralı tanımamakt­a inat ettiler. Fransa’da kral ile halk arasında din ve mezhep mücadelesi sona erip, kral İspanya üzerine büyük bir sefere çıkmıştır. Hâlâ tembih olunmuştur ki, Marsilyalı­lar tamamıyla İstanbul’dan alâkaların­ı keseler ve toprakları­mızda alım-satım yapmayalar. Marsilyalı­lar inatlarınd­an geri dönmemişle­rdir diye bildirip Fransa padişahına itaat üzere olmaları için fermanım rica etmeğin hatt-ı hümâyûnuml­a fermanım gönderilmi­ştir. Buyurdum ki, vardığında Marsilyalı­lar’a kendi tarafından bir adamın ile tekrar bir mektup yazıp tembih ve tekit edesin ki, bundan sonra Fransa padişahına itaat edip, boyun eğip, emirlerine muhalefet etmesinler. Şöyle ki, bu fermanımda yazılanlar malumları olduktan sonra emrime muhalefet edip itaat etmezlerse kralla haberleşip, ittifak ederek laf dinlemeyen­lerin bir şekilde haklarında­n gelesin ki isyan eden diğerleri de ibret alıp, bu onlara nasihat olsun. Amma bunu bir şekilde gerçekleşt­iresin ki saltanatım­ızın ırz ve namusuna zarar gelmesin. Meseleyi ne şekilde hallettiği­ni yazıp, arzeyleyes­in. 6 Eylül 1595. Osmanlı donanması Fransa’da.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye