Sabah

Kirli ittifakta yeni perde

-

Suriye’de kartların yediden karıldığı kritik bir aşamadan geçiyoruz. ABD’nin çekilme kararı bu ülkedeki kördüğümü daha da çetrefil hale sokmaya çalışan aktörlerin kirli niyetlerin­i de birer birer deşifre etmeye başladı.

Özellikle Rusya ve İran’ın Fırat’ın doğu sunda ABD askerlerin den boşalacak bölgelerin Türkiye’nin denetimine geçmemesi için sarf ettiği gayret dikkat çekici.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zaharova dün yaptığı açıklamada “ABD’lilerin terk ettiği toprakları­n kontrolü Suriye hükümetind­e olmalı¨ dedi.

Tahran sessizliği­ni koru sa da öyle anlaşılıyo­r ki Astana’daki ortaklarım­ız arasında ABD deneti mindeki yerlerin yeniden rejim güçleri nin eline geçmesi konusunda sinsi bir uzlaşı söz konusu.

Bu amaç doğrultusu­nda hareket eden terör örgütü YPG ise Münbiç kırsalında işgal ettiği yerleri daha şim diden Esad güçlerine teslim etmeye başladı bile.

Yine çatısını YPG’nin oluşturdu ğu Suriye Demokratik Güçleri de (SDG), Münbiç’e 25 kilometre mesafe deki Arimah’da Rusya-Suriye koordinasy­on merkezinin kurulduğun­u duyurdu.

SDG’liler bir yandan da Moskova’ya heyetler göndererek Rusya ve Şam rejimiyle flörtlerin­i yoğunlaştı­rıyor.

Sahadaki 200 askeri ile ABD çekil se dahi YPG/PKK’ya destekleri­nin süre ceğini ilan eden trajikomik haldeki Fransa’nın bir seçenek olma ihtima li zaten yok.

Nitekim geçtiğimiz hafta Paris’e giden SDG’lileri eli boş göndermek zorunda kaldılar. ABD’nin çekilmesiy le birlikte en çok ‘boşalan yerlerin kaderi, YPG’ye verilen silahların geleceği ve bölgedeki hava kontrolünü­n kimde olacağı’ merak ediliyor. Ancak YPG/SDG hâkimiyeti­nde bulunan bölgelerde­ki Sünni sosyoloji Türkiye’yi istiyor.

Dolayısıyl­a Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) kon trolü altındaki alanlara reji min yeniden nüfuz etmesi çok zor. Vurgulamak lazım ki Türkmen, Arap ve Kürtlerden oluşan Sünni bloğun siyaseten tek doğal temsilcisi/hamisi Türkiye’dir.

Bu bağlamda ABD’nin kullanıp attığı YPG’nin Rusya, (sad rejimi ve Fransa nezdindeki yeni efendi arayışı da hüsranla sonuçlanac­ak.

Çünkü rejim güçlerinin bu saatten sonra ÖSO ve Türkiye’nin vizesi olmadan Sünni bölgelerde tutunabil mesi öyle kolay olmayacakt­ır.

Rusya, İran, Fransa ve Şam’ın yeni taşeronu olarak YPG’nin bu saatten sonra Türkiye destekli Sünni realiteyi yani coğrafi determiniz­m ile ifade edilen tarihi dinamikler­e dayalı jeo-kültürel sosyolojiy­i alt etmesi artık muhaldir.

Bunun son acı örneği süper güç konumuna rağmen toplumsal gerçeklerd­en kopuk tamamen kurgusal bir stratejiye göre hareket ettiği için Suriye’de havlu atmak zorunda kalan ABD’dir.

Bu yüzden küresel güçlerin savaş cephesi konumundak­i Suriye’de mukayeseli üstünlük açısından askeri ve siyasi anlamda en avantajlı aktörün yine Türkiye olduğunu unutmayalı­m. Fakat bu bizi rehavete sevk etmemeli. =ira önümüzdeki yeni süreç hiç de kolay geçmeyecek.

bercan.tutar@sabah.com.tr

 ?? %ercan TUTAR ??
%ercan TUTAR

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye