Sabah

OSMANLI ORDUSU BİNLERCE KM’LİK SEFERLER YAPARDI

Ordumuzun Suriye harekâtı için her gün askeri nakliyat haberleri basında veriliyor. Osmanlı döneminde lojistik hizmetleri çok gelişmiş olduğu için binlerce kilometrel­ik seferler kolaylıkla yapılırdı. Bütün Osmanlı ülkesi herhangi bir savaş sırasında anınd

- Erhan AFYONCU

Osmanlı İmparatorl­uğu’nda bir devletle savaşmaya karar verileceği zaman padişahın huzurunda bir meclis toplanır, herkese söz hakkı verilerek ordunun, donanmanın, hazinenin ve düşmanın durumu hakkında bilgi alınırdı. Savaş kararı verilince padişahın tuğları Cebehâne’nin önüne dikilirdi. Bundan sonra da bütün Osmanlı ülkesi sefer için harekete geçerdi.

SEFER +A=IRLIKLARI

Seferin yapılacağı yöndeki şehirlerde bulunan Osmanlı vali ve kadılarına fermanlar gönderiler­ek yollar ve köprülerle ilgili yapılması gereken işler emredilird­i. Yollar temizlenip, genişletil­ir, üzerindeki engeller kaldırılır ve on binlerce askerin zorluk çekmeden geçebilece­ği hâle getirilird­i. Harap köprüler tamir edilir, eğer yıkılan varsa yeniden yapılırdı. Bu ön tamirlerin yanısıra sefer esnasında da ordunun önünden giden görevliler yolları düzenler, bataklık yerleri geçişe uygun duruma getirir, köprüleri tamir ederlerdi. Öncüler düzelttikl­eri yollara işaretler koyarak arkadan gelen ordunun doğru güzergâhı takip etmesini sağlarlard­ı.

En önemli meselelerd­en biri de on binlerce kişinin yiyecek ihtiyacını­n karşılanma­sıydı. İnsanların yanısıra askerleri ve ordunun ağırlıklar­ını taşıyan hayvanları­n yemlerinin temini de gerekliydi. Bunun için sefer yolu üzerinde mahalli yöneticile­re emirler gönderilir ve onların vasıtasıyl­a menzil adı verilen belli noktalarda gerekli ihtiyaç maddeleri ambarlarda depolanırd­ı. Zahire ambarları savaş olmadığı zamanlarda da muhtemel bir savaş ihtimaline karşı devamlı olarak dolu tutulmaya çalışılırd­ı. Eğer depolardak­i yiyecek çürürse, hemen yerine yenisi konulurdu. Depolanmas­ı uygun olmayan yiyecekler ise yol boyunca satın alınırdı. Ordunun ihtiyaç duyduğu maddeler, genellikle sefer yolu üzerinde bulunan bölgelerde­n temin edilmektey­di. Eğer sefer yolu üzerindeki bölgelerde kıtlık varsa gereken yiyecekler uzak yerlerden satın alınarak getirilird­i.

ULAŞTIRMA FAALİYETLE­Rİ

Ordunun su ihtiyacını sakalar temin ederdi. Sakabaşı idaresinde­ki sakalar deri kırbalarla atlar üzerinde suyu taşırlardı. Ordunun ihtiyacı olan barut, gülle, nal, çivi, katran, keçe, çuval, neft, zift, demir, meşale, kumaş, çadır gibi diğer maddeler de sefere çıkılmadan önce ve sefer esnasında temin edilirdi.

Ordunun ağırlıklar­ını taşımak için at, katır ve deve kullanılır­dı. Yolların uygun olmaması sebebiyle araba fazlaca kullanılma­zdı. Araba ve taşıma hayvanları satın alındığı gibi, kira karşılığın­da da tutulurdu. Ayrıca Tuna, Fırat, Dicle gibi nehirlerde­n de istifade edilirdi. Karadeniz ve Ege üzerinden de gemilerle gerekli malzemeler taşınırdı. Ordunun en önemli silahları olan topları taşımak için ise top arabaları kullanılır­dı. Osmanlı İmparatorl­uğu’nda bu işi yapmak için top arabacılar­ı ocağı adı verilen bir teşkilat mevcuttu.

ASKERLER TOPLANIYOR

Osmanlı ordusunun birlikleri ülkenin değişik yerlerinde bulunurlar­dı. Merkezde, sadece kapıkulu askerlerin­in bir kısmı vardı. Timarlı sipahileri­n alaybeyler­i ve çeribaşıla­rına ferman gönderiler­ek birlikleri­yle orduya katılmalar­ı emredilird­i. Taşrada bulunan yeniçeri ve diğer kapıkulu askerleri de onları toplamaya memur edilen görevliler vasıtasıyl­a orduya getirilirl­erdi. Taşrada bulunan askerler sefer güzergâhı boyunca Osmanlı ordusuna katılırlar­dı. Orduya gelen askerlerin tam teçhizatlı olmaları gerekliydi. Atları, silahları, zırhları eksiksiz olmalıydı. Yavuz Sultan Selim zamanında orduya katılması emredilen timarlı sipahilere hitaben gönderilen bir fermanda “Tolgası eksik olanın kafasının, kolçağı eksik olanın kolunun kesileceği” belirtilmi­şti.

Osmanlı ordusu içerisinde başta İstanbul olmak üzere çeşitli şehirlerde­n getirtilen sanatkâr ve esnaflar da bulunurdu. Bunlara “orducu esnafı” veya “orducu” denilirdi. Bunların içerisinde her çeşit esnaf bulunurdu.

Seferin yönüne göre, Anadolu tarafında Üsküdar veya Gebze’de, Rumeli tarafında ise Davutpaşa civarında padişahın otağı kurularak birlikleri­n toparlanma­sı sağlanırdı. XVI. yüzyılda bir ordunun dinlenme ve lojistik ihtiyaçlar­ını giderme süreleri çıkarıldık­tan sonra bir günde alabileceğ­i yol 15 kilometre idi. Yılın her mevsiminde sefere çıkılamıyo­rdu. Askeri bir harekât bahar aylarında başlayıp, sonbaharın başlarında bitmeliydi. Bu da yaklaşık altı aylık bir süreydi. Düşman toprakları­na giden ordunun emniyet altında olması, iaşe ve ikmalini sıkıntıya düşmeden gerçekleşt­irmesi için de sefer mevsimi içerisinde merkezine geri dönmesi gerekliydi. Eğer ordu sefer mevsimi bittikten sonra, hâlâ düşman toprakları­nda kalmışsa, yağışların başlaması ile birlikte perişan olurdu.

 ??  ??
 ??  ?? Ordu sefer yolunda.
Ordu sefer yolunda.
 ??  ??
 ??  ?? Osmanlı askerleri seferde.
Osmanlı askerleri seferde.
 ??  ?? Seferde yemek hazırlanıy­or.
Seferde yemek hazırlanıy­or.
 ??  ?? Orduda ziyafet.
Orduda ziyafet.
 ??  ?? Yavuz’un Mısır seferi güzergahı.
Yavuz’un Mısır seferi güzergahı.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye